Gündem 8 yıl 9 ay 12 gün 13 saat 58 dakika önce 1780
Uyku Derneği (UYKUDER) Genel Başkanlığı görevini de yürüten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl sonunda "Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak sağlıkŞartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik"te bazı hükümlerin değiştirildiğini hatırlattı.
Yeni düzenlemeye göre, sürücü belgesi alacak ya da yeniletecek kişilerin, bir pratisyen hekim veya aile hekimine beyanname vermesi gerektiğini belirten Karadağ, "Bu beyannamede, ’Bende uyku apnesi sendromu yoktur’ diye bir madde de var. Kişi kendisinde bu rahatsızlığın bulunmadığını belirtmişse ve onu muayene eden hekim de bu kişide uyku apnesi sendromu bulunmadığını teyit ederse sağlık raporu almasında sakınca yok" dedi.
Karadağ, dünya genelinde trafik kazalarına yol açan en önemli nedenlerden birinin uyku apnesi sendromu olduğunu vurguladı.
Uyku apnesinin neden olduğu gündüz aşırı uyku halinin kişilerde trafikte ya da iş yaşamında kaza yapma riskini büyük ölçüde artırdığını dile getiren Karadağ, bundan dolayı söz konusu alanlarda ölümlere varabilen olumsuzlukların önlenmesi için tespit yapılmasının önemine dikkati çekti.
Kişide bu rahatsızlığın bulunup bulunmadığının belirlenmesinde kendi beyanının yanı sıra doktor görüşüne de bakıldığını anlatan Karadağ, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda hekimler hastaya, ’Uyurken horluyor musunuz?’, ’Gündüz aşırı uyku haliniz var mı?’ ya da ’Sizi uyurken gören kişiler nefesinizin durduğunu söylüyor mu?’ gibi sorular soracak. Biz buna ’tanıklı apne’ diyoruz. Horlama, tanıklı apne ya da gündüz aşırı uyku hali varsa hekim, kişiyi bir uzman hekime gönderecek. Burada uzman hekim bir uyku laboratuvarında kişiyi yatıracak. Uyku laboratuvarında yatan kişi ’uyku apnesi sendromu yoktur’ raporu alırsa, bu kişinin ehliyet almasında bir sakınca yok."
"Uyku apnesine yakalanma ihtimali obezlerde yüksek"
Karadağ, ilgili düzenlemenin hazırlık aşamasında uyku apnesi sendromunun en sık kimlerde görüldüğü konusunun araştırıldığını aktardı.
Sonuç olarak bu rahatsızlığın obezlerde yani aşırı kilolu kişilerde görüldüğünün belirlendiğine değinen Karadağ, şunları kaydetti:
"Tüm obezlerin neredeyse üçte birinde uyku apnesi sendromu görülüyor. Kişilerin beden kitle indeksi 30’un üzerinde ise obezdir ancak yasa koyucular gerek uyku laboratuvarlarının sayısının azlığı gerekse bu riskin obezite arttıkça daha fazla arttığından esinlenerek beden kitle indeksini 33 olarak değerlendirmişler. Beden kitle indeksi 33’ün üzerinde olan tüm kişiler, sürücü belgesi alacaksa ya da belgesini yenileyecekse mutlaka bir uyku laboratuvarına yatıp polisomnografi yaptırmak zorunda. Bu hesaplamaya göre 1,70 metre boyunda olan bir kişinin beden kitle indeksinin 33’ün üzerinde olabilmesi için kilosunun 95 olması gerekiyor. Yani 1,70 boyundaki bir kişi 95 kilonun üzerindeyse sürücü belgesi almak ya da yeniletmek için alacağı sağlık raporunda mutlaka polisomnografi yaptırmak zorunda."
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, obezitenin Türkiye’de hızla artan bir sağlık sorunu olduğunu dile getirdi.
En son 2014 yılında yapılan araştırmada, Türkiye’de 15 yaş üstü erişkinlerin tümünde yüzde 19,9 oranında obezite sorunu bulunduğunu söyleyen Karadağ, sürücü belgesi bulunan kişi sayısının ise 25 milyonu aştığı bilgisini verdi.
"Obezler bir an önce uyku laboratuvarına başvursun"
Karadağ, Türkiye’de uyku laboratuvarı sayısının zamanla artmasına rağmen yeterli gelmediğini ifade etti.
Sürücü belgesiyle ilgili düzenlemeden dolayı bu merkezlere ihtiyacın da artacağını vurgulayan Karadağ, "Şu anda bir hasta uyku laboratuvarına müracaat ettiğinde bekleme süresi 6 aydan 2 yıla kadar uzamış durumda. O yüzden, sürücü belgesini yenileyecek obez kişilere, mutlaka bir an önce uyku laboratuvarına başvurarak polisomnografilerini yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Bu çok önemli çünkü beden kitle indeksi 33’ün üzerinde olanlar polisomnografi ile uyku apnesi sendromu olmadığını gösterir belge olmadan ehliyet alamayacak" diye konuştu.
Uyku apnesinin ağır ya da orta derecede çıkmasının yanı sıra gündüz uyuklama hali tespit edilenlerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacağı uyarısında bulunan Karadağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kişilerin mutlaka maskeyle solunum tedavisi (PAP) cihazlarını kullandığını ve bu cihazları kullanırken apne-hipopne indeksinin 15’in altına indiğinin gösterilmesi gerekiyor. Bu cihazların hepsinin bir hafıza kartı var. Bu cihazların içindeki hafıza kartı, cihaz ne zaman açılmış ve kaç defa kullanılmış ise bize onu gösteriyor. Biz birinci ve üçüncü ay ile bir yılın sonunda bu hastaları davet ediyoruz. Dünyadaki standart, bu cihazın bir yıl içerisinde en azından bin 200 saat kullanılması. Yani kişiler, cihazı kullandıklarını, apnelerinin kontrol altına alındığını kanıtlayan kişiler ehliyetlerini alabilecek."
MİLLİYET