“Bahçeşehir’den” iddialı sözler!

Kolej Müdürü Eda Ãœlkü, açılışı dün (10 AÄŸustos) yapılan Gökhasan Köyü Merkez Tepe mevkisinde ki kampüste Kurumsal Ä°letiÅŸim Yöneticisi Birgül Kalacı’nın da katıldığı toplantıda yaptığı açıklamada, çok güçlü bir kadro ile 2017-2018 eÄŸitim öğretim yılına hazır olduklarını söyledi.
Öğretmenlerin büyük çoÄŸunluÄŸunun Ä°stanbul ve Ankara’da hizmet içi eÄŸitimlere tabi tutulduklarını belirten Ãœlkü, “akademik anlamdaki baÅŸarı zaten bizim için olmazsa olmaz bir ÅŸey. 25 yıldır devam eden BahçeÅŸehir serüveninde de bu kendini ispat etmiÅŸ bir durumdur zaten. Yanı sıra okulumuz kapsamında da hem sosyal, hem sanatsal hem de sportif anlamda da ciddi baÅŸarılar elde etmek istiyoruz ve bunun içinde çok ciddi bir kadro oluÅŸturduk” dedi.

“Türkiye’nin en büyük kampüsüyüz”
Yaklaşık 20 milyon liraya mal edilerek 32 bin metrekare alana kurulan okul hakkında teknik bilgilerde aktaran Ülkü, şu sözlerle konuştu:
“54 dersliÄŸimiz var, 10 tane de laboratuvarımız var. 1350 kiÅŸi kapasiteli bir okuldur burası. Bu sene yüzde 50 kapasite ile baÅŸlayacağımızı ön görüyoruz. Önümüzdeki hafta inÅŸallah bizim Milli EÄŸitim Bakanlığından onayımız geldikten sonra bu sayının netleÅŸeceÄŸine inanıyorum. Sonrasında teÅŸvik baÅŸvurularımız olacak. 2017-2018 eÄŸitim-öğretim yılında faaliyete geçebilmemiz için müfettiÅŸler kampüsümüze gelerek gerekli deÄŸerlendirmeleri yaptılar. Åžuan Milli EÄŸitim Bakanlığı onayındayız. Herhangi bir olumsuzluk yok.
Burası ortalama 20 milyon gibi bir rakam harcanarak yapılmış bir kampüs. Ä°nÅŸaat anlamında bir eksiÄŸimiz yok. Benim bildiÄŸim kadarıyla ÅŸuan Türkiye’nin en büyük kampüsüyüz.”

“Biz, kendi kendimizin rakibiyiz”
Diğer hiçbir okulu rakip olarak görmediklerini anlatan Eda Ülkü, konuşmasını şöyle devam etti:
“Biz, kendi kendimizin rakibiyiz. Biz burada yaÅŸayan bir okul yapmak istiyoruz. Gerçekten her anlamda çocukların ait hissettiÄŸi ve her metrekaresinden faydalanabildiÄŸi bir okul yaratmak istiyoruz. Bütün alanlarımızı da buna göre düzenledik. Kampüsümüz içindeki Anaokulu- Ä°lkokulu-Ortaokulu ve Lise’nin kendine özel bir bahçesi var. Yanı sıra spor alanlarımız ve bir çocuÄŸun hayalinde ne varsa biz bu okulda onu gerçekleÅŸtirmeye çalıştık. Hiçbir iÅŸi sadece velinin gözünü boyamak ya da yapmış olmak için yapmıyoruz. Her çocuk her alandan faydalansın ve sonuna kadar onu kullanabilsin istiyoruz. En büyük farkımızın da bu olduÄŸunu düşünüyorum. Biz eÄŸitim sistemimizde kiÅŸiye özgü öğretim modeli uyguluyoruz. Burada her çocuk parmak izi kadar farklıdır, o kadar özeldir diyoruz. Bu anlayışla hareket ediyoruz. Öğrencilerimizi daha okula kabul etmeden tanıma çalışmaları yapıyoruz. Çünkü çocuÄŸu tanımak eÄŸitim en önemli basamağı. EÄŸer o çocuÄŸu doÄŸru tanırsanız, doÄŸru yönlendirirsiniz. Dolayısıyla bizde her çocuÄŸun kendini keÅŸfedebildiÄŸi ve baÅŸarılı olabildiÄŸi bir ortam yaratmaya çalışıyoruz.”

Çift dilli eÄŸitim… Ä°ngilizce anadil gibi…
En büyük farklarımızdan bir tanesi çift dilli eÄŸitim sistemimiz. Çift dilli eÄŸitim denince insanların aklına iki dil gibi geliyor. Zaten bizlerin okulunda da Ä°ngilizce-Almanca, Ä°ngilizce-Fransızca öğretiliyor gibi bir algı var. Aslına bakarsanız çift dilli eÄŸitim sistemi bu deÄŸil. Çift dilli eÄŸitim sisteminde yetiÅŸen bir çocuk Ä°ngilizceyi ana dili gibi öğrenmiÅŸ oluyor. Yani kendi dilinizi 2 yaşında nasıl öğrendiyseniz, Ä°ngilizceyi de biz o anlamda öğretiyoruz. Bizim aslında çift dilden kastımız 2 ana dilinizin olması. Yani 4 yılın sonunda siz Ä°ngilizceyi Türkçeyi nasıl konuÅŸuyorsanız öyle ifade edebilir ÅŸekle geliyorsunuz. Ä°ki ana dile sahip oluyorsunuz ve bunun yanı sıra bir ikinci yabancı dile sahip olmuÅŸ oluyorsunuz. Okulumuzda çift dilli eÄŸitim sisteminde Ä°ngilizcenin yanı sıra Almanca ve Ä°spanyolca dersleri de vereceÄŸiz.”
Toplantıda, gazetecilere tatlı ikramında bulunuldu.