’ŞİDDET ŞİDDETİ DOĞURUYOR’
Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu, "Zamanında şiddete uğrayan kadın, gelinine, çocuğuna şiddet uygulayabiliyor. Şiddeti bir kontrol mekanizması olarak kim güçlüyse maalesef o kullanıyor" dedi.
KerimoÄŸlu, Bülent Ecevit Ãœniversitesi (BEÃœ) Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Kadına Yönelik Åžiddetin Nedenleri, Kadın ve Çocuk Ãœzerinde Etkileri" konferansında yaptığı konuÅŸmada, ÅŸiddetin türünün farklılık gösterdiÄŸini ve bu nedenle ÅŸiddetin birçok farklı tanımının olduÄŸunu söyledi.
Evliliğe zorlamak, ısrarla takip etmek, gelire el koymak, özel ihtiyaçlar için harçlık vermemenin de şiddetin tanımı içerisinde yer alacağını belirten Kerimoğlu, "Yoksulluk, düşük gelir düzeyi, erkeğin alkol-madde bağımlılığı olması, ruhsal hastalıkların varlığı ve çocukken şiddete maruz kalmış olmaları da şiddet riskini artıran durumlardır. Eşler arası zayıf iletişimse kadına yönelik şiddet etiyolojisinde neredeyse her zaman vardır" diye konuştu.
Kerimoğlu, erkeğin ve kadının eğitim seviyesi yükseldikçe, şiddeti uygulama ve şiddete uğrama oranın düştüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
"Kadınlar ÅŸiddet konusunda daha bilinçli. ’Women For Women Projesi’nin verilerine göre, hayatlarının herhangi bir döneminde ÅŸiddete uÄŸrayan kadınların oranı yüzde 44.2’dir. Kadınların yüzde 68’i eÅŸlerinden, yüzde 25’i annesinden, yüzde 24 ’ü babasından, yüzde 13’ü kayınvalidesinden ve yüzde 5.3’ü görümcelerinden ÅŸiddet görüyor. Burada ÅŸiddetin salt erkekler tarafından kullanılan bir eylem olmadığı, kadınların çoklu ÅŸiddete uÄŸradığı, güç ve ÅŸiddet iliÅŸkisinin yeniden düşünülmesi gerektiÄŸi sonucunu çok rahat çıkarabiliriz. Zamanında ÅŸiddete uÄŸrayan kadın, gelinine, çocuÄŸuna ÅŸiddet uygulayabiliyor. Åžiddeti bir kontrol mekanizması olarak kim güçlüyse maalesef o kullanıyor."
- Åžiddet ÅŸiddeti doÄŸuruyor
KerimoÄŸlu, kadınların ÅŸiddete farklı tepkiler verdiÄŸine iÅŸaret ederek, "Yapılan araÅŸtırmada kadınların yüzde 63’ü ÅŸiddete karşılık veriyor. Kadınlar terlik atarak, küfrederek, beddua ederek gibi bir ÅŸekilde o da ÅŸiddete karşılık veriyor. Åžiddet, ÅŸiddeti doÄŸuran ÅŸey aslında. Bir süre sonra bir sarmal haline geliyor. Åžiddete uÄŸrayan kadınların yüzde 17’si alkol, sigara gibi yöntemlerle kendini rahatlatmaya çalışıyor. Yüzde 31’i Allah’a sığınıp, dua ediyor" dedi.
Şiddetin beraberinde getirdiği birden çok duygunun olduğunu vurgulayan Kerimoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şiddete uğrayan kadın şok, hissizlik, korku, mutsuzluk, öfke, kendini suçlama, çaresizlik duygularını yaşıyor. Kadına yönelik şiddeti toplumsal bir sorun olduğunu tespit etmek zorundayız. Eğer kadına yönelik şiddeti sadece kadına yönelik yapılmış bir uygulama, bir haksızlık olarak düşünürsek, aslında konuyu anlamamışız demektir. Bu aynı zamanda çocuğun, ailenin ve toplumun bir sorunu olarak alırsak, herkes sorunla kendilerini ilintilendirecektir. Yaptığımız araştırmada, şiddete tanık olma ikincil travmalar yaşanmasına neden oluyor. Eşine şiddet uygulayan her 5 erkekten biri çocuğuna da şiddet uyguluyor. Şiddete uğrayan çocuk, şiddet uygulama eğiliminde oluyor."
İlk Yorumu Siz Yazın!