’O HASTALIĞINIZ VARSA DİKKAT’

Hürriyet - Her 100 yetiÅŸken 1-3’ünde görülen sedef (psoriasis) hastalığının Türkiye’de görülme sıklığında artış var. Uzmanlar ise uyarıyor; sedef hastalığına çare ararken bitkisel diye satılan ürünlere, ÅŸarlatanlara kanmayın.

Dünyada yaklaşık 125 milyon, Türkiye’de ise bir milyondan fazla sedef hastası bulunuyor. Türkiye’de 1970-74 yılları arasında 100 bin kiÅŸide 50.8 hasta görülürken, 1995-99 aralığında oran 100.5’a çıktı. SaÄŸlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2012’de 290 bin 349, 2013’de 538 bin 682, geçen yıl da 540 bin 485 kiÅŸiye sedef tanısı kondu.

“SAÄžLIK BAKANLIÄžI SEDEFE Ä°LGÄ° GÖSTERMEDÄ°”

29 Ekim Dünya Sedef Günü nedeniyle dün yapılan basın toplantısında Psoriasis DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Ali Gürer, sedef hastalarının çevrelerindeki insanlar ve hatta kimi zaman aileleri tarafından dışlandığını ’damgalanma’ sorunu yaÅŸadıklarını söyledi. Yaygın kanının aksine hastalığın bulaşıcı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Gürer, “Mayıs 2014’te Stokholm’da düzenlenen 67’inci Dünya SaÄŸlık Örgütü toplantısında üye ülkeler tarafından sedef hastalığı kronik, bulaşıcı olmayan, aÄŸrılı ve dış görünümü etkileyen bir hastalık olarak kabul edildi. Örgüte üye ülkeler kendi planlarını oluÅŸturup, acil olarak harekete geçmeye davet edildi. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki Türkiye Cumhuriyeti SaÄŸlık Bakanlığı yetkilileri bu toplantıya katılmasına karşın ilerleyen zamanlarda hiçbir aktivite gösterilmedi” dedi.

ÅžARLATANLARA DÄ°KKAT

UludaÄŸ Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Emel Bülbül BaÅŸkan, herhangi bir yaÅŸta görülebilen hastalığın 30-39 ve 50-69 yaÅŸları arasında pik yaptığını belirterek, “Türkiye’de görülme sıklığında bir artış var. Bunun tedavi almak için hastaların baÅŸvurularından mı, baÅŸka bir nedenden mi kaynaklandığının araÅŸtırılması lazım” dedi. 
Sedefi tamamen ortadan kaldıran tedavinin henüz bulunmadığını ancak hastalığın kontrol altına alınabildiÄŸini belirten Erciyes Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Borlu, hastalara ümit vaat eden tıp dışı uygulamaların ise zaman ve para kaybı olduÄŸunu söyledi. Prof. Dr. Borlu, “Sözde tedaviler içinde sedefe iyi gelen hiçbir yöntem kanıtlanmadı. Buna akupunktur ve kaplıcalar dahil. Bunlar hastalarda maddi ve manevi kayıplara yol açmakla kalmayıp, bazen ters etkilerle kötüleÅŸmeye de neden olabiliyor. Bitkisel ürünler ya da paramedikal uygulamalar da sunuluyor. Fakat bunların hiçbiri gerçekten etkili ve yararlı olduÄŸu net gösterilmiÅŸ tedavi yöntemleri deÄŸil. Hastalar için en doÄŸru yaklaşım hekimlere baÅŸvurmak ve ciddi tedaviler uygulamak” dedi.

GENETÄ°K YATKINLIK ETKÄ°LÄ°

Gaziantep Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ä°nalöz GüneydoÄŸu Anadolu bölgesi kırsal kesimlerinde sedef hastaları sayısının diÄŸer bölgelere oranla nispeten daha fazla olduÄŸunu belirterek, “Akraba ve özellikle kuzen evlilikleri hastalığın ortaya çıkışını kolaylaÅŸtırıyor. Bu evliliklerin yoÄŸun olduÄŸu bölgemizde erken yaÅŸta ortaya çıkıp, çok ÅŸiddetli seyrediyor. Bölgemiz kırsal kesimlerinde böylesi hastaların sayısı diÄŸer bölgelere oranla nispeten daha fazla” dedi.

“KENDÄ°NÄ°ZE Ä°YÄ° BAKIN”

Karadeniz Teknik Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. SavaÅŸ Yaylı, sedefle iyi bir yaÅŸamın ilk kuralının hastalığın seyrini iyi anlamak olduÄŸunu belirterek, “Uzun yıllardır sedef ’tedavisi olmayan bir hastalık’ olarak hafızalara kazındı. Halbuki hastalığın seyrini kavramış ve onunla barışık, tetikleyicilerden uzak, uygun tedavi altında olan sedef hastalarımız daha mutlu ve saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürerler. Sedefle barışık, saÄŸlıklı ve mutlu bir yaÅŸam için hastalarımıza, sigara, aşırı alkol ve aşırı yeme davranışından uzak durmalarını, kilo kontrolünü iyi yapmalarını öneriyoruz. Sosyal ortamlardan geri durmamaları, olabildiÄŸince gün ışığından yararlanmaları, spor yapmaları ve stres yönetimi konusunda gerektiÄŸinde destek alıp baÅŸarılı olmaları, hem yaÅŸam kalitelerini artırır hem de hastalıklarını kontrol altında tutma fırsatı verir” diye konuÅŸtu.