Gündem 8 yıl 11 ay 9 gün 46 dakika önce 1622
Ereğli’deki, Fiziksel Engelliler Dernek Başkanı İsmail Şentürk, “Ereğli kamuoyundan bize acımasını istemiyoruz, imkan tanımasını, karşılaştığımız sorunların çözümünde bize destek olmalarını istiyoruz. Derneğimize gelerek bizimle çay içmesini istiyoruz” dedi.
Şentürk, 91.7 frekansından yapın yapan radyonuz Ereğli FM’de Fikri Kapan’ın hazırlayıp, sunduğu “Fikri Kapan’la Burada konuşalım” programının bu haftaki konuğu oldu.
Kapan’ın sorularını yanıtlayan, Şentürk, “herkes bir engelli adayıdır” sözünün en somut örneği kendisi olduğunu şu sözlerle anlattı:
HAYAT HER ZAMAN İNSANI ARZU ETTİĞİ YERE GETİRMİYOR
“Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları uhdesindeki Erdemir Spor Kulübü yüzme takımında 1987’de sakatlanmasıyla engelli olan Şentürk, “o tarihten beri hayatını tekerlekli sandalye ile devam ediyorum. Hepimizin hayata dair farklı hayalleri ve hedefleri vardır. Fakat hayat insanı her zaman arzu ettiği yere getirmiyor, arzu ettiğinin dışında farklı roller verebiliyor. Ben, engelli olmamdan dolayı aynı sorunu ve kaderi yaşadığım arkadaşlarımla bir ortamda bulunmak, onlarla beraber olmak, onların sorunlarının çözümünde katkıda bulunmaktan müthiş keyif alıyorum. Belki de beni diri ve dirençli tutan da budur diye düşünüyorum.
HİÇ BİR ANNE ENGELLİ ÇOCUK DÜNYAYA GETİRMEK İSTEMİYOR
Kimse akşam evine dönerken engelli olarak dönmek istemiyor, kimsenin böyle bir tercihi yok. Kimse dezavantajlı olmak istemiyor. Hiçbir anne de engelli çocuk dünyaya getirmek istemiyor. Üyelerimiz arasında çıktığı ıhlamur ağacından düşerek sakatlanan ve engelli olarak hayatına devam edenler var. Bunun adına dikkatsizlik deyin, kader deyin; ne söylerseniz söyleyin ama bu içinde bulunduğunuz durumunuzu değiştirmiyor. Değiştirilmesi gereken ise engelli olduktan sonra hayatınızda olan şeyleri kolaylaştırmaktır.”
4 YIL KENDİMİ EVE KAPATTIM
Şentürk, dernek olarak özellikle ekonomik sıkıntı içinde bulunan, eğitim seviyesi düşük engellileri hayata bağlanmayı amaçladıklarını belirterek, şöyle dedi:
“Sakatlandığım 1987’de 7 ay hastanede kaldıktan sonra Ereğli’ye döndüğümde vaktimi evimden kitap okuyarak, televizyon izleyerek geçiriyordum. Açıkçası sokağa çıkmaya, toplumla bir arada bulunmaktan çekiniyordum. Belki de sorulacak sorulara cevap vermek beni rahatsız edeceğini düşündüğüm için istemiyordum. Bu durumum yaklaşık 4 yıl sürdü.
UTANILACAK, AYIPLANACAK BİR ŞEY YAPMADIM
Sonra bu durum değişti. Evde bulunduğum sürede birçok ülkelerdeki tedavi şekillerini araştırdım. Oralardaki tedavi şekillerinin de ülkemizdekinden farklı olmadığını tespit ettim ve sonra bir şeyler yapmaya, hayata kaldığımız yerden devam etmeye karar verdim. Kendime, sen kimseye bir şey yapmadın, utanılacak, ayıplanacak bir şey de yapmadın. Herkesin başına gelebilecek bir şey o gün benim başıma geldi. Dün benim başıma gelen, ilerleyen günlerde başkalarının başına geldi. Yarın ise kimin başına geleceği belli değil.
Burada konuşulacak olan; engelli olan bir insan toplum içerisinde nasıl yaşayacak? En son hükümetimizin engellilere tanıdığı çok ciddi kolaylıklar var. Ciddi ailenin yükünü alan kanunları uygulamaları var. Bugün, engelli bakım parasıyla evini geçindiren çok aileler biliyorum. Kendimizle barışık olmamamız için bir sebep yok.
AMACIMIZ PARA İSTEMEK DEĞİL
Derneğe yapılan destek ve bağışlardan da söz eden Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Biz, derneğimize yapılan bağışlarda öncelikle olarak para istemiyoruz. Örneği tekerlekli sandalye taleplerimize cevap verecek kişi, kurum ve kuruluşlardan parasını almıyoruz; uygun fiyatlarda anlaştığımız firmalara yönlendiriyoruz. Temin ettiğimiz tekerlekli sandalye yada diğer yardımları da teslim edilen şahsa isim bildirmiyoruz ama onun gözleminde teslim ediyoruz. Dolayısıyla çayımızı içmeye gelmiş biri gibi geldiğinizde sandalyeyi verdiğimiz kişiyi de gözlerinizle görmüş oluyorsunuz. Emin olun o mutluluğu yaşarsanız tekrarını ilk fırsatta yapmak istiyorsunuz.
Bugün 110 kadar akülü tekerlekli sandalye teminine böyle ulaştık. Elbette bundan giden Kaymakamımız İbrahim Çay’ın çok emeği var.
TÜRK METAL AYRICALIKLI
Ereğli’de akülü sandalye işini sadece okullarla çözmedik. Erdemir’e bağlı Mühendisler, Formenler ve Teknikerler Derneği gibi derneklerden destek aldık. Ve Türk Metal Sendikası… Bizim en büyük destekçimiz Türk Metal Sendikası olmuştur. Dönemin Ereğli Şube başkanı, bugün Türk Metal Genel Başkan Yardımcısı olan Sayın Yusuf Ziya Odabaş’a çok teşekkür ediyoruz. Erdemir Genel Müdürü Müdürlüğü’ne çok teşekkür ediyoruz. Bu kurum ve kuruluşlardan ciddi anlamda destek görüyoruz. Para verin anlamında değil ama belli sistem dahilinde verilen bu destekler bizi ayakta tutuyor.
ÖZBİRİNCİ’NİN DESTEĞİ BÜYÜK
Kırmacı Mahallesi mevkisindeki Rehabilitasyon merkezinin kurulmasında işadamı Remzi Özbirinci’nin büyük katkılarını gördük. Halen burada çeşitli kurslar verdiğimiz üyelerimize, İşkur aracılığıyla günlük 20 lira da harcırah veriyoruz. Bugüne kadar kursu tamamlayan çok sayıda üyemize de iş imkanı sağladık.
BAŞKAN UYSAL ENGELLİLERE DUYARLI
Bugün en çok gelen talep ise verdiğimiz akülü sandalyelerin tamir sorunu. Bu konuda Ereğli Belediye Başkanımız Op. Dr. Hüseyin Uysal ile görüştük. Akülü tekerlekli sandalyelerimizin tamiri sağlayacak bir atölye oluşturulacak. Sayın Uysal’ın engellilere yönelik duyarlılığı oldukça fazla. Bugüne kadar taleplerimizin hepsine olumlu yanıt aldık. Atatürk Kültür Merkezi arkasına yapılan engelli rampası, engelli şenlikleri yapıldı. İlk defe belediyede engelli koordinasyon merkezi kuruldu. Engelliler belediye araçlarıyla evlerinden alınıp, hastane, sinema ya da çeşitli yerlere götürülüyor.
ATA’NIN HEDEFLEDİĞİ SEVİYEYE…
Ama yeterli mi, değil. Bu birçok ilçeye nazaran iyi bir şey ama eğer biz Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün gösterdiği ’Muasır medeniyetler seviyesine çıkmayı’ hedef aldıysak, muasır medeniyetlerde bu işler böyle değil. Engelliler şehrin her alanında imari, mimari sorun yaşamadan yaşamını idame ettiriyor. Metrolar, kamu binaları, alışveriş merkezleri; aklınıza ne geliyorsa engellilere göre düzenlenmiş.
Ne yazık ki Ereğli’deki toplu taşıma araçlarında bazı sürücülerin engellilere ve ailelerine yönelik söylem ve tavırlarına şahit oluyoruz. Elbette aralarında direksiyondan kalkarak yardımcı olan hak otobüsü sürücüleri de var. Toplumda engellilere duyarlı insanlar gibi kötü insanlar da var. Onlarla da çeşitli sorunlar yaşıyorsunuz. Bunları yaşamak istemiyoruz. Ereğli’de yıllarca dernek olarak bir şeylerin mücadelesini vermek zorunda kaldık. Küçük şehirdesiniz, kalplerini kırmamak zorundasınız ama o insanlardan engelliler adına bir şeyler almak zorundasınız.
BİZE ACINMASINI İSTEMİYORUZ
Ereğli kamuoyundan bize acımasını istemiyoruz, imkan tanımasını, karşılaştığımız sorunların çözümünde bize destek olmalarını istiyoruz. Derneğimize gelerek bizimle çay içmesini istiyoruz. Derdimiz insanların bize para, tekerlekli sandalye vermesi değil, bizimle çay içmesini iç içe yaşamasını istiyoruz. Okulda ayrı sınıf, Plajda ayrı alan istemiyoruz. İnsanlarla aynı ortamda bulunmak istiyoruz. Bize ayrı alan yaratılmasını ayrımcılık olarak değerlendiriyoruz.
Karadeniz Ereğli Belediyesi’nin bir Tarkan Konseri için bir trilyon (bir milyon) lira verdiğini biliyorum. Geldiğimiz yılda eğer biz hala halk otobüslerinde sıkıntı yaşıyorsak söylenecek bir şey bulamıyorum.
GÖREVİ BIRAKABİLİRİM
Yaklaşık 1500 engelliye hitap ediyoruz. Bu yük bizim taşıyacağımızın çok üzerinde. Bu konuda zannediyorum Belediye bize daha çok destek vermek durumunda.
Bulunduğum görevimde belki bu dönem son olacak. Daha iyi yapacak birisi olduğunda devredebilirim. Bugün 5 lira sabit gelirimiz varsa, 10 lira sabit giderimiz var. Ben, bu eksi 5’i çözebildiğim için orada oturuyorum.
VALİ KABAN VE KAYMAKAM MADENOĞLU’NA…
Sayın Kaymakamımız Nazım Madenoğlu, gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Hangi konu ve problemle yanına gittiysek meselemize canı gönülden sahiplendi. Sorunları dinliyor, çözümüne matuf girişimlerde bulunuyor dönüp bir de takip ediyor, sorguluyor. Gücümüzün yetmediği yerde elimizden tutuyor. Sayın Valimiz Ali Kaban’a da bu konuda sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Allah razı olsun, ne zaman kapısına gitsek bizi boş çevirmedi.
Bu şehirde engelliler adına bir şey yapılabiliyorsa Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı, Erdemir sendika, işadamları ile görüşüyoruz. Ben sadece bu işin konuşarak gevezeliğini yapıyorum.
TSO BAŞKAN TETİKER’E SİTEM!
Ereğli TSO’nun da yeri geldiğince katkıları olduğunu söyleyebilirim ama arzu ettiğince olmadığını samimi olarak söyleyebilirim. Örneğin Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı Sayın İrfan Erdem’e ne zaman bir taleple gitsek mutlaka çözüm üretiyor. Bu maddi anlamda olmasına da gerek yok. Ama TSO’ya gelince; kusura bakmasın ben Yaşar Tetiker’i gördüğüm her yerde derneğimize davet ettim. Çok işi var herhalde gelmedi. TSO Başkanı olarak derneğimizi ziyaret etse, çay içmeye gelse ne olur?
Derneğimizin, ülke genelindeki en az 60 ilde ve bir çok ilçeden çok daha aktif durumda, engellilerimizin yaşam koşuları da onlara göre daha iyi. Ancak bu hiçbir zaman yeterli olmuyor. Çünkü her zaman ihtiyaçlar artarak devam ediyor.”
Şentürk, konuşmasının son bölümünde, başta Ereğli FM Yönetim Kurulu Başkanı Halil Bozkuş, Celal Bozkuş olmak üzere destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.