Kdz EreÄŸli Haber - Eregli FM Gazetesi

BAKALIM SONUÇ NE OLACAK!!

BAKALIM SONUÇ NE OLACAK!!

Karadeniz Ereğli Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali


Beyza Yazgan, ismini uluslararası müzik dünyasına genç yaÅŸta yazdırmayı baÅŸaran bir piyano sanatçısı. EreÄŸli’de yaÅŸayan bir anne babanın çocuÄŸu olan Yazgan, Karadeniz EreÄŸli Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali’nde sahne alırsa “memleketimde sanatımı icra edebiliyor olmanın sonsuz keyifini ve mutluluÄŸunu yaÅŸarım” sözleriyle ifade ediyor.
15 Temmuz-15 AÄŸustos tarihleri arasında anne ve babasının yaÅŸadığı Karadeniz EreÄŸli’de bulunacak müzisyenin 5-6-7 Temmuz tarihlerinde yapılacak festivalde, Festival Tertip Komitesi’yle sürdürülen görüşmeler netleÅŸirse sahne alacak.
“Uluslararası” ve “Kültür-Sanat” kriterlerini adında taşıyan bir festivalde, kaynağını EreÄŸli’den alan Yazgan’ın festivale ve EreÄŸli’ye katacak çok ÅŸeyi olduÄŸu inancıyla programa dahil edileceÄŸini düşünerek, kendisiyle yapılan röportajı takipçilerimiz ile paylaşıyoruz:

“ ”
UludaÄŸ Ãœniversitesi Devlet Konservatuarı’nda baÅŸlayan ilk müzikal yolculuÄŸuyla birlikte halen ülkemizi yurtdışında temsil etmeye devam eden genç piyanist Beyza Yazgan müzik eÄŸitimindeki yolculuÄŸunun baÅŸlangıç tarihinden günümüze deÄŸin olup bitenleri biz sorduk kendisi anlattı.

“SÃœREKLÄ° GELÄ°ÅžMEYE, ÖĞRENMEYE MERAKLI BÄ°R SANATÇIYIM”

-Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
-Annemin ve Babamın EreÄŸli’de baÅŸlayan mutlu evliliklerinin yansıması olarak Bursa’da doÄŸmuÅŸum. Bursa’da baÅŸlayan müzik yolculuÄŸuma, Ä°stanbul, VarÅŸova ve son olarak New York’ta devam eden, sürekli geliÅŸmeye, öğrenmeye meraklı bir sanatçıyım. 9 yaşımdan beri en iyi dostum, arkadaşım piyano oldu. EreÄŸli’de Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk Kültür ve Sanat Festivali vesilesi ile memleketimde sanatımı icra edebiliyor olursam, bunun sonsuz keyfini ve mutluluÄŸunu yaÅŸarım.

 “MÃœZÄ°K, HAYAL GÃœCÃœMÃœ GELÄ°ÅžTÄ°RDÄ°”

-Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı? Müziğe olan ilginizi keşfetmenizin ardından kendinizde ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?
-Çocukken 7-8 yaÅŸlarında çok net hatırladığım anlar var. ÖrneÄŸin ailemle gittiÄŸimiz bir yolculukta Bach’ın Ä°talyan Konçertosu’nun CD’si çalıyordu. Dinleyip hayallere dalmıştım. Tabii o zamanlarda o eserleri çalabilmek bana doÄŸaüstü bir olay gibi gelirdi. Onun dışında kasetlere ÅŸarkı söyler kaydederdim. Bir de bebekken ses olmadan uyuyamazmışım belki de ilk ilgim öyle baÅŸladı. Kendimde müzik nedeniyle hala deÄŸiÅŸiklikler gözlemliyorum ve ölene kadar da gözlemleyeceÄŸime eminim. MüziÄŸin hayatıma bu denli girmesi kesinlikle hayal gücümü çok geliÅŸtirdi. Daha cesur, tutkulu yaÅŸama ve her alanda farklı açılardan bakabilme kabiliyeti verdi. En önemlisi daha çok denge ve armoni içinde yaÅŸamama katkısı saÄŸladı.

“PÄ°YANOYLA ARAMDA ÖZEL BÄ°R BAÄž VAR”

-Piyano sizin için ne anlam ifade ediyor? Aranızda özel bir bağ var mı?
-Piyano; ruhumu, aklımı, hislerimi rahatça ortaya dökebildiÄŸim kalemim, kulağım, aÄŸzım, gözüm, anadilim… Her ÅŸey… Bazen repertuarımı çok yavaÅŸ ve inanılmaz yumuÅŸak tuÅŸeyle çalışıyorum, o zamanlarda aramızdaki özel bağı daha çok hissediyorum. Kocaman harflerle SEVGÄ°…
- Müziğe ilk başladığınız dönemde ilham aldığınız isimler kimdi?
Ä°dil Biret benim için en ilham verici isimdi. Türk olması, efsane olması, Chopin kayıtları, muazzam zengin repertuarı… Hala ilham verir ancak büyüyünce yanına yeni isimler eklendi tabii ki. Anton Rubinstein ve Martha Argerich… Dünyaya gelmiÅŸ en güzel insanlardan olabilirler.

“Ä°SMÄ°M OKUNDUÄžUNDA SEVÄ°NÇTEN HAVAYA UÇTUM”

-2002 yılında Uluslararası Edirne Genç Müzisyenler Yarışması’nda birincilik ödülü kazandınız. Yarışmadan, atmosferden ve heyecanınızdan bizlere bahseder misiniz?

Yarışmayla ilgili anılarınız neler?

-Sanırım o zaman çalacağım müzikten başka bir şey düşünmüyordum. Performans sırasında karnımda kelebekler uçuyordu. Birinci olarak adımı söylediklerinde mutluluktan havaya uçmuştum, tekrar bir parça çalmam gerekiyordu ve sahneye çıkıp müziğin tadını daha fazla çıkardığımı hatırlıyorum. Tırtılken kelebeğe dönüşmüş gibiydim.
-Sizi piyano başında en çok heyecanlandıran ve çalmaktan en çok zevk aldığınız eser hangisi?
-O kadar çok ki… Ä°lk aklıma gelenler Chopin 4.Ballade, Beethoven’ın son sonatı Op.111’in ikinci bölümü (baÅŸka dünyalarda yazılmış olabilir. Dinlemek veya çalmak, reenkarnasyon, dönüşüm gibidir, uyandırır ve tekrar dünyaya getirir), Rachmaninoff 2.konçerto ve Scriabin 5.Sonat.

YAÅžADIÄžI KENTE Ä°LÄ°ÅžKÄ°N DUYGULARI

- Åžu anda New York’ta yaşıyorsunuz. Buradaki yaÅŸamınızdan bizlere bahseder misiniz. Müzikal açıdan orada ne gibi farklılıklar gözlemlediniz?
-New York’ta zaman normalden daha hızlı akıyor gibi geliyor, her köşede sokakta çılgınlık, delilik, ilham… En sevdiÄŸim tarafı herkesin kendini gerçekten çok özgürce ifade edebiliyor olması, bu yüzden sanat konusunda da çok zengin ve sürekli deÄŸiÅŸken. Kendini yenileyen ve deliliÄŸi sevdiren bir ÅŸehir. En sevmediÄŸim tarafı da pahası. Kiramı ödeyebilmek için piyano dersi vermekten, yapmak istediÄŸim projeler çok yavaÅŸ ilerliyor ÅŸu ara (çocuklara müziÄŸi öğretmek ve aşılamak benim için inanılmaz bir keyif bu arada). New York’un kendini geliÅŸtirmek için sürekli iteklemesini dünyanın baÅŸka bir ÅŸehrinde bu kadar tadabileceÄŸimi düşünmüyorum.
Müzikal açıdan keÅŸke Türkiye ile farklılıklar gözlemlemedim diyebilseydim… Ancak burada müziÄŸe verilen deÄŸer Türkiye’den çok daha fazla. Ä°nsanlar daha önyargısız ve müziÄŸi canlı dinlemeye aç. Bir gün içinde sayısız konser bulmak mümkün, bunlara sokak müzisyenleri de dâhil. Jazz ise ÅŸehrin ruhu, dili gibi. Hiç beklenmedik mekânlarda müzik dinleyip ÅŸok içinde etkilenerek çıkmak mümkün. ÖrneÄŸin eski oturduÄŸum evin karşı sokağında bir sürü eÅŸyasıyla yaÅŸayan bir evsiz vardı. Bir gece elektronik klavye melodileriyle uyandım. Sabah yanına gidip sorduÄŸumda özenle üstünü örttüğü Rhodes klavyesini gösterdi bana. Müzik o kadar her yerde. Bir de müziÄŸin sadece duygular deÄŸil akıl, mantık ve bilgi tarafı da deÄŸerli. Sonuç olarak nasıl düşünürsek o ÅŸekilde yaşıyoruz duyguları.

 “KRÄ°STAL KADAR TEMÄ°Z BÄ°R ZÄ°HÄ°N GEREKTÄ°RÄ°YOR”

- 2018’de Josef Fidelman ÇaÄŸdaÅŸ Müzik Performansı Ödülü, 2019 Metropolitan Uluslararası Piyano Yarışması Büyük Ödülü ve Jeju Uluslararası Müzik Yarışması 2018’in konuÄŸu olarak sahne aldınız. Yurtdışında aldığınız ödüller ve sahnelerin akabinde neler hissediyorsunuz? Tecrübe ve hislerinizi anlatırmısınız?
-Sevdiğin, yaptığın bir şeye tüm kalbinle ve emeğinle bağlı olmanın, kendini adamanın ne kadar kutsal olduğunu tekrar hatırlattı. Çünkü hepsi buna bağlı olarak gelişti. Bahçeye tohumları serpiştiriyorum ve bazen hiç bir şey, bazen kuru ot, bazen çiçekler çıkıyor topraktan. Serpmeye devam ettiğim sürece, hepsi ayrı güzellik katıyor hayatıma ve bunu dinleyiciyle paylaşmanın heyecanını kelimelerle ifade edemem.
Müzisyenler olarak, dahi bestecilerin baÅŸyapıt eserlerini seslendirmek, kristal kadar temiz bir zihin gerektiriyor. Çizikler bulanıklıklar olmaması lazım. Akıl, ruh, bedenin bir arada olduÄŸu atletik bir spor gibi klasik müzik performansı. Yaptığım her iyi performanstan sonra kendimi çok yüksek bir daÄŸdan atlamış gibi hissederim, ya da bütün enerjimi o kadar kullanmışımdır ki konuÅŸamam. Carnegie Hall’de 2 ay içinde 2 defa çalmak çok büyük bir heyecandı, ilk performansım için çok piyano çalıştım ve açıkçası stresliydim. Ä°kincisinde yine çok çalıştım ama bu sefer meditasyonlar, doÄŸru beslenme, uyku vs. dengeli bir hayatı da katınca performansların çok daha akış halinde, rahat geçtiÄŸini gördüm. Sanırım edindiÄŸim en güzel tecrübe iyi bir performans için hazırlık aÅŸamasını öğrenmem oldu. Ayrıca hisler… Hangi ödül, sahne olursa olsun, bu güzel müzikleri insanlarla paylaÅŸmak, bu ÅŸekilde baÄŸlantı kurabilmek hayatımın anlamıymış gibi hissediyorum.

-Geleceğe dair projeleriniz var mı?

-Çok var. Kapustin diye jazz etkisiyle yazan bir Rus bestecinin tüm parçalarını kaydettiÄŸim bir albüm yakında, Alaska’da hayvan haklarıyla ilgili bir proje, Türkiye’de okullarda çocuklara piyano şöleni, Rachmaninoff 3.Konçerto’yu çalışıyorum bir orkestrayla çalmak için ve klasik müzik dışında popüler ÅŸarkı yazıp söylediÄŸim bir albüm (yıllara yayılması muhtemel).

“HERKES SANATA DOKUNMALI”

-EreÄŸli sanatseverlere  ne söylemek istersiniz?
-Herkesin sanatın bir dalına ufak da olsa dokunmasını önerir ve dilerim. YaÅŸadığımız dünyanın doÄŸasına, aÄŸacına, böceÄŸine vs. bakınca bir sanat eseri olduÄŸunu ve bizim de bunun bir parçası olduÄŸunu görmek bile güzel ÅŸeyler üretebilmek için cesaret verici.”

WHATSAPP Ä°HBAR HATTI 24-12-2019

gülücük3
hayran3
şaşkın0
üzgün0
kızgın0
  • EreÄŸli FM Mobil Uygulamalarımız Yenilendi!
    Hemen Deneyin!
İlk Yorumu Siz Yazın!
Yorum Yazın

Canlı Radyo