SON DAKİKA!. ÖLÜ SAYISI 41’E YÜKSELDİ

Ä°stanbul ValiliÄŸi, Atatürk Havalimanı’nda meydana gelen terör saldırısında 41 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸini, yaralanan 130 vatandaşın tedavilerine devam edildiÄŸini bildirdi.

Güvenlik uzmanları ve araÅŸtırmacılar, Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısının büyük ihtimalle "DAEÅž operasyonu" olduÄŸuna iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulundu.

Yaşanan olaya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan El Cezire Araştırmalar Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Galip Dalay, operasyonun büyük ihtimalle "bir DAEŞ operasyonu" gibi gözüktüğünü söyledi.

DAEÅž’in son bir yıldaki operasyonlarına bakıldığı zaman, devlet-güvenlik elemanlarından ziyade, genellikle uluslararası mekanları ve turistleri hedef aldığını belirten Dalay, örgütün intikam eylemleri gerçekleÅŸtirdiÄŸini ifade etti.

Dalay, bu eylemlerin her geçen gün sistematik bir hal almaya baÅŸladığını kaydederek, "DAEÅž’in Türkiye’ye karşı eylemleri artık ’ara sıra, bir tane, intikam’ ÅŸeklinde deÄŸil, daha sistematik ve düzenli bir ÅŸekilde gerçekleÅŸmeye baÅŸladı. DAEÅž, eylem yerlerini seçerken, uluslararası medyayı en fazla çekebildiÄŸi yerlerden seçiyor. Havaalanı bu açıdan da önemli. Bir anda tekrardan DAEÅž meselesini, ’global bir fenomen’ olarak konuÅŸmaya baÅŸladık." diye konuÅŸtu.

Öte yandan Türkiye’nin, Ä°srail ile bir anlaÅŸma imzaladığını ve Rusya ile iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeye çalıştığına deÄŸinen Dalay, "Bu, DAEÅž’in Türkiye’ye karşı yapacağı bir eylemi, söylemsel meÅŸruiyet kazandırabilir nitelikte." dedi.

Galip Dalay, DAEÅž’in saldırıyla "Ben hala efektif bir gücüm, hala ciddi operasyonlar yapabilecek bir gücüm" mesajını vermeye çalıştığı görüşünü de dile getirdi.

"Olay yerinde bir güvenlik zafiyeti olma ihtimali çok zayıf"

Güvenlik uzmanı Mete Yarar, Türkiye’nin, Ä°srail ve Rusya ile iliÅŸkileri dolayısıyla DAEÅž’in böyle bir saldırı yaptığını düşünmediÄŸini belirtti.

Yaklaşık 15 günden beri ve ondan önceki dönemde engellenen bombalı ve intihar bombası eylemlerine bakıldığında, o dönemde "İsrail ile uzlaşma" ya da "Rusya ile yakınlaşma" gibi bir kavramın bulunmadığına dikkati çeken Yarar, şöyle devam etti:

"Hatta bu eylemler çok daha önce yapılacaktı, eÄŸer engellenmemiÅŸ olsaydı. Açıkçası ben, bu eylemin yalnızca tek bir amaçlı bir eylem olduÄŸunu düşünmüyorum. Çok uzun zamandan beri Türkiye’ye açılmış bir cephe var, bu cephenin içerisindeki bir süreç eylemleri bunlar. O yüzden tek bir olaya bakarak, ’IŞİD’in hedefi budur’ demek, çok doÄŸru deÄŸil. Bunlar süreç ve süreli eylemler."

Yarar, "saldırıda Atatürk Havalimanı’nda güvenlik zafiyetinin yaÅŸanıp yaÅŸanmadığına" iliÅŸkin ise "Olay yerinde bir güvenlik zafiyeti olma ihtimali çok zayıf. Çünkü polisler zaten erken fark ediyor. Güvenlik zafiyeti sıkıntısı olmayabilir, oradaki polisler erken fark etmiÅŸ olabilir, çünkü onların görevi içeri girerken bu aramaları yapmak, onu baÅŸarmışlar. Ama istihbarat anlamında oraya gelinceye kadar teröristlerin takibinde bir sıkıntı olduÄŸu çok net ortada." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

"Son derece vahim ve kritik bir saldırıdır"

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, planlamanın daha önceden stratejik şekilde yapıldığını, Türk ekonomisini, ulaşımını, turizmini hedef alan planlı bir silahlı saldırı eylemi olduğunu söyledi.

Eylemin ana mesajının turistlerin Türkiye’ye gitmemesini saÄŸlamak olduÄŸunu belirten Caşın, "Özellikle de hem Türk hem dünya kamuoyunda korku ve panik yaratarak, Türkiye’nin güvenli ülke olmadığı imajının yaratılması amaçlanmıştır. Son derece vahim ve kritik bir saldırıdır." dedi.

Ramazan Bayramı dolayısıyla Türk vatandaşlarının da tatil için hareket halinde olduğunu ve daha çok hava yolunu tercih ettiğini, eylemin Türk vatandaşlarını da korkutmayı amaçladığını ifade eden Caşın, şu görüşleri dile getirdi:

"Türkiye’nin Ä°srail ile istihbarat ve ekonomik alandaki iÅŸ birliÄŸi ve iliÅŸkilerin normalleÅŸmesi için mutabakatın imzalanması, burada PKK terör örgütü ve IŞİD’le ortak bir cephe açılacağı yolunda bir kanaatin oluÅŸmasına sebebiyet vermiÅŸtir. Aynı ÅŸekilde Rusya ile de normalleÅŸme... Bunun üçüncü bacağı Mısır ve Avrupa BirliÄŸi ile iliÅŸkilerin düzeltilmesi ve DoÄŸu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının bir ÅŸekilde Türkiye üzerinden giderilmesiydi." 

Saldırıya ilişkin Caşın, "İki emniyet bariyeri var burada, bunu bildikleri için içeriye girememişlerdir. Bu sebeple dışarıdan ağır silahlar ve bombalarla içeriye girmişlerdir. Teknik donatımı yüksek bir eğitim aldıklarını ve DAEŞ terör örgütü olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

"Korkuya ve kaosa sebebiyet verilmek isteniyor"

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da eylemle çok daha ağır bir bilanço hedeflendiğini belirterek, zaiyatın temel sebebinin uzun namlulu silahların etkisi olduğunu söyledi.

Canlı bombaların üzerindeki patlayıcıların, amacına ulaşamadığını ifade eden Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar dışarıda patladı, içeriye girmiÅŸ olsalardı Türkiye açısından tarihindeki en zor günlerden birini yaÅŸardı. Eylemin oluÅŸ biçimi, yapılış tarzı, geçmiÅŸteki yaptıkları eylemlerle benzerliÄŸi, IŞİD’in ramazandan önce yaptığı açıklamalar ve iddialar, ABD’nin olay günü içerisinde kendi vatandaÅŸlarına ’Türkiye’ye seyahat etmeyin’ uyarısında bulunması böyle bir eylemle ilgili istihbarat verisinin elinde olduÄŸuna dair bir iÅŸaret üretiyor. Çok kuvvetli ihtimalle eylemin radikal dinci terör örgütü IŞİD tarafından gerçekleÅŸtirildiÄŸini söyleyebiliriz."

Türkiye’nin Ä°sraille anlaÅŸma yapmasından memnun olmayan bir iradenin bu iÅŸi yapmış olabileceÄŸine dikkati çeken AÄŸar, DAEÅž’in tabanının bu durumdan rahatsız olup eyleme imza attığı görüşünü kaydetti.