ORTADOĞU, EREĞLİ’DE KONUŞULDU

Gülüç beldedeki Büyük Anadolu EreÄŸli Otel konferansın açılış konuÅŸmasını yapan ilçenin Belediye BaÅŸkanı Hüseyin Uysal, “ÇeliÄŸin, ÇileÄŸin ve Çınar’ın ÅŸehri Karadeniz EreÄŸli’de bu tür gündem toplantılarını sürdüreceÄŸiz” dedi.
Çevremizdeki gelişmelerden haberdar olunması gerektiğini belirten Uysal, şöyle dedi:
“Memleketimizi bir çember içerisine alalım, dünyadan ayrı, farklı düşünemeyiz. Son geliÅŸmeler ışığı altında Kdz. EreÄŸli’yi çok anlatmak isterdim. Çünkü EreÄŸli’mizde son günlerde son derece deÄŸiÅŸiklikler var. Altyapı bitti, sosyal tesis alanlarımızdan bazıları bitti, bazıları da çok kullanılır halde ancak Atatürk Anıtı çevresindeki düzenlemeler, havuzlar kalktı.  EleÅŸtiri ÅŸu, ’orada taÅŸların arasında çimenler çıkıyor.’ Zaten istediÄŸimiz bu. Biz oralardaki çınar aÄŸaçlarının daha uzun yaÅŸaması için bu iÅŸlemi yaptık. Devasa havuzlarda gezilecek alanlar yoktu. O alanları kullanılabilir, kamusal alan dediÄŸimiz vatandaşımızın özellikle ailelerin çocuklarımızın yaÅŸam alanı haline getirdik. Bu yüzden bizler yaptığımız iÅŸin doÄŸru olduÄŸuna inanıyoruz.  

"DÜNÜ BİLMEMİZ LAZIM"
Pazar yeri konusunda, herkes pazaryerine gitmiÅŸtir. Bugünü anlayabilmemiz için dünü bilmemiz lazım. Pazar yeri biz göreve gelmeden ÅŸuan mevcut olan belediye binamıza taşınacaklardı. Ön tarafındaki o dükkanlar, balık satış yerleri olacaktı. Bütün köylü pazarı, esnafımız belediye binamıza taşınacaktı. Bunları anlatıyorum çünkü bilinmesini istiyorum. O binaya köylülerimiz, esnafımız gidebilir miydi? Oradaki dükkanları kiralayabilirler miydi? Åžehrimizin içinden geçen Pençes ırmağı buradan akıyordu ve yanında da balıkçılar, bu son derece yanlıştı. Kaldı ki bu binanın maliyeti 14 milyon liraydı. Åžimdi bir belediye binası yapılsa bu kadar para gitmez. 

EREĞLİ ŞANTİYE DÖNDÜ
Bizler ne yaptık? Adı üzerinde ne dedik, ’pazaryeri rehabilitasyon projesi’. Yani esnafımızı hiç rahatsız etmeden projemizi esnafımız bir gün dükkanını kapatmadan, rahatsız olmadan, aynı paralelde yürüttük. Ä°ki tane mescit yaptık, orada bütün vatandaÅŸlarımız 2 metre karelik dükkanlarda namaz kılıyordu. Kadın ve erkek mescidi yaptık. 7 kiÅŸilik bayan, 12 kiÅŸilik tuvaletler yaptık. Bebek bakım odası yaptık,  yerinde düzenledik. Ancak gözden kaçan bir düzenleme daha yaptık, tuvaletleri ücretsiz yaptık. Pazarcılarımız zor kazanıyor zaten tuvaletleri ücretsiz yaptık. Rehabilitasyon projesi bitti, kenar düzenlemeleri de bitti. Yalnız pazaryerinin kendi bahçesinde ürettiÄŸi malı pazaryerinde satması için yerlerini hepsine tahsis ettik. Eskiden kim yerindeyse aynı yerinde kalıyor. Ancak bir dedikodu sürekli anlatılıyor, böyle bir ÅŸey de bize gelsinler, kendilerine açıklayalım. Kısacası rant falan yok. Bizler göreve geldiÄŸimizde zaten EreÄŸli rantiye alanından ÅŸantiye alanına döndü. 

"TARAFIMIZI BELLÄ° ETTÄ°K"
Geçen hafta kent meydanı projemizi baÅŸlaması için biz eski terminal binasını yıktık. Biz kent meydanının iki katlı otopark, kent meydanı ve üzerine sembol camide yapmak niyetimizi ortaya koyduk. Aslında bu Hazreti Ä°brahim’in ateÅŸ ile su taşıyan karınca misali. Bizler tarafımızı belli ettik. Bu projenin yapılmasında samimiyiz. Ä°nÅŸallah Allah’ın izniyle de bu hafta ihalesine çıkıyoruz. Bizler için bu son derece önemli bir proje. Åžehrimizin hem trafik sorununu hem de meydan kazandırılmasını hem de ÅŸehrimizin ilçemizin ihtiyacı olduÄŸu cami meydana çıkacak. Her gerçek bir hayalle, her bahar bir çiçekle baÅŸlar. Biz bir çiçek baharın açılışını müjdelemek için bunu önemsiyoruz. Terminalimizi yıktık, oradaki arkadaÅŸları da ve yolcularımızla, vatandaşımızla maÄŸdur etmeden çözümü de o gün bulduk. Ä°nÅŸallah halk otobüslerimizle, ulaşımla alakası olan kardeÅŸlerimizle paylaÅŸtık. Halkımız da ÅŸoför esnafımız da maÄŸdur olmayacak ÅŸekilde ortak bir çözüm bulduk.  

"HER PROJEDEN ENGELLÄ°LERÄ°MÄ°Z FAYDALANIYOR"
Bir de biliyorsunuz havuz projesi dedik. Havuz projesi aslında geçen hafta mecliste, ’engelliler olursa, engelliler de faydalanabilirse biz buna evet derdik’ diyen arkadaÅŸlarımız var. Zaten bizim yaptığımız her projede engelli vatandaÅŸlarımız faydalanıyor. Åžimdi ben buradan soruyorum, 20 yıldır belediye binamıza eski yerine engelli vatandaÅŸlarımız çıkabiliyor muydu? Peki Atatürk Kültür Merkezi dediÄŸimiz yerde sinema salonlarında 20 yıldır biz göreve gelmeden engelli kardeÅŸlerimiz salona girebiliyorlar mıydı? Giremiyorlardı. Aslında yaptığımız yatırımlar da 2-3 bin lirayı geçmeyen basit bir rampa ama bunu bile düşünmediler. ’Havuzda engelliler yüzerse.’ Yüzecek, bunu da yapacağız. Bizim her kamusal projemizde engelli vatandaÅŸlarımız düşünülmüş.

"DOÄžRU OLANLARI YAPIYORUZ"
Göreve geldiÄŸimizden itibaren ödüller aldık, 4 tane. Alt yapıda aldık, EMÄ°TT fuarında aldık, turizm alanlarında aldık. Bilim ÅŸenliÄŸinde aldık. Benim için bu 4 ödülün arasında en önemlisi 4’nci sınıf sosyal bilgiler kitabına girmek. Orada bilim ve teknoloji sayfasında bilim adamları var ileride Kdz.EreÄŸli Belediyesi var. Benim için en önemli ödül bu kitap. Ben o kitabı saklıyorum, hayatımın en anlamlı ödülü. Bir ders kitabına geçiyorsunuz. 81 Ä°l’de 4. sınıftaki öğrencilerin aileleri bunu görüyor. Bizler ödül almak için çalışmıyoruz. Çalışmalarımızı ödül alalım diye de yapmıyoruz. Bizler doÄŸru olanları yapıyoruz. Ä°lçemizin ihtiyacı olanları yapmak istiyoruz." 

"TÃœRKÄ°YEYÄ° ANADOLU’DA SIKIÅžTIRMAK, ORTADOÄžU’YA ÇIKARTMAMAK"

Konferansı yöneten AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Metin Külünk, yaptığı açıklamada "Afrin’de olup biten her ÅŸeyle Yemen’de olup biten arasında fark yok. Afrin’de olup biten her ÅŸeyle Musul, Kerkük’te 100 yıl önce yaÅŸadıklarımız arasında hiçbir fark yok. 100 Yıl öncesine gitmeyelim, Afrin’de olup bitenle birinci Körfez harekatı sonrasında Irak’ta yaÅŸananlar arasında hiçbir fark yok. Dün Berlin duvarının yıkılmasının ardından Körfez harekatı üzerinden Irak’ta yaÅŸananlar ile bugün Suriye’de yaÅŸananlar arasında hiçbir fark yok. Ä°kisinin de hedefi bizi Anadolu’da sıkıştırmak, OrtadoÄŸu’ya çıkartmamak. Ä°slam dünyasının ümmetin bütün bileÅŸkelerini ortadan kaldırmak" diye konuÅŸtu.

"TUTSAK EDÄ°LMEK Ä°STENDÄ°K"
Külünk, konferansta yaptığı konuÅŸmada, OrtadoÄŸu’yu elinde tutanın dünyayı elinde tutacağını, o bölgede yaÅŸanan her olayın herkesi yakından ilgilendirdiÄŸini belirterek, "100 Yıl önce birinci dünya savaşı bitmiÅŸ, biz Anadolu topraklarına çekilmek durumunda kalmış, fiziki sınırlarımız ile aklımız ve ruhumuzla sınırlandırıldıktan sonra, ’ya Orta doÄŸu mu? Araplar mı? Ne olursa olsun’ bizi getirmek istemiÅŸlerdi ya aslında dünyanın kalbinden bizi koparmak istemiÅŸlerdi. Biz kalpten koparılarak Anadolu topraklarına tutsak edilmek istendik" dedi. 

"BİR IZDIRABIN EŞİĞİNDEYİZ"
Dünyanın giriÅŸ kapısının Ä°stanbul olduÄŸunu anlatan Külünk, ÅŸunları söyledi: "Dünyanın ÅŸehir devletçiklerine dönüştürülerek yönetilmek istenmesinin yegane sebeplerinden bir tanesi Ä°stanbul’un Müslüman Türklerin elinden gasp edilme hesabıdır. Çünkü Ä°stanbul’u baÅŸka türlü tutamayacaklarını biliyorlar. Ä°stanbul üzerindeki hesapları 1453’den hiç bitmediÄŸi bir zaman diliminde biz OrtadoÄŸu’yu konuÅŸuyoruz. OrtadoÄŸu’yu hiç susturulmadan konuÅŸuyoruz ama üzgünüm ki yeniÄŸiz, maÄŸlubuz. Bu maÄŸlubiyeti galibiyete bir büyük dönüşümün sancılarını yaşıyoruz. Bir ızdırabın eÅŸiÄŸindeyiz. Bu ızdıraptan mutlaka büyük bir galibiyet çıkacaktır. Ben yürekten inanıyorum. Allah bir kez daha Anadolu toprakları üzerinden bu aziz millete bir kez daha önüne fırsa geçirmiÅŸ durumda. EÄŸer bunu iyi getirmesini bilirsek. Afrin’de olup biten her ÅŸeyle Yemen’de olup biten arasında fark yok. Afrin’de olup biten her ÅŸeyle Musul, Kerkük’te 100 yıl önce yaÅŸadıklarımız arasında hiçbir fark yok. 100 Yıl öncesine gitmeyelim, Afrin’de olup bitenle birinci Körfez harekatı sonrasında Irak’ta yaÅŸananlar arasında hiçbir fark yok. Berlin duvarının yıkılmasının ardından Körfez harekatı üzerinden Irak’ta yaÅŸananlar ile bugün Suriye’de yaÅŸananlar arasında hiçbir fark yok. Ä°kisinin de hedefi bizi Anadolu’da sıkıştırmak, OrtadoÄŸu’ya çıkartmamak. Ä°slam dünyasının ümmetin bütün bileÅŸkelerini ortadan kaldırmak."  

"AFRÄ°N, BAÄžIMSIZ HATAY CUMHURÄ°YETÄ°’NÄ°N BÄ°R Ä°LÇESÄ°YDÄ°"
Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin son 5 yılda bölgede yaptıkları ile deÅŸifre olduÄŸunu ifade eden gazeteci yazar Ahmet Kekeç, Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonu ile Amerika’nın planlarını bozduÄŸunu söyledi.
Kekeç, şu ifadeleri kullandı:
"Afrin operasyonu ile ABD’nin tasarımların bir anlamda altını boÅŸaltıyoruz" diyen Kekeç, "Bize kızgınlıkları çok fazla. Ãœlkemizde darbe yapmaya bile kalkıştılar, bize o kadar öfkeliler. Uzun bir adam çıktı tüm hesapları bozdu. Bu gezi olayları, 17-25 Aralık, kaos, 15 Temmuz olarak dönüyor. Afrin ile bizim çok alakamız var. Afrin, Suriye’nin bir bölgesi deÄŸildir. Afrin, bağımsız Hatay Cumhuriyeti’nin bir ilçesiydi. Hatay, 1919’da katılmadan önce bağımsız bir cumhuriyetti. Afrin, Hatay’ın ilçesiydi. Hatay hükümetinin kararından sonra bize baÄŸlanmasıyla Afrin, Suriye topraklarında kaldı. Hatay’da olanlar bilir. Afrin bize çok tanıdık bir bölge. Yani Afrin’de ne iÅŸimiz var diyenlere cevap olabilecek türde bilgiler bunlar. Bizim sulh ve sükun içerisinde yaÅŸayabilmemiz için sınır güvenliÄŸini garanti altına alınması gerekiyor. Bu çerçevede yapılan operasyonlar bunlar."

"TÃœRKÄ°YE BÃœYÃœMEK ZORUNDA"
Gazeteci Yazar Selahattin Yusuf ise gelecekte Türkiye’nin güçlü ve büyük bir ülke olabilmesi için büyümesi gerektiÄŸini anlatarak, "Durursa düşecek, bisikletin üzerindedir Türkiye. Türkiye mutlaka her bakımdan büyümek zorunda. Hiç deÄŸilse manen büyümek zorundadır. Bu vücuda yeniden kan vermemiz gerekiyor. Kanı kültürel olarak çekilmiÅŸ bir memleketteyiz, bunu kabul etmek zorundayız" dedi.
Program soru ve cevap bölümüyle sona erdi. Programa katılması beklenen CumhurbaÅŸkanı BaÅŸdanışmanı Saadet Oruç’un Bakanlar Kurulu toplantısına katıldığı için gelemediÄŸi açıklandı. Ä°lçe protokolü ile birlikte çok sayıda kiÅŸinin takip ettiÄŸi programda Belediye BaÅŸkanı Hüseyin Uysal, konferansa katılan misafirlerine çeÅŸitli hediyeler takdim etti.