ASGARİ ÜCRETLİNİN AİLESİ YOK MU!
CHP`den Asgari Ücrette Uluslararası Standartlara uygun kriterlerin geçerli olması için kanun teklifi!
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, asgari ücretin; işçi ve ailesinin ihtiyaçları, ülkedeki genel ücret seviyesi, hayat pahalılığı, sosyal güvenlik yardımları ve diğer sosyal grupların göreli yaşam standartları dikkate alınarak belirlenmesi için kanun teklifi verdiğini bildirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifi ile ilgili olarak yazılı açıklama yapan Demirtaş, şunları kaydetti:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ülkemiz koşullarına göre asgari ücreti belirlemekten çok uzak. Asgari ücretlinin ailesini, bakmakla yükümlü olduğu hiç kimse yokmuş gibi işçinin ücreti belirleniyor. Kaldı ki bunda bile gerçek rakamlara yaklaşılamıyor. Türk-İş’in aylık açlık, yoksulluk ve tek bir kişinin yaşam maliyetine ilişkin rakamlar ortadayken, belirlenen ücret ile bir ailenin geçinebileceğini düşünmek, bir hayalden ibarettir.”
EN BÜYÜK TOPLU SÖZLEŞME
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca yapılan ücret belirlemelerinin uluslararası normlar çerçevesinde belirlenmesinin şart olduğunu da dile getiren Ünal Demirtaş, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün(ILO),131 sayılı Asgari Ücretin Tespiti Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmamış olmasının da çok büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çektiği açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bundan önceki yıllarda Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ülkemiz gerçekleri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir ücret belirlemesi yapmıştır. Bu ücret, bekar ve çocuksuz bir işçi için tespit edilmiştir. Oysa asgari ücretle geçimini sağlayan milyonlarca kişi; ailesinin, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini bu ücretle sağlamaktadır. Kaldı ki tek bir kişi bile bu ücretle geçinecek olsa yine de 1603 lira ile geçinmek, -gıdadaki yüzde 42’lik artış, doğalgazdaki yüzde 35’lik, elektrikteki yüzde 45’lik zam göz önüne alındığında- elbette ki mümkün değildir. Türk-İş tarafından yapılan çalışmaya göre; bir çalışanın-sadece kendisinin yapması gereken yaşama maliyeti Kasım ayı için 2.385 lira olarak belirlenmiştir. Yani bu ücret sadece çalışan için bile yeterli değildir. Ülkemizde asgari ücretin altında, asgari ücret ve asgari ücretin çok az üstünde ücret alanların sayısı yaklaşık 10 milyondur. Bu sebeple asgari ücret en büyük toplu sözleşmedir. 10 milyon vatandaşımızın belirlenen bu ücret ile geçimlerini sağlayabileceğini düşünmek ise tamamen hayalden ibarettir.
ILO’NUN 131 NO’LU SÖZLEŞMESİ
Asgari ücretin belirlenmesinin, daha ayrıntılı kriterler çerçevesinde belirleme yapılması bir zorunluluktur. Bu anlamda, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün(ILO) ‘131 Sayılı Asgari Ücretin Tespiti Sözleşmesi’nin onaylanmamış olması çok büyük bir eksikliktir.131 no’lu sözleşmede, asgari ücretin belirlenmesinde, çalışanın ve bakmakla yükümlü olduğu ailesinin ihtiyaçlarının karşılanması yaklaşımı ile düzenleme yapılması gerekliliği belirtilmektedir. Zaten asgari ücretin bir amacı işçi ve ailesinin geçimini sağlamakken diğer bir amacı da sosyal koruma teşkil etmesidir.
TÜRKİYE SONDAN İKİNCİ
Çalışanı tek kişi olarak değerlendiren bir yaklaşım ve hesaplama yöntemi ile insana yakışır bir hayat sürdürmek mümkün değildir. Avrupa Birliği ülkelerindeki asgari ücretlere bakıldığında; ilk başta 1.999 euro net asgari ücretle Lüksemburg gelirken,1630 euro ile İrlanda ikinci, 1552 euro ile Hollanda üçüncü, 1498 euro ile Almanya dördüncüdür. AB’de en düşük asgari ücret ise 235 euro ile Bulgaristan’dadır. Türkiye, bugünkü kur üzerinden 260 euro ile sondan ikincidir. 2018 yılının başında, -3.76 dolar kuru üzerinden- aylık 427 dolar alan asgari ücretli bugün -5.40 Dolar kuru üzerinden- aylık 296 dolar almaktadır. 2018 yılının başından bu yana asgari ücret dolar karşısında yüzde 30’un üzerinde bir oranda erimiştir. Bu erime karşısında önlem alınmazsa, ülkemizdeki asgari ücret, Çin’deki asgari ücret seviyesine düşecektir. Ekonomisi ithalata dayanan bir ülkede, asgari ücretin döviz karşısında erimesi alım gücündeki net düşüşün göstergesidir.
Ülkedeki ekonomik gerilemenin faturası sürekli asgari ücretli kesime çıkarılmakta, gelirler arasındaki makas günden güne açılmaktadır. Bugün Türkiye’de cumhurbaşkanının maaşı, asgari ücretlinin 25.4 katıdır. Bu oran Lüksemburg’ta 10.3, Yunanistan’da 9.2, Hollanda’da ise 8.5’tir.
BİR HAFTA GEÇİNİLMEZ!
Gelirler arasındaki bu uçurum, asgari ücretten yapılan vergi kesintileri ile yıl içinde daha artmaktadır. Bugün asgari ücretten kaynağında yapılan vergi ve SGK kesintileri ile hayatımızı sürdürmede kullandığımız gıda, sağlık, ulaşım gibi mal ve hizmetler nedeniyle ödenen dolaylı vergilerle birlikte asgari ücretlinin brüt maaşının yüzde 35’i devlete ödeme yapmaktadır. Bu miktar asgari ücretle bir ay değil, bir hafta bile geçinmek mucizedir.
Sadece yaşam maliyeti değerlendirildiğinde bile, Türk-İş’in Kasım ayı - açlık sınırını 1.943 lira, yoksulluk sınırını ise 6.328 lira- rakamları, asgari ücretle geçinmek zorunda bırakılan milyonların ne kadar büyük zorluklar yaşadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Tüm bunlar değerlendirildiğinde, ülkemizdeki asgari ücreti belirlemesinde temel bazı yanlışlıkların olduğu ortadadır. Bu yanlışlıklar nedeniyle milyonlarca vatandaşımız büyük mağduriyetler yaşamaktadır.
AKP İŞÇİYİ DUYMAZDAN GELDİ!
Uluslararası standartlara uymayan, ülkedeki ekonomik durum ile örtüşmeyen, yaşam maliyetlerindeki keskin artışları karşılamayan, tek bir çalışanın, asgari sınırını bile karşılamayan, adaletsiz vergi dağılımını göz önünde bulundurmayan, ülkedeki ücret düzeyleri arasındaki farkın daha da artmasına neden olan, dolayısıyla toplumsal barış ve huzuru tehdit edecek düzeye gelen asgari ücret belirleme kriterlerinin değişmesi gerektiği mutlaktır. Esasen Anayasasında ‘Sosyal Devlet’ ilkesini kabul etmiş bir ülkede, yürütme organı bu ilke gereği, ILO’nun 131 sayılı Asgari Ücretin Tespiti Sözleşmesini bugüne kadar onaylamalıydı. Ancak Ak Parti iktidarı 16 yılda milyonlarca işçinin bu en temel talebini duymazdan ve görmezden gelmiş ve ILO’nun 131 sayılı Asgari Ücretin Tespiti Sözleşmesini onaylamamıştır. Bu sebeple yasama organınca milyonlarca işçinin sesi dinlenerek, bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir.”
ÜCRET, ADİL VE GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE BELİRLENMELİ!
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, asgari ücretin gelir dağılımındaki denge ve düzenleyici etkisinin de yeniden sağlanması gerektiğini belirterek, “söz konusu teklifin yasalaşması ile birlikte ulusal mevzuatın, Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) ve Avrupa Sosyal Şartı’nın 4’üncü maddesi ile düzenlenen “Tüm çalışanların, kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli adil bir ücret alma hakkı vardır” düzenlemeleri ile uyum yakalanacaktır. Bu değişiklikle; asgari ücretin belirlenmesinde işçinin ve ailesinin ihtiyaçları, yaşam maliyetleri göz önünde bulundurulacak, ülkedeki ekonomik koşullar ile gerçek geçim şartlarının değerlendirilmesi sağlanmış olacak, bu sayede de asgari ücretin adil ve gerçekçi bir şekilde tespit edilmesinin kriterleri belirlenecektir” ifadelerini kullandı.
İlk Yorumu Siz Yazın!