“Ülkenin onurunu satıp kaçanları gördük”

Partisinin kuruluş yıldönümü etkinliğinde konuşan CHP’li Sertan Ocakcı, “Geçmişte gördük, iktidar sahipleri kendi sultanlıkları için gaflet ve dalalet içinde olmaktan kaçınmadılar. Bu ülkenin onurunu her türlü alçakça ve kirli menfaatleri için nasıl satıp kaçtıklarını gördük” dedi.

Siyaset 6 yıl 2 ay 12 gün 3 saat 16 dakika önce 495

Karadeniz Ereğli’de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluşunun yıl dönümü vesilesiyle tören gerçekleştirildi. Devrim Bulvarı Atatürk Anıtı’ndaki törende Anıta parti çelengi konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi.
CHP Ereğli İlçe Başarı Sertan Ocakcı, kürsü konuşmasında, tarih sayfalarında yazılanları unutmadıklarını söyledi. Mondros Ateşkes Anlatması ile ordunun dağıtıldığını, İstanbul’u tek kurşun atılmadan teslim edildiğini hatırlatan Ocakcı, şöyle dedi:
“Tarihin sayfalarına baktığımızda Ülkemizin santim santim işgal devletlerine teslim edenler, kendi tahtları uğruna, koltukları uğruna, saltanatlarının yürümesi uğruna, tek adamlıkları uğruna yoksul ama onurlu bir halka esareti layık gördüler. İstanbul’dan Urfa’ya Maraş’a, Konya’ya, Antalya’ya, Samsun’a kadar her vatan toprağında işgal askerlerini gördük.

En son İzmir’de Alsancak’da…
İzmir Yunan sorumlusu, Yunan komutanı karşılarken ‘Ne kadar Türk’ün kanını dökerseniz o kadar sevaptır’ diye bağırdı. Yunanlılar alkışı kıyameti kopardılar. Alkışlar arasından bir genç bağırdı.
‘Olamaz, olamaz! Böyle ellerini sallaya sallaya giremezler Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var’ dedi ve belinde ki silahı çekerek düşmana ilk kurşunu sıktı.
Alkışlar bitti. Ülkenin bağımsızlığı ve hürriyet mücadelesi için bir genç adam isyanın ilk fitilini ateşledi. Ve bu topraklar için toprağa düşmeyi kabul etti. İşte o İzmir’in efesi, gönlümüzün genci, 31 yaşında ki vatansever Gazeteci Hasan Tahsin’di.

O İLK KURŞUN, UYUYAN DEV UYANDIRILMIŞTI…
Olay Anadolu’da duyulmaya başlanmıştı. Ege’de Kuvvacı Demirci Efe duyduğunda yerinden fırlayarak şunu söyler; “İzmir’de bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer!”

“VAKİT TAMAM…”
38 yaşındaki genç devrimci bir adam, ülkenin hür yaşamış ve hür yaşayacak olan halkı için Hasan Tahsin’in ilk urşununu duyduğunda tarihe geçecek o sözleri söyledi. “Vakit tamam, Anadolu’ya geçiyoruz.” Ve Mustafa Kemal 19 mayıs 1919’da Hürriyet ve İstiklal meşalesini tutuşturmak için Samsun’a çıktı.
O devrimci genç adam, Havza Genelgesi ile Anadolu’ya seslendi; ‘Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Ardından Amasya genelgesinde; Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir’ dedi.
Balıkesir Kongresinde; ‘Yunan Ordusu karşısında mücadele eden Kuva-yı Milliye'nin bir düzen altına alınarak sevk ve idaresini ve beslenmelerini sağlamalıyız’ dedi. Erzurum kongresinde ‘Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir. İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklandı. Son olarak Sivas kongresinden ülkesine Anadolu insanın mesajını iletti. Ya İstiklal, Ya Ölüm’ dedi.
İşte bütün yaşananlar, acılar ve Halkımızın Hürriyet ve İstiklal aşkı sayesinde 9 Eylül 1922’de İzmir’de tarihe not düştü.

Tarih 9 Eylül 1922…
Yüzbaşı Şerafettin Bey komutasında. 9 eylül de gün doğarken 4. Süvari alayı Sabuncubelinden İzmir’e inmeye başladı ve İşte o gün İzmir’in dağlarında Çiçekler açtı. Dostlar, Burada toplandık çünkü geçmişte gördük, iktidar sahipleri kendi sultanlıkları için gaflet ve dalâlet içinde olmaktan kaçınmadılar. Bu ülkenin onurunu her türlü alçakça ve kirli menfaatleri için nasıl satıp kaçtıklarını gördük. Anadolu’da yaşayan, Yoksul, yalnızlığa mahkûm bırakılan onurlu bir halkın kaderini esarete döndürmeye çalışan siyaseti de, siyasetçileri de Tarih sayfalarında gördük.

ÖZGÜRLÜKLERİN, DEMOKRASİNİN, EMEĞİN KORUYUCUSU OLDUK
Dostlar, Bizler Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu günden günümüze kadar Atatürk İlke ve Devrimlerinin, özgürlüklerin, demokrasinin, emeğin koruyucusu olduk. Biz Yıkamadıkları, yıkamadıkça çıldırdıkları, karalamaya çalıştıkları, saltanatı yıkan ve 95 yıla bir cumhuriyet sığdıran, kocaman bir yüreğin partisiyiz.
Gururluyuz çünkü Ulu Önder’in iki büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyetine ve Cumhuriyet Halk Partisine sahibiz. Bu güne kadar 95 yıldır hiç yolumuzdan dönmedik. Bizler Cumhuriyet Halk Partisiyiz.

SULTANLIĞIN PARTİSİ OLMADIK
Ülkemizin şartları ne olursa olsun, koltuğun, sultanlığın partisi olmadık. İşte bu yüzden, ülkemiz için, halkımız için, Cumhuriyetimiz için direnmeye ve bu değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz.
Bizim farkımız geçmişimize ve geleceğimize olan saygımız ve inancımızdır. Bizler Cumhuriyetin değerlerini anlayan ve savunan yeni nesillere inanırız. Bizler, çocuğumuza kula kulluk etmemeyi, dinini hür iradesi ile özgürce yaşaması gerektiğini öğretiriz. Bizler, Demokrasinin ne olduğunu hatta demokrasiye inanmayanların bile bir gün demokrasiye ihtiyaç duyacaklarını öğretiriz. Bizler, Çocuğumuza vatan sevgisini aşılarız, bayrak sevgisinin yürek işi olduğunu, ellerde gösteriş amaçlı sallamak için olmadığını anlatırız.
Atatürk ilke ve inkılâplarının ne anlama geldiği öğretiriz. Bir MİLLETİN istiklali ve hürriyeti için neler yaptığını bildiğimiz için bütün duvarlara Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir yazıldığını öğretiriz.
Bizler, Çocuğumuzu şeyhlerin ayakuçlarından, tarikatlardan, din tüccarlarından korur, inançları ile kandırmayız. Bizler, Hasan Tahsin’leriz, Demirci Efe’leriz, Bizler Kuvva-i Milliyecileriz.

“KOŞULLAR 95 YIL ÖNCESİNDEN ZOR DEĞİL”
95 yıl önce, kan ve ateş cehenneminin ortasından bağımsızlık aşkı ve heyecanıyla çıkan aziz milletimizin yaşadığı o heyecan hala yüreğimizde yaşıyor. Biliyoruz ki, içinde bulunduğumuz bu zor zaman, 95 yıl Öncesinde yaşananlardan daha zor değil. Bu inançla, CHP’nin her üyesi, dün olduğu gibi bugün de, Cumhuriyet ideali ve değerleri için çalışmaktadır. Biz herkesin özgür, mutlu ve refah içerisinde yaşadığı Türkiye için hep birlikte çalışacağız.
Korkmuyoruz. Çünkü, bizler kanımızda Yurtsever atalarımızın devrimci ruhlarını taşıyoruz. Bizler direniyoruz. Bizler Mağrur ve başını dik tutanlarız. Bu güzelim ülkenin topraklarına gözyaşımızı ve kanımız feda edenleriz. Bizler Cumhuriyetin cefakâr partisi Cumhuriyet Halk Partisiyiz.
Biz Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden, Biz Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetini olan Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaya yemin ettik. Sözlerime son verirken, 95. Yılımızı kutlarken; Kurucu genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü ve şehitlerimizi, görev yapmış genel başkanlarımızı, örgütlerimizde bugüne kadar görev alan yönetici ve üyelerimizi, 9 Eylül ruhunu bugüne taşıyan tüm yurtseverleri minnet ve saygı ile anıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partimiz payidar olsun.”

Konuşmanın ardından grup, Atatürk Anıtı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi ve etkinlik sona erdi. Kutlama etkinliklerine akşam saatlerinde ilçe örgütü binasında düzenlenen ve Cumhuriyet türkülerinin seslendirildiği programla devam etti.