Ekonomi 6 yıl 6 ay 5 gün 20 saat 2 dakika önce 1552
Türk Metal Sendikası Genel Başka Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş, Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan ve bir süre önce işten çıkarılan Türk Metal Sendikası’nın Tat Metal A.Ş.’deki başl temsilcisi Kuntay Baykal ile Gülüç Büyük Anadolu Otel’de basın toplantısı düzenleyerek Tat Metal A.Ş. Mali Direktörü Sedat Çiftçioğlu’nun sendikaları hakkında ortaya attığı iddialara yanıt verdi.
Tat Metal A.Ş.’de devam eden toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirten Türk Metal Sendikası Kdz. Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, bir önceki gün şirketin Mali Direktörü Sedat Çiftçioğlu tarafından kendilerine yöneltilen suçlamaların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
"İşçilerimizin emeğinin karşılığını alacağız"
Ercan gazetecilere yaptığı açıklamada “Türk Metal Sendikası olarak, 2016’da örgütlenme çalışmalarını tamamlayarak yetki aldığımız Tat Metal AŞ’de, 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesini; sendika-işveren tarafları olarak karşılıklı diyaloglarla, iş ve işçi yaşamını koruyacak şekilde tamamlamıştık. 2.Dönem Toplu İş Sözleşme Görüşmelerine başladığımız Ocak 2018 tarihinden itibaren, yasal süreçte gelinen noktada ise taraflar olarak özellikle ücretler ve ücretlere dayalı sosyal haklarda anlaşma zemini sağlanamadığından, ‘uyuşmazlık Zabtı’ tutularak ‘Arabulucuya gidildi. Ancak, arabulucu sürecinde de sonuç alınamayan görüşmelerde sendikamız, yine yasalar çerçevesinde grev kararı almış, alınan kararı da 20 Haziran’da uygulayacağını duyurmuştu. Aynı zamanda, şirkette çalışan üyelerimizle sürekli diyalog halinde olan sendika şube yöneticilerimiz, moral motivasyonlarının üst seviyede tutulmasını, çalışma yaşamlarında olumsuz etkilenecek duruma gelmemeleri ve sürecin iyi yürütülmesini sağlamıştır. Ancak, muhatabımız işveren kanadının basına yansıyan açıklamaların, yaptığımız ve yürüttüğümüz çalışmaları ‘tamamen’ yanlış, yanlı ve ‘hedef gösterici’ şekilde olduğunu gördük. Yapılan açıklamada; Şirketin basına yansıttığı şekliyle; şirketimizin talep ettiği ücret artış oranlarını kabul ettikleri şeklindedir. Gerçeği ise; sendikamızın yıllık olarak talep ettiği artışları, ne yazık ki Tat Metal sözleşmenin yürürlük tarihini üç yıl olarak kabul edip, karşı çıkmaktadır. Kaldı ki, “eğer sözleşmenin yürürlük tarihini 3 yıl yapmazsak teklifimizi de geri çekeriz” tehdidinde bulunan Tat Metal yöneticileridir. Dolayısıyla burada kamuoyunu ve üyelerimizi yanıltan sendikamız değil, Tat Metal’in ta kendisidir. Yine şirket yetkilisinin açıklamasında yer bulan; sözleşme sürecinde üyelerimizin doğru bilgilendirilmediği söylemi, ne yazık ki Tat Metal gibi bir kuruluşa yakışmamaktadır. Görünen o ki, Toplu Sözleşme sürecini yönetin yetkili ile şirket yönetiminin kendilerinden ‘Bihaber’ oldukları da anlaşılmaktadır. Bu da aralarında diyalog eksikliğinin bir göstergesidir. Sürecin en başından beri üyelerimizle yaptığımız toplantılarda yaşadıklarımız tüm açıklığı ile konuşulmuş; şirket ile oturumlarımızda görüşülen maddeler ve sonuçlar hem üyelerimizle, hem de basın yoluyla kamuoyuyla gününde paylaşılmıştır. Dolayısıyla ilgili şirket yöneticisinin “verdiğimiz hakların sendika tarafından işçilere doğru aktarılmadığını öğrendik” ifadesi olaya ve gelişmelere ne kadar ‘samimiyetsiz’ bakıldığını net göstergesidir. Sendikamızın aldığı grev kararı, her ne kadar ‘sendikalar yasası’ kapsamındaysa da, böyle önemli bir kararı almamızda elbette üyelerimizin tavrı önemlidir. En başından itibaren üyesinin görüş ve önerileriyle sözleşme sürecini yürüten sendikamızın, işveren kanadının “işçilere baskı uygulanıyor” söylemini de boşa çıkarmaktadır. Hele ki, iftar gibi manevi etkinlikleri öne sürerek emekçi üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışmak Tat Metal gibi toplum gözünde ciddi yer bulan bir şirkete yakışmamaktadır. Kaldı ki Türk Metal, yetkili olduğu her kuruluşta bu tür organizasyonları önemser ve destekler. Sendika tarafından işçiye, ‘işten atılırsınız’ tehditinde bulunduğuna yönelik iftira ise son derece acı, bir o kadar da komiktir. Zira üyemize sözleşme sürecinde baskı uygulayan kanadın Tat Metal yöneticilerinin olduğu aşikârdır. Kaldı ki, bu süreçte; işveren kanadınca; sözde ‘işveren temsilcisi ile tartıştığı gerekçesiyle’ sendikamızca ‘Baştemsilci’ olarak atanan bir üyemizin iş aktinin fesh edilmesi, asıl emekçi üzerinde baskı uygulamaktır. Türk Metal Sendikası olarak haksız yapıldığını bildiğimiz ve inandığımız bu uygulamayı da yakından takip ederek üyemizin her türlü hakkını aramayı sürdürüyoruz. Asıl biz, üyelerimizle birlikte verdiğimiz karar doğrultusunda; 18 Haziran Pazartesi günü Tat Metal’deki iş yerlerinde “grev kararının uygulanmasına yönelik ”işçimize yapacağımız kapalı zarf usulü uygulamada, işveren kanadının ne kadar ‘baskıcı’ tavır tutum içinde olup olmayacağını daha iyi göreceğiz. Elbette burada işçinin ne kadar kararlı olduğunu işveren ve sendika da görecektir. Bu da bunun kanıtı olacaktır. Söz konusu işveren temsilcisinin beyanları arasında; sözde yaptıklarımıza ‘Hukuka aykırı davranışlar’ gerekçesiyle şirket avukatlarının yasal süreç başlattığı da yer almaktadır. Bu tavırları sendikamız tarafından ‘esefle karşılanmaktadır. Elinde bu tür bir belge varsa adres Cumhuriyet Savcılıklarıdır. Şunu açık ve net söylüyorum ki; böyle bir kuruluşta, bu düşünce ve uygulamalarda kalan yöneticilerin nasıl görev yaptığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ayrıca, Tat Metal’deki yöneticilerin çalışanlara yönelik nasıl ‘mobbing’ uyguladıklarına dair elimizde bilgi ve belgeler mevcuttur. Bunları da 18 Haziran’da gerçekleştirilecek olan oylamadan sonraki süreçte yargıya taşıyacağız. İşçi haklarının savunulmasında Dünyaya örnek Türk Metal Sendikası’nın hiç tanımadıkları gibi araştırma gereği bile duymamış bu tür şahsiyetlerin ne kadar aciz duruma düştükleri açıkça görülmektedir. Bünyesinde 200 bin üyeyi bulunduran Türk Metal, her bir üyesinin hakkını olduğu gibi, Tat Metal çalışanlarımızın da menfaatlerini korumak için, gereken her türlü kararı alacağımız gibi, gerekli her türlü yasal eylemi de yaptığımızdan/yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. Yetkili olduğumuz her iş yerinde olduğu gibi, Tat Metal’de de üyelerimizin geçtiğimiz dönem nasıl ki emeğinin karşılığını aldıysak, bu dönem de alacağımızın iyi bilinmesini istiyoruz. Şirket yöneticilerinin kamuoyunu yanıltıcı bu tür çıkışlarının sebebi de, bu tavrımızın verdiği ürküntü ve üyelerimiz üzerinde oluşturmak istedikleri psikolojik baskıdan kaynaklanmaktadır. Bu tür çıkışlara ne Türk Metal, ne de bünyesindeki tek bir üyesi bile prim yaptırmadı, yaptırmayacaktır” dedi.
Odabaş “Masaya çağırırlarsa masadan kaçmayız”
Ercan’ın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş ise toplu sözleşmenin masada bitirilmesinden yana olduklarını ancak işveren kanadından şu ana kadar hiçbir görüşme teklifi almadıklarını söyledi.
75 maddelik toplu sözleşmenin ücretlerle ilgili 8. Madde görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını dile getiren Odabaş “Şirket yönetiminden uyuşmazlık zaptı tutulduğundan bu yana görüşme yapmak için bir teklif gelmedi. Gelin bunları revize edelim denmedi. İşçinin rızasının olmadığı hiçbir toplu sözleşmeye bizim imza atmayacağımızı işveren yetkilileri bilsin. Burada bir samimiyetsizlik var. Yöneticilerin biri farklı, öbürü farklı konuşuyor. İşçi kabul ediyorsa ben her türlü şeye imza atarım ama bu kabul edilmiyor. 3 yıllık sözleşmeyi şart koşan Tat Metal yetkilileri şimdi ‘Biz verdikte, sendika kabul etmiyor’ diye konuşuyor. Biz yasalar çerçevesinde eylemler yapmak istedik ama kendileri Zonguldak’ın yetkili amirlerini ayağa kaldırarak, bize böyle bir eylemi fabrika önünde yapmamamız noktasında ricada bulunanlar, bizede nasıl bir baskı yapmaya çalıştıklarını görün diye söylüyorum. Biz hiçbir zaman kanunsuz bir eylem yapmayız. İşçi arkadaşlarımıza kanunsuz bir eyleme çekmeyiz. Sendikaya bunu yapmaya çalışan işçiye ne yapmaz. En son bu sabah duydum, işçilerin evlerine, grev olduğunda iş yerinin ne hale düşeceğini anlatan bir şirket yönetimi Bu mobing uygulama değilmidir? Toplu sözleşmede bizi muhatap alacak, çalışanlarımızı ve ailelerini muhatap alacak değiller. Şimdi siz sorun onlara ‘Böyle bir şey yapmadık’ diyede söylerler. Elimizde yazdıkları mektuplarda var. Biz oturalım bir daha gözden geçirelim. Sendikadan böyle bir teklif gelmez ki. Sendika yasal sürecini yürütür. Ama yöneticilerin acemiliği. İçeride bilen yok mu hiç? Erdemir’den oraya geçen yönetici arkadaşlarımız var, belki de sormuyorlar. Soruyorlar da onlara böyle akıl veriyorlarsa onları da hayretler içerisinde izliyorum. Toplu sözleşme sırasında benim temsilcimi hukuksuz olarak işten atanlara biz çok çok daha müsamaha gösteriyoruz. Biz ekonomimiz daha iyi olsun, sanayicilerimiz daha ileride olsunlar diye çalışan bir sendikayız. Biz sükûnetle gidiyoruz. Masaya çağırırlarsa masadan kaçmayız. Biz bekledik, bir daha çağırsınlar diye ama öyle bir samimiyet görmedik ” diye konuştu.
Toplantıya katılan Tat Metal eski çalışanlarından ve sendika baştemsilcisi Kuntay Baykal ise işveren tarafından işten haksız yere çıkarıldığını iddia ederken, atılmasına gerekçe gösterilen eylemi gerçekleştirmediğini ifade etti.