SİVAS HALA YANIYOR…

Sivas’ta, 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında ‘Sivas Katliamı’, ‘Madımak Katliamı’ ya da ‘Madımak Olayı’ olarak da bilinen insanlık suçunda, Madımak Otelinin radikal İslamcılar tarafından yakılması sonrası hayatını kaybedenler anıldı.

Gündem 6 yıl 4 ay 27 gün 8 saat 16 dakika önce 2898

Katliamın yıl dönümünde yazılı açıklama yapan Alevi Kültür Dernekleri Karadeniz Ereğli Şube Başkanı Mehmet Taştan, günün utanç verici bir gün olarak tarihe yazıldığını anımsattı. Katliamda 37 aydını hayıtını kaybettiğini hatırlatan Taştan, şunları kaydetti:

UTANÇ VERİCİ… DEHŞET VERİCİ…
“Bugün Sivas katliamının 25 yıl dönümü 2 Temmuz 1993 tarihi yalnızca cumhuriyet tarihi içinde değil tüm Anadolu tarihi içinde İnsanlık adına en kara ve en utanç verici bir gün olarak kabul edilmelidir. Çünkü tüm Anadolu tarihi incelendiğinde bu kadar çok sayıda Aydın ve sanatçının din adına ve tekbirler getirilerek bu katliamı yapanların gazanız mübarek olsun diye teşvik edildiği benzer bir örneği rastlayamazsınız. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Sivas katliamı Anadolu tarihinde yaşanmış gerici ve yobazların gerçekleştirdiği en utanç verici en dehşet verici katliamdır. 25 yıl önce meydana gelen ve 37 aydın insanımızın yakılarak öldürüldü.

CUMHURİYET KUNDAKLANDI
Sivas katliamı kendini bilmez bir grubun bir anlık hezeyanı sonucu meydana gelen münferit bir olay değildir. Bu olayın gayet planlı bir senaryo sonucu hazırlandığı artık iyice anlaşılmıştır ve laiklik karşıtlarının Cumhuriyet devrimlerine yönelik karşı devrimci bir ayaklanma provasıdır. Madımak Oteli'nin yakılması olayı ise cumhuriyetin sembolü olan Sivas’ta Cumhuriyet’in kundaklamak istendiği anlamına gelmektedir.
Saatler süren bu dehşet anlarının yaşanması öncesinde ise Pir Sultan Abdal şenliklerinin başladığı günler öncesinden Madımak Oteli'nin yakılmasına kadar gelişen tüm gerçekler Sivas katliamının şehir dışından taşınarak Sivas'a getirilen 10 bini aşkın gerici ve yobazın figüran olarak kullanıldığı detaylı şekilde hazırlanmış bir senaryo ve derin bir plan sonucu gerçekleştirildiğini örnekleri çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Geçmişte Maraş, Çorum ve benzeri katliam olaylarının tezgahlayan ellerin parmak izlerine Sivas katliamında da rastlanmaktadır. Madımak Otelinin etrafını kuşatan ve sayıları 10 bini bulan gerici ve yobaz otel içindeki 37 aydını katleden tahrik edilmiş ve kışkırtılmış kalabalığın attığı sloganlar ise gerçek niyetleri ve amaçlarını açıkça ortaya koymaktadır.

KATLAM DURDADI; BAŞBAĞLAR KÖYÜNDE 33 KİŞİ DAHA ÖLDÜRÜLDÜ
‘Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak’, ‘kemalizm gidecek şeriat gelecek’, ‘kahrolsun kemalistler yaşasın şeriat’, ‘kemalistlere ölüm kahrolsun laiklik şaşasın Şeriat’ gibi sloganlar, katliamı gerçekleştirenlerce atılan sloganlardan sadece bir kaçı.
150 aydın ve sanatçının bulunduğu Madımak Oteli'nin yakılması olayı sadece kendini bilmez gerici yobaz ve karşı devrimci grubunun yarattığı bir katliam değil tam ve gerçek anlamıyla karşı devrimci güçlerin bir kundaklama olayıdır yaşananlar devlet güçlerinin gözünün önünde gözü dönmüş şeriat heveslerinin en vahşi saldırılarından biridir.
2 Temmuz günü yaşanan bu katliamı, 5 Temmuz günü ise bu kez Başbağlar köyünde 33 kişinin öldürüldüğü bir başka katliam daha izledi. Ama bu katliam doğal olarak, bu kez senaryoya uygun şekilde belki de geçmişteki Maraş ve Çorum katliamları daki gibi gelişmeleri tetiklemesi amaçlandığı için Madımak Oteli yakan gruplarla karşıt görüşlü olan bir başka yasadışı sol bir örgütün üzerine yıkılırken emperyalizmin güdümünde nasıl bir senaryo ortaya konulmak istendiğini de göz önüne sermiştir.
Türkiye geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır. Bunun çözümü Madımak Otelini utanç müzesine dönüştürülmesi ve katliamın Karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması hak ettikleri ceza ile cezalandırılmasıdır. Olayın sorumluları ve arkasındaki Güçler ortaya çıkarılıncaya kadar Sivas katliamını unutturmayacağız Sivas katliamının uygulayıcılarının ve arkasında ki güçleri bir kez daha lanetliyorum. Yaşamını yitiren 37 canımızı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz."