ACI SON...

Solomon Chau ve Jenn Carter’ın hikayesi pek çok genç aşığınki gibi baÅŸlamış. Tanışıp birbirleriyle vakit geçirdikten sonra sevgili olmaya karar veren çift evlenmeye karar vermiÅŸ. 2014 senesinin Aralık ayında Solomon rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığında yapılan tetkikler sonucunda genç adamın kanser olduÄŸu ortaya çıkmış. Doktorun tavsiyesi üzerine derhal ameliyata alınan Solomon’un karaciÄŸerinden kanserli tümör alınmış ve takip eden tedavi sürecinden sonra genç adam tamamen iyileÅŸmiÅŸ.

Tekrar saÄŸlığına kavuÅŸmasının mutluluÄŸu ve heyecanıyla evlilik hazırlıklarına kaldıkları yerden devam eden çift, 2015 senesinin 17 AÄŸustos günü evlenmek için planlama yapmaya devam etmiÅŸler. Fakat çiftin coÅŸkusu maalesef 2015 senesinin Mart ayına kadar sürmüş. Solomon’un kanseri tekrarlamış ve bu kez durum iç açıcı olmaktan çok uzakmış; genç adamın yalnızca birkaç aylık ömrü olduÄŸu ortaya çıkmış.

Bu haberi alan çift her ne pahasına olursa olsun evlenmek istediklerini söylemiÅŸler. Bunun üzerine çiftin ailesi ve yakınları bu genç aşıkların birlikte kalan zamanlarını en iyi ÅŸekilde geçirmeleri ve hayallerindeki düğünü yaÅŸayabilmeleri için harekete geçmiÅŸ. Ä°nternet üzerinden topladıkları parayla Solomon ve Jenn için rüya gibi bir düğün organize eden yakınları, çiftin en büyük dileklerini yerine getirmiÅŸ. 11 Nisan 2015 tarihinde birbirlerine konuklarının önünde ’Evet’ diyen çiftten Solomon, yalnızca birkaç aylık ömrü kaldığını bilirken dahi, ’Hayatımın en önemli, en hatırlanası günüydü.’ Diye anlatmış düğün gününü.

Evli oldukları süre içinde birbiriyle 128 harika gün geçirmiş genç aşıklar. Chau, geçtiğimiz 17 Ağustos günü, yani tam da aslında evlenmeyi planladıkları gün hayata gözlerini yummuş.

Chau’nun ölümünden sonra Facebook hesabından ÅŸu satırları paylaÅŸmış Jenn;

’Bunu yazıyor olmak kalbimi acıtıyor. Bugün , hayatımda tanıdığım en mükemmel insan, kanserle süren 8 aylık savaşından sonra vefat etti. Çok uzun ve çok zorlu bir savaÅŸtı, her ÅŸeyini verdi. Ä°yimserliÄŸi ve espri anlayışı bütün bunların içinde akıl saÄŸlığımızı korumamıza yardım etti. Sırf bu yüzden bile ona ne kadar teÅŸekkür etsek azdır. Son nefesine kadar savaÅŸtı ve doktorlar bile her seferinde ne kadar fazlasına katlanabildiÄŸini inanamayan gözlerle izlediler. İçinde onun olmadığı bir dünya düşünmek istemiyorum, ama asla eskisi kadar güzel olmayacağı da aÅŸikar.

Sol, beni ne kadar etkilemiÅŸ olduÄŸunu asla bilemeyeceksin. GeçtiÄŸimiz son aylarda bana tek bir günümüzü bile boÅŸa harcamamız gerektiÄŸini öğrettin bana. Bana sevginin, aÅŸkın gerçekten ne olduÄŸunu gösterdiÄŸin için sana minnettarım. Ä°nsanların çoÄŸunun bir ömür boyu öğrenemediÄŸi ÅŸeyi biz 26 yaşımızda, birlikte öğrendik. Biz birlikte 60 sene daha yaÅŸamalıydık ama Tanrı’ya birlikte geçirdiÄŸimiz 8 mükemmel sene için müteÅŸekkirim. Sen benim bir eÅŸten isteyebileceÄŸimden çok daha fazlasıydın, ve kalbim hep senindir. Julie’ye bizim için sarıl. Orada görüşürüz bebeÄŸim.’

kaynak:http://www.radikal.com.tr/