YENİ ADLİ YIL AÇILDI
Karadeniz Ereğli’de 2018-2019 Adli Yılı açılışı nedeniyle tören gerçekleştirildi.
Zonguldak Barosu Ä°lçe Temsilcisi aynı zamanda Kdz. EreÄŸli Hukukçular DerneÄŸi BaÅŸkanı Tayyar Kartal, Atatürk Anıtı’na konular çelenk ile saygı duruÅŸunda bulunulup Ä°stiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından yaptığı konuÅŸmada, yapılan araÅŸtırmaların hukukun üstünlüğünün güçlenmesi gerektiÄŸi yönünde olduÄŸunu söyledi. Yargının adalet saÄŸladığını dolayısı ile bağımsız olmasının önemli olduÄŸunu belirten Kartal, ÅŸunları kaydetti:
“AraÅŸtırmalar gösteriyor ki; bir ülkede hukukun üstünlüğü güçlendikçe, mahkemeler etkin çalışmaya baÅŸladıkça, insanların birbirine duyduÄŸu güven de artıyor. BaÅŸka bir ifadeyle, insanlar hukuka, mahkemelere güvenemiyorsa, birbirlerine de güvenemezler. O halde, sonuç açık, hukukun üstünlüğünü saÄŸlamlaÅŸtıran adımlar atıldıkça, insanlarımızın birbirlerine duyduÄŸu güven de artmaya baÅŸlayacak.
Ä°KTÄ°DARDAN TAMAMEN BAÄžIMSIZ AVUKATLARIN
OLUÅžTURDUÄžU SAVUNMA MAKAMI
ÇaÄŸdaÅŸ demokratik hukuk düzenlerinde muhakeme hukukunun geldiÄŸi aÅŸamada, “gerçek”e, sözlerin çarpışmasıyla ulaşılabileceÄŸi kabul edilmektedir. Bunun için birbirine eÅŸit üç makama ihtiyaç vardır. Mahkemelerden ve hâkimlerden oluÅŸan yargılama makamı, Yargılama makamının tamamen dışında örgütlenmiÅŸ iddia makamı, Yargılama ve iddia makamları ile siyasi iktidardan tamamen bağımsız avukatların oluÅŸturduÄŸu savunma makamı. Söz konusu makamların tamamı yargının kurucu unsurudur.
Bu unsurlardan mahkemeler ve hâkimler bağımsız ve tarafsız olmadıkları takdirde, adil yargılamadan ve dolayısıyla yargının adalet dağıttığından söz edilemez.
HİÇ KİMSE KENDİ DAVASINDA HÂKİM OLAMAZ
Öte yandan, hâkimler ve savcılar birbirine yaklaşır ve savunma makamından uzaklaşırsa, muhakemede gerçeÄŸe ulaşılmasının vazgeçilmez koÅŸulu olan “hiç kimse kendi davasında hâkim olamaz” ilkesi özünden ihlal edilmiÅŸ olur. Çünkü sıfat olarak iddia eden ve yargılayan makamlar birbirinden ayrı gibi görünse de uygulamada meydana gelen fiili yakınlaÅŸma ve hatta birleÅŸmeler, iddia makamının aynı zamanda fiilen yargılama yapıp hüküm vermesi sonucunu doÄŸurur.
BilindiÄŸi üzere, yargının iÅŸleyiÅŸ rotası -mahkeme kararları yanında- genellikle “yargı reform strateji belgeleri” ile çizilmektedir.
YÃœZDE 30 CÄ°VARINDA OLAN YARGIYA GÃœVEN
En son 2015 yılında açıklanan ve uygulamaya konulan yargı reformu stratejisinin amaçlarından bazıları;
1- Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmek
2- Yargının hesap verebilirliğini ve saydamlığını artırmak
3- Ceza ve hukuk adalet sistemini geliÅŸtirmek
4- Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini geliştirmek ve uygulamada etkililiğini artırmak 5-Adalete erişimi geliştirmek olarak tespit edilmiştir.
Bu strateji belgesiyle uyumlu olarak HSK tarafından 2017-2021 yıllarını kapsayacak şekilde, stratejik plan oluşturulmuş ve hayata geçirilmiştir.
Buna dayalı olarak şu anda %30 civarında olan yargıya güveni yeniden inşa etmeyi ve dolayısıyla adaleti tesis etmeyi nihai amaç edinen bu belgelerde birtakım eylem planları belirlenmiştir.
LÄ°YAKAT ESASI
Bu eylem planlarının bir parçası olup yeni adli yılda kısmen ve yılbaşından itibaren tümüyle hayata geçirilecek olan “davalarda hedef süre” uygulaması, adaletin gecikmesini önlemek ve adil yargılanma hakkına iliÅŸkin ihlalleri azaltması bakımından yararlı olabilecektir.
Hayata geçirilecek olan tüm eylem planları kısmen iyileştirmeler sağlayacaksa da iki şey değişmediği sürece iyileştirmeler maalesef köklü çözümlere dönüşemeyecektir. Bunlardan ilki; mesleğe kabulde liyakat esasının istisnasız uygulanması, böylelikle yargı içerisinde her türlü yapılanmanın önüne geçilmesi.
İkinci husus ise avukatın görev ve yetkileri ile yargı içerisindeki konumuna yönelik bakış açısının değişmesi. Özetle; avukatlara yönelik bir zihniyet reformu gerçekleştirilmediği takdirde, nihai amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır.
SAVUNMANIN KUTSALLIÄžI
Unutulmamalıdır ki her yönetim düzeninde iktidar vardır. Ancak sadece demokrasilerde etkili muhalefet olabilir. Her ülkede basın vardır. Ancak sadece demokrasilerde ifade ve basın hürriyeti vardır. Her hukuk düzeninde suçlayan ve yargılayan vardır. Ancak sadece demokrasilerde etkin ve bağımsız savunma vardır. Böyle bakıldığında, hâkimi ve savcıyı hukuk devletinin hâkimi ve savcısı yapan avukattır.
Maalesef ülkemizde, uygulamada, savunmanın kutsallığından sürekli dem vurulsa da, savunmanın hala kurucu unsur olarak sayılmadığını, gerçeğe ulaşılmasında engel olarak kabul edildiğini görüyoruz.
SORUNLAR!
Bu bağlamda yeni adli yıla avukatlık mesleğine ilişkin birçok sorunla giriyoruz.
- CMK avukatlarının ücret sorunu,
- Adli yardım fonlarının ihtiyacı karşılamakta son derede yetersiz kalması, -Genç avukatların ve stajyer avukatların, ekonomideki duraklamaya, sayının çokluğuna ve yargıya duyulan güvenin azalmasına bağlı olarak yaşadıkları ağır maddi sorunlar,
-Yargılamalarda sıklıkla rastladığımız avukatı yok sayma, avukatsız yargılama, kendini avukattan üstün görme yaklaşımı,
- Hâkimlerin usul kurallarını yeterince bilmemeleri sebebiyle kendi usul kurallarını icat etmekte pek çok zaman hiçbir beis görmemeleri,
- Bilirkişilerin dosyanın fiilen karar vericileri konumuna getirilmiş olmaları gibi sorunlardır.
Ancak kurumsal ve pragmatik mücadeleler ile bu sorunların aşılabilmesi mümkün görünmektedir. Bu nedenle, sistematik ve kurumsal bir sorgulamaya ve çözüm arayışına ihtiyacımız var.”
HABERİN İÇİNDEN:
Tören sırasında Ä°stiklal Marşı’nın söylenmesi esnasında, çevredeki pek çok kiÅŸi ‘hazır ol’ vaziyeti aldı, saygıya durdu.
Bazı sürücüler, park ettikleri otomobillerden inerek yine saygıya durdu, marş sonunda tekrar hareket etti.
Bunların aksine ise saygı vaziyeti almayanlar, oturmaya ve yürümeye devam edenler ile otomobillerini durdurmayanlarda vardı.
İlk Yorumu Siz Yazın!