Kdz EreÄŸli Haber - Eregli FM Gazetesi

İDDİANAME KABUL EDİLDİ!..

Ä°DDÄ°ANAME KABUL EDÄ°LDÄ°!..

Zonguldak’ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruÅŸturması kapsamında 69 tutuklu ve 15 firari sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaÅŸtırılmış hapisle cezalandırılmaları istemiyle hazırlanan iddianame, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Zonguldak Cumhuriyet BaÅŸsavcı Vekili Ahmet Yıkılmaz tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan 200 sayfalık iddianamede, 69 tutuklu ve aralarından örgütün lideri Fetullah Gülen’inde bulunduÄŸu firari 15 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Fetullah Gülen’in 1970’li yıllara kadar Yeni Asya grubu içerisinde yer aldığı ve daha sonra Ä°zmir Kestanepazarı Kuran Kursunda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan arkadaÅŸları ile dini motifleri de kullanmak (istismar etmek) suretiyle örgütünün çekirdek kadrosunu oluÅŸturarak müstakil hareket etmeye baÅŸladığı anlatılan iddianamede, "Gülen faaliyetlerini daha ziyade 13-18 yaÅŸ grubundaki öğrenci ve genç kesim üzerinde yoÄŸunlaÅŸtırarak, teyp/video kasetlerine çekilen vaaz ve konuÅŸmaları, sohbet toplantıları ve özellikle yaz kamplarında görüşlerini ulaÅŸtırdığı sempatizan grubu ile kendi adı ile anılan örgütünü kurmuÅŸtur." ifadesi yer aldı.

- "Devlet İçi Örgütlenme gayesi ile hareket etmektedir"

"Fethullah Gülen, ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş, bu nedenle mevcut sistemi yıkmak yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir." ifadesinin yer aldığı iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Kamuoyunda örgüt için daha çok ’Paralel Devlet Yapılanması’ ve ’F Tipi Örgüt’ kavramlarının kullanılmasının temel nedeni budur. Bu nedenle tüm devlet organlarında, yerel yönetimlerde ve sivil sektörde örgütlenmeyi hedeflemiÅŸtir. Ä°leride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara kendi mensuplarının getirilmesi veya bu kadroları iÅŸgal edenlerin kendisine baÄŸlanmasını hedeflemiÅŸtir. Gülen liderliÄŸindeki örgütün bilinen yasa dışı örgütlerden çok daha sıkı bir hiyerarÅŸik yapılanması bulunmaktadır. Fethullah Gülen’e doÄŸrudan baÄŸlı, ’tayin heyeti, istiÅŸare kurulu, mollalar grubu ve meclis’ olarak adlandırılan birimler yer almakta ve örgüt üst organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edilmektedir. Mecliste alınan kararlar, meclis üyesi olan örgüt mensuplarınca silsile yoluyla en alt birimlere kadar iletilmektedir. Bu talimatlar hiyerarÅŸi içerisinde yer alan ’dünya, coÄŸrafi bölge, ülke, bölge, il, ilçe, semt, mahalle ve ev imamlarının yanı sıra ser rehberleri, belletmenler, öğrenci ve cemaat mensupları’ tarafından gizliliÄŸe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koÅŸulsuzca yerine getirilmektedir. Ayrıca örgütün mali kaynaklarının ne ÅŸekilde kullanılacağını ’mütevelli heyeti’ belirlemektedir. Ã–rgüt kurulduÄŸu ilk günden bu yana ’devlet içi örgütlenme’ gayesiyle hareket etmektedir. Bu örgütlenme anlayışı, herhangi bir cemaatin üyelerinin devletin kademelerinde yer almasının ötesinde, devletin yapısı dışında baÅŸka bir hiyerarÅŸik düzene göre hareket eden bir yapının varlığını ortaya çıkarmasıdır. Bu kiÅŸilerin sistemli ve programlı biçimde önceden, hatta çocuk yaÅŸtan seçilerek ileriye dönük hedeflere göre yetiÅŸtirilmeleri ve daha sonra da yerleÅŸtirilmeleri söz konusudur."

- "Çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girdiler"

"Örgütün en önemli hedefinin yasal veya yasa dışı dinleme, izleme, raporlarla elde ettiÄŸi bilgileri, tehdit/ÅŸantaj olarak kullanmak ve Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek olduÄŸu anlaşılmaktadır." ifadesine yer verilen iddianamede, örgütün özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet, yargı, MÄ°T, mülkiye ve bürokrasideki örgütlenmesiyle yasa dışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat birimlerince hazırlanan çeÅŸitli raporlarla devlet arÅŸivlerine girdikleri vurgulandı.

Ä°ddianamede ÅŸu bilgilere yer verildi:

"Fetullah Gülen, ilk etapta devlete karşı savaÅŸ vererek hedeflere ulaÅŸmanın yıpratıcı olacağını teÅŸhis etmiÅŸ, bu nedenle mevcut sistemi yıkmak yerine, devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi hedeflemiÅŸtir. FETÖ/PDY, yurt içinde ve yurt dışında çok miktarda vakıf, dernek, özel okul, ÅŸirket, dershane, öğrenci yurdu, yayın organı, gazete, TV istasyonu, faizsiz finans kurumu, sigorta ÅŸirketi ve radyo istasyonunu denetim altında bulundurarak, amacına uygun, planlı, programlı ve gizli olarak faaliyetlerini yürütmüştür. FETÖ/PDY’nin diÄŸer devlet kurumları gibi polis teÅŸkilatı içinde de örgütlendiÄŸi öteden beri kamuoyu tarafından bilinmektedir. Örgütün ulaÅŸmak istediÄŸi nihai hedefler göz önünde bulundurulduÄŸunda bu son derece ’anlaşılabilir’ bir durumdur. Zira Emniyet Genel Müdürlüğü, adli, idari ve istihbari kolluk görevi ifa eden ve aynı zamanda güç kullanma yetkisine sahip olan bir devlet kurumudur. Bu nedenle örgütün sızıp kontrolü altına almaya çalıştığı kurumların başında gelmesi de oldukça doÄŸaldır. Örgüt emniyet teÅŸkilatındaki kadrolaÅŸmasını belirli bir düzeye ulaÅŸtırdıktan sonra, buradaki gücünü operasyonlarının ana aracı olarak kullanmaya baÅŸlamıştır. Ã–rgütün ideolojisinin Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve yetkili bir güç haline gelmek olduÄŸu anlaşılmıştır. Bu kapsamda, örgütün temel hedeflerinin yasal olmayan faaliyetleri ile (ÅŸantaj, tehdit, yasa dışı dinleme gibi) devlet otoritesini kendi amaçları doÄŸrultusunda baskı altına almak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek ÅŸeklinde tezahür eden siyasal bir hedefi olduÄŸu söylenebilir."

- Profesyonel bir örgütlenme

FETÖ/PDY isimli yapının/teÅŸekkülün, belirlenen amaçlar etrafında insan sayısı olarak üçten fazla kiÅŸinin bir araya geldiÄŸi, hiyerarÅŸik görev dağılımının yapıldığı belirtildi. 

Gizliliğin esas alındığı, iş bölümünün, faaliyet alanlarının, sorumluluklarının önceden tespit edildiği, eleman ve finansal kaynak teminiyle üyelerinin eğitiminin ne şekilde yapılacağı gibi hususların açıkça ortaya konulduğu, iletişimin gizliliğine riayet edilerek ulaklar vasıtasıyla sağlandığı, kod isim ve yemin uygulaması olan, kendine özgü ceza ve ödül sistemi bulunan profesyonel bir örgütlenme olduğunun anlaşıldığı aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Birçok ilde yapılan soruşturmalardan anlaşılacağı üzere FETÖ/PDY isimli yapılanmanın kolluk kuvveti ve yargı içerisinde yer alan mensupları tarafından kurgulanmış soruşturmaların sahte ihbar mektupları, yasa dışı dinlemeler, gerçeğe aykırı deliller üzerine inşa edildiği, bu sayede verilen mahkumiyetlerle toplum nezdinde başta yargı olmak üzere kamu kurumlarına duyulan güvenin yok edildiği, kendilerinden olmayanlara karşı yürütülen baskı, korkutma, yıldırma, sindirme, ve tehdit faaliyetlerinin kolluk kuvvetleri, kamu kurumları ve yargıda görev alan üyeleri yardımıyla gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir.

FETÖ/PDY isimli yapılanmanın özellikle 15 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetlerindeki görevli bazı kiÅŸilerce yapılan darbe giriÅŸiminden de anlaşılacağı üzere, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 1. ve 7. maddelerinde ifade edilen anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni deÄŸiÅŸtirmek, devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uÄŸratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliÄŸini, kamu düzenini bozmak amacıyla kurulmuÅŸ terör örgütü niteliÄŸinde örgütlü bir yapıya sahip bir örgütlenme olduÄŸu anlaşılmaktadır."

Zonguldak’ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruÅŸturması kapsamında açılan davanın iddianamesinde, şüphelilerin, fikir ve eylem birliÄŸi içerisinde darbeye teÅŸebbüs eden terör örgütü üyeleriyle hareket edip onlara destek verdikleri, hatta hükümetin seçimleri kaybetmesi amacıyla diÄŸer partilerde müşahitlik görevleri aldıkları ve bu ÅŸekilde seçimlerde görev yaptıklarının ifadelerinden anlaşıldığı bildirildi.

69’u tutuklu ve 15’i firari sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teÅŸebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaÅŸtırılmış hapisle cezalandırılmaları istemiyle hazırlanan iddianame, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 

Zonguldak Cumhuriyet BaÅŸsavcı Vekili Ahmet Yıkılmaz tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan 200 sayfalık iddianamede, 2014’te bir kiÅŸi tarafından gönderilen e-mail ile FETÖ/PDY yapılanmasının Çaycuma ilçesine baÄŸlı Saltukova beldesi sorumlusunun Hayrullah Candemir’in olduÄŸunun öne sürülmesinin ardından soruÅŸturma baÅŸlatıldığı belirtildi.

Daha sonra Ä°l Emniyet Müdürlüğü tarafından 29 Mayıs 2015’te kentteki FETÖ/PDY ile ilgili hazırlanmış raporun Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına gönderildiÄŸi aktarılan iddianamede, "Cumhuriyet BaÅŸsavcılığımızca 1 Haziran 2015’te soruÅŸturmanın yürütülmesi ve konuyla ilgili gerekli araÅŸtırmaların yapılması talimatları verilmiÅŸtir. SoruÅŸturma kapsamında 10 farklı adreste 13 iÅŸ yerinde eÅŸ zamanlı olarak maliye görevlileriyle birlikte arama ve el koyma iÅŸlemleri gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Aynı soruÅŸturma kapsamında örgüte ait derneklerin yanı sıra iÅŸ yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda evrak ve belge ile dijital materyallere el konulmuÅŸtur." ifadesi yer aldı.

Soruşturma kapsamında özel eğitim kurumlarına ait şirketlerle ilgili olarak vergi müfettişlerince düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, 5 şirketin, 2 milyon 770 bin liranın üzerindeki bir tutarı kayıt ve beyan dışı bıraktığı anlatılan iddianamede, bazı öğrenciler üzerinden belirlenen miktarın eğitim kurumlarındaki tüm öğrencileri kapsaması durumunda ise ortaya çıkacak hasılat farkının ve gizlenen gelirin çok daha yüksek çıkmasının muhtemel olduğu tespit edildiği vurgulandı.

- Örgüte üye kazandırmak amacıyla yemek organizasyonları gerçekleştirilmiş"

FETÖ/PDY örgütünün 2013-2016 yıllarında faaliyet ve organizasyonları için sarf edilmiÅŸ yaklaşık menü sayısının 102 bin 747 adet olduÄŸu belirtilen iddianamede, ÅŸu bilgiler aktarıldı:

"Bu yolla ciddi miktarlarda kayıp ve kaçaÄŸa sebebiyet verildiÄŸi ve Hazine zararı doÄŸmasına yol açıldığı belirlenmiÅŸtir. Bazı kayıtlarda ’imam, hoca, müfettiÅŸ, polis, büyükleçi’ gibi kamu görevlilerine özel yemekler verilmiÅŸtir ancak ÅŸahısların isminin yer almadığı, bazı meslek gruplarına (doktorlar, avukatlar, muhasebeciler gibi) özel yemekler düzenlendiÄŸi, söz konusu tüketimlerin kesinlikle okulun normal faaliyetleri ile bir ilgisinin olmadığı ve tamamıyla FETÖ/PDY’nin faaliyetleri çerçevesinde sarf edildiÄŸi belirlenmiÅŸtir. Örgüt üyeleri birçok piknik, toplantı, gezi, maklube yemekleri ÅŸeklinde etkinlikler düzenlemiÅŸlerdir. FETÖ yapılanmasında örgüt üyeleri arasındaki dayanışma ve birlikteliÄŸi artırmak, örgüte yeni üyeler ve sempatizanlar katabilmek amacıyla bu tür etkinlikler önemsenmekte ve sıkça düzenlenmektedir."

- Toplantılarda dini duyguları istismar etmişler

Örgütün Eylül 2015’e kadar il imamının Mustafa Alparslan olduÄŸu vurgulanan iddianamede, ÅŸu ifadelere yer verildi:

"Firari şüpheli Ali HoÅŸaf, örgütün 2015 yılı eylül ayına kadar EreÄŸli ilçe imamıdır. Daha sonra Zonguldak il imamı olarak görevlendirilmiÅŸtir. Tutuklu ve firari sanıklardan Yakup SaÄŸar, Halit Demir, Yılmaz Uzun, HaÅŸim Gölbaşı, Mümin Sayın, Sabri Arslan, Nida Taşçı, Yasin Yılmaz, Ä°hsan Aydemir, Hakan Kılıç, Ä°zzet Dursun, Åžaban Aydemir, Mehmet Ayçiçek, Hamza Aydın, Mehmet Sarısoy, Murat Çapar, Eyyüp Sabri Çapar, Mehmet Genç, Necati Yılmaz, Ali Adıyaman, Nejmi Yıldırım, Levent Ä°smail Çubukçu, Ramazan Demir’in örgütün Mütevelli Heyetinde yer aldığı belirlenmiÅŸtir. Ayrıca yapılan bir ihbarın deÄŸerlendirilmesi sonucunda şüpheli Necati Yılmaz’ın eÅŸi Leyla Yılmazı’ın, şüpheli Harun YaÄŸmurluoÄŸlu’nun Türkiye Finans Bankası EreÄŸli Åžubesindeki kiralık kasasına FETÖ/PDY örgütünün finansmanında kullanıldığı deÄŸerlendirilen ve toplanan yardımlardan biriktiÄŸi anlaşılan 200 bin dolar ile 4 adet altın bileklik, 5 parçadan oluÅŸan altın set ve bileklik, 54 adet altın bilezik, küçük bakır renkli metal kutu içinde yüzük, saat, kolye ve küpeler ile üçlü incili kolyeler bulunmuÅŸ ve Zonguldak Sulh Ceza HakimliÄŸince el konulmasına karar verilmiÅŸtir. Mütevelli Heyetinde bulunan kiÅŸilerle sohbet toplantıları düzenlediÄŸi ve bu toplantılarda dini duyguların istismar edilmesi suretiyle örgüte para topladığı ve toplanmasına aracılık ettiÄŸi tespit edilmiÅŸtir. Ayrıca terör örgütü mensuplarınca gizlilik içerisinde haberleÅŸmede kullanılan ’Bylock’ isimli programı kullanılmıştır."

- "Konuşmaları üzerinden talimatlar aktardı"

Ä°ddianamede, Fetullan Gülen’in görünen ve örtülü iki temel amacı olduÄŸu belirtilerek, örgüt tabanına ilay-ı kelimetullah (Kuran-ı Kerim’i ve onun hükümlerini yüceltmek, savunmak ve Allah’ın emrettiÄŸi ÅŸekilde yaÅŸamak) gayesiyle hareket edildiÄŸi, Türkiye ve Türk coÄŸrafyası baÅŸta olmak üzere ahlaklı toplum yetiÅŸtirme arzusunda olduÄŸu vurgusu yapılmakta ise de asıl amacın Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi ve ekonomik güç haline gelmek olduÄŸunun anlaşıldığı bildirildi.

SoruÅŸturma kapsamında adli emanette bulunan delil CD’si içerisinde "eurotürk" isimli televizyon kanalında yayınlanan "5. Boyut" isimli programdan internete aktarıldığı anlaşılan görüntülerde, FETÖ/PDY terör örgütü lideri şüpheli Fetullah Gülen’in bir konuÅŸmasında "Ä°ster maddi güçleri bakımından, isterse kendi ülkelerindeki güç kaynakları ve gücü temsil eden kaynaklar bakımından isterse ilim mahfilleri açısından, isterse toplumun büyük kesimlerine büyük kısımlarına bu duygu bu düşünce ile ulaÅŸmaları açısından belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar bu ÅŸekilde hizmete devam etmeleri ÅŸart, zaruri ve lüzumlu. Yanlış bir ÅŸey yapar, plana ulaşılmadan, özleriyle tam bütünleÅŸmeden, gereken mesafe alınmadan, bir kısım erken huruç diyebileceÄŸim çıkışlar yaparlarsa dünya baÅŸlarına eder ve Müslümanlara Cezayir’deki hadise gibi yeni bir hadise yaÅŸatırlar. Suriye’deki seksen iki vakası gibi bir fecaat yaÅŸatırlar. Her yıl Mısır’da yaÅŸanan fezaat ve fecaat gibi fezaat ve fecaat yaÅŸatırlar. Firavunlar çağını yaşıyoruz, toprak firavun bitirmek için pek mühimdi. Böyle bi̇r dönemde tam özünüzü bulacağınız, kıyama ereceÄŸi̇ni̇z ana kadar, dünyayı sırtımıza alıp taşıyabi̇leceÄŸi̇mi̇z güce ulaÅŸana kadar, o kuvveti̇ temsi̇l edeceÄŸi̇ni̇z ÅŸeyler eli̇ni̇zde olacağı ana kadar, Türki̇ye’deki̇ devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki̇ güç ve kuvveti̇ cepheni̇ze çekeceÄŸi̇ni̇z ana kadar her adım erken sayılır. Her adım yirmi günü doldurmadan yumurtayı kırma gibi bir ÅŸeydir, civcivleri terk edip, terk eden kuluçka gibi civcivleri doluya fırtınaya terk etmek gibi bir ÅŸeydir ve burada yapılan ÅŸeyler bunlardır. Burada yapılan ÅŸeyler mikro planda dünyayla hesaplaÅŸma iÅŸidir. Umuyoruz; sesimiz soluÄŸumuzu bunca kalabalık içinde ben bu duygu düşüncemi sözde mahremce anlattım ama sizin mahremiyete sadık mahremiyet mevzuunda hassas duygularınıza sığınarak anlattım. Biz biliyoruz ki elinizdeki meyve suları boÅŸ kutularını dışarı çıkarken bir çöp kutusuna attığınız gibi bu düşünceleri de açık olma yanıyla çöp kutusuna atıp geçeceksiniz. Arz edebildim mi? Evet. Sırrın senin esirindir. Söylersen esir olursun." ÅŸeklindeki konuÅŸmasından da net olarak anlaşılacağı üzere Fetullah Gülen’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal kurumlarını ele geçirmek ve kendi istediÄŸi doÄŸrultuda devlet yapısı oluÅŸturmak amacı ile kendi cemaatine ait ÅŸahıslara nasıl hareket etmeleri gerektiÄŸi konusunda talimatlar verdiÄŸinin anlaşıldığı vurgulandı.  

- "Devletten bağımsız bir dış politika izlemekte"

İddianamede, örgütün kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını suistimal ederek, "himmet" adı altında para topladığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:

"Finans ile yurt içi ve yurt dışında faaliyete geçirdiÄŸi eÄŸitim müesseseleri üzerinden amaç ve ilkeleri doÄŸrultusunda yetiÅŸtirdiÄŸi öğrencilerini, elde ettiÄŸi finans ve siyasi gücünü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlarını (yasama, yürütme, yargı erklerini) ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek olduÄŸu geçmiÅŸte örgüt içinde faaliyet göstermiÅŸ kiÅŸilerin beyanlarından anlaşılmaktadır. Özellikle 1990’lı yılların başından itibaren yurt dışına da açılmaya baÅŸlayan yapı, zaman içerisinde dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösterir hale gelmiÅŸtir. Kamu kurumlarının hassas noktalarında görev alan örgüt mensubu kiÅŸiler kod isim kullanmakta, ayrıca örgüte itaat ve baÄŸlılık vurgusu yapılan bir metin doÄŸrultusunda kutsal deÄŸerler üzerine yemin ettirilerek, örgüt liderine koÅŸulsuz sadakatleri saÄŸlanmaktadır. Örgüt günümüzde, elindeki ekonomik gücün yanı sıra devletin hassas ve etkili kurumları içerisindeki kadrolarının saÄŸladığı avantajlardan faydalanmakta, bu sayede siyasal operasyonlara kalkışmakta, hatta devletten bağımsız bir dış politika izlemektedir."

- Seçimlerin kaybedilmesi için partilerde müşahitlik görevleri yapmışlar

FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in asıl amacının Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kurumlarını ele geçirerek kendi görüşleri doÄŸrultusunda bir yapı oluÅŸturmak olduÄŸuna dikkat çekilen iddianamede, ÅŸunlar kaydedildi:

"BilirkiÅŸi raporlarından, araÅŸtırma raporlarından, şüpheli ifadelerinden, bilgi sahibi ve müştekilerin beyanlarından, fotoÄŸraf teÅŸhis ve eylemlerde bulundukları, fikir ve eylem birliÄŸi içerisinde darbeye teÅŸebbüs eden terör örgütü üyeleriyle birlikte hareket edip onlara destek verdikleri, hatta hükümetin seçimleri kaybetmesi amacıyla diÄŸer partilerde müşahitlik görevleri aldıkları ve bu ÅŸekilde seçimlerde görev yaptıkları ifadelerden anlaşılmaktadır. Bu ÅŸekilde ’Anayasal düzeni deÄŸiÅŸtirmeye ve hükümeti yıkmaya teÅŸebbüs’ ettikleri kanaatine varılmıştır. Şüphelilerin ortakları oldukları veya çalıştıkları özel eÄŸitim kurumları ya da kendi ÅŸirketleri aracılığıyla ayrıca düzenledikleri sohbet toplantıları vasıtasıyla FETÖ/PDY terör örgütüne sempatizan ve üye kazandırdıkları, bu toplantılarda adı geçen terör örgütüne finansman saÄŸlamak için ’himmet, kurban parası, öğrenci bursu gibi’ faaliyetlerle nakdi yardımlar topladıkları, ayrıca bu örgüte ait gazete ve dergilere abone bulmak suretiyle örgütün propagandasını yaptıkları ve geniÅŸ kitlelere yayılmasını saÄŸlayarak örgüte yeni katılımları artırdıkları anlaşılmıştır. Aramalarda elde edilen delillerden ve diÄŸer evraklardan anlaşılacağı üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yer alan FETÖ/PDY yapılanması örgütü üyelerince 15 Temmuz’da anayasal düzeni ve hükümeti ortadan kaldırmayı hedefleyen darbe giriÅŸiminin Fetullah Gülen cemaatine üye kiÅŸilerce yapılmış olması sebebiyle dosyamız kapsamındaki şüphelilerin de FETÖ/PDY terör örgütü adına hareket ederek bu amaç doÄŸrultusunda faaliyet yürüttükleri anlaşılmıştır."

WHATSAPP Ä°HBAR HATTI 24-12-2019

gülücük0
hayran0
şaşkın0
üzgün0
kızgın0
  • EreÄŸli FM Mobil Uygulamalarımız Yenilendi!
    Hemen Deneyin!
İlk Yorumu Siz Yazın!
Yorum Yazın

Canlı Radyo