Sağlık Bakanı Akdağ, "Vatandaşımızın hem daha rahat edeceği hem daha konforlu hizmet alabileceği hem de daha kaliteli bir sağlık hizmeti geliştirmek üzere bu ikinci döneme başlıyoruz." dedi.

SaÄŸlık Bakanı Recep AkdaÄŸ, SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci dönemine geçileceÄŸini belirterek, "Eskiden bir yatak bulmak yeterken, bugün diyoruz ki ’Ben tek yataklı bir odada yatmalıyım.’ Vatandaşımızın bu talebi doÄŸru. Ä°ÅŸte onun için ÅŸehir hastaneleri, saÄŸlıklı yaÅŸam merkezleri geliyor. Vatandaşımızın hem daha rahat edeceÄŸi hem daha konforlu hizmet alabileceÄŸi hem de daha kaliteli bir saÄŸlık hizmeti geliÅŸtirmek üzere bu ikinci döneme baÅŸlıyoruz." dedi.

Akdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın bir ülke programı olduğunu vurgulayarak, bu programın pilot uygulama olmadan Türkiye genelinde uygulanacağını söyledi.

AK Parti’nin 2002’de iktidara geldiÄŸini hatırlatan AkdaÄŸ, "Sayın CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan o zaman genel baÅŸkanımızdı, kısa bir süre sonra da baÅŸbakanımız oldu. CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan’ın talimatıyla biz Türkiye’de ’SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı’nı baÅŸlattık. Bu program ilk dönem itibarıyla özellikle yoÄŸun bir biçimde 10 yıl devam etti ve programın birçok bileÅŸeni yerine getirildi." diye konuÅŸtu.

Akdağ, program çerçevesinde kamu hastanelerinin bir çatı altında toplandığını, kamudaki sigorta sisteminin tek bir sigorta sistemi haline getirildiğini, aile hekimliğinin kurulduğunu anlatarak, aynı kapsamda hastane alt yapılarının düzeltildiğini ifade etti.

Programla vatandaÅŸların saÄŸlık hizmetlerine kolay eriÅŸiminin saÄŸlandığını dile getiren AkdaÄŸ, "112 ile taşımaları yaygın hale getirdik, hava ambulans sistemini kurduk. Türkiye’de ÅŸu anda saÄŸlığa eriÅŸim açısından problem büyük ölçüde ortadan kalkmış durumda." ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin hastalık yükü deÄŸiÅŸti"

Bakan AkdaÄŸ, "SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı’nın ikincisine neden ihtiyaç duyuldu?" sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:

"Türkiye’nin hastalık yükü deÄŸiÅŸti. 2002’de Türkiye beslenmesi bozuk çocuklar, ishalli çocuklar, hayatını aşılanmadığı için aşılanabilir hastalıklardan dolayı hastalanıp daha sonra hayatını kaybeden çocuklar, zatürreden hayatını kaybedenler, verem, sıtma, tifo gibi hastalıkların yaygın oluÅŸu... Yani ülke bulaşıcı ve beslenme ile ilgili hastalıklar, anne bebek ölümlerinden muzdaripti. Bunlar yoksul ülkelerin hadi en iyisi geliÅŸmekte olan ülkelerin problemleriydi. Oysa ÅŸu anda Türkiye’nin problemleri dünyada zengin, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin problemlerine dönüştü. Bunun için yeni bir döneme ihtiyaç var. Hastalık yükümüz toplamda yüzde 4 azaldı ama hastalık yükümüzün ÅŸekli deÄŸiÅŸti."

"Erken teşhis ve taramaların da geliştirilmesi gerekiyor"

Erken teşhisin de önemine değinen Akdağ, "Artık Türkiye şişmanlık, hareketsizlik, şeker, kalp hastalığı ve kanserlerle uğraşıyor. Erken teşhis ve taramaların da geliştirilmesi gerekiyor." dedi.

Recep Akdağ, bu tür rahatsızlıkların yaşanmaması için vatandaşın kendi hayat biçimini değiştirmesi gerektiğine dikkati çekerek, sağlık hizmetlerinden memnuniyetin artması dolayısıyla vatandaşın da sağlık alanında beklentilerinin arttığını söyledi.

VatandaÅŸa daha kaliteli hizmet vermek amacıyla bu yıl mart ayının sonuna doÄŸru SaÄŸlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci dönemine geçileceÄŸine iÅŸaret eden SaÄŸlık Bakanı AkdaÄŸ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eskiden bir yatak bulmak yeterken, bugün diyoruz ki ’Ben tek yataklı bir odada yatmalıyım.’ Vatandaşımızın bu talebi doÄŸru. Ä°ÅŸte onun için ÅŸehir hastaneleri, saÄŸlıklı yaÅŸam merkezleri geliyor. Vatandaşımızın hem daha rahat edeceÄŸi hem daha konforlu hizmet alabileceÄŸi hem de daha kaliteli bir saÄŸlık hizmeti geliÅŸtirmek üzere bu ikinci döneme baÅŸlıyoruz."