Kadın 6 yıl 9 ay 20 gün 17 saat 9 dakika önce 1325
Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fahri Yetişir, “Her 8 kadının 1 inde hayatının bir evresinde meme kanseri görülmektedir. Tüm kanser dokularında olduğu meme kanserinde de hücreler kontrolden çıkarak kontrolsüzce çoğalmaya başlar. Bu şekilde hızlı ve kontrolsüz olarak çoğalan hücre kümesi ya muayenede yumru olarak elle hissedilir veya görüntüleme yöntemlerinde görünür hale gelirler. Eğer bu tümörlü oluşum çevre yapılara invaze olursa veya uzak organlara sıçrama yaparsa buna malign (kötü huylu) tümör (meme kanseri) denilmektedir. Meme kanseri tüm kadınlarda görülebileceği gibi nadir de olsa erkeklerde de görülebilir” dedi.
Vücudun herhangi bir bölgesindeki hücrenin kanser hücresine dönüşüp vücudun başka yerine yayılabildiğini ifade eden Doç.Dr. Yetişir, “Meme kanseri memenin farklı alanlarından oluşabilir. Meme kanseri en çok memede süt taşımaya yarayan meme kanallarından meydana gelmektedir (duktal kanser). Bazı kanserler ise süt salgısı yapan lobüllerden meydana gelmektedir (lobular kanser). Bunların dışında da kanser gelişebilmektedir fakat nadir olarak karşılaşılmaktadır. Bu kanserler memenin sarkomu veya lenfoması gibi” diye konuştu.
Memede oluşan yumruların çoğunun iyi huylu olduğunu ve kanser olmadığını kaydeden Doç.Dr. Yetişir, “Memede oluşan bu iyi huylu tümörler normal oluşum değildir fakat başka organlara invazyon yaparak hayatı kısaltan kanser hastalığı da değildir. Memede oluşan bu iyi huylu hastalıkların bazıları meme kanseri oluşma riskini artırabilirler. Memede fark edilen her türlü kitle veya yumru meme konusunda uzman bir cerrah tarafından mutlaka değerlendirilmelidir” açıklamalarında bulundu.
Meme kanserinin mikroskop altında kanser hücresinin görünümüne göre sınıflara ayrılabildiğini vurgulayan Doç.Dr. Yetişir, “Çoğu meme kanseri epitel hücresinden çoğalan karsinomadır. Bunların dışında memenin bez hücrelerinin dışındaki yağ ve destek hücrelerinden de kanser gelişebilir bunlar sarkomlardır. Bazen de kombinasyon şeklinde olabilir. Hormon reseptör taşıyanlar ve taşımayanlar diye de sınıflanabilirler. Meme kanseri tipi ne çeşit bir tedavi alınacağı konusunda önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fahri Yetişir meme kanseri belirtileri hakkında da şu bilgileri verdi:
“Memenin veya koltukaltında bir kitle veya kalınlık: Adet döneminden hemen önce daha çok belirginleşen ve adetten sonra kaybolan veya boyutça küçülen yumrular hemen her zaman önemsizdir. Menopoz öncesi yaşlarda bu tür değişikliklerin daha sık görülme eğilimi vardır. Memede veya koltuk altında giderek büyüyen ve belirginleşen bir yumru varsa veya daha öncesinde olmayan yeni bir yumru fark edilmişse mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir. Bu yumrunun fizik muayenesi yapılmalı ve ultrasonografi ile değerlendirilmesi ve hatta mamografi çekilmesi, ayrıca gerekli ise sıvı veya doku örneği alınarak incelenmesi gerekmektedir.
Meme görünümünde değişiklik, Memenin boyutunda ve şeklinde bir değişiklik, Meme ucunun içeri dönmesi, Meme derisinin ya da ucunun pullu, kırmızı yada şiş olması, Meme başındaki, çeşitli kremler kullanılmasına karşın ortadan kalkmayan, pullu, bazen kaşıntılı döküntüler iyi huylu olabilir. Ancak bunların Paget hastalığı adı verilen, nadir bir meme kanserine bağlı olma olasılıkları da vardır. Memenin Paget hastalığı genellikle bir döküntü ile başlar. Zamanla, meme başına akan süt kanalları boyunca büyüyebilir. Erken yakalanırsa tedavi edilebilir. Steroidli kremlerle tedavi edildiğinde ortadan kalkan döküntülerin ciddi olmadıkları söylenebilir. Herhangi bir şekilde döküntünün tekrar ortaya çıkması veya kaybolmaması durumunda doktorunuzun biyopsi önerisi iyi bir fikirdir.
Meme ucu akıntısı: Özellikle kendiliğinden gelmekte ve koyu renkte ise çok önem arz etmektedir, bir an önce doktora başvurulmalı ve bu akıntının nedeni belirlenmelidir.
Memede ağrı: Özellikle erken evre meme kanserler kendini ağrı ile göstermez. Ama yine de ağrının nedeni belirlenmeye çalışılmalı ve tedavi edilmelidir.”
Meme kanserin de erken tanı koyabilmek için birkaç ilkelere uymak gerektiğini belirten Doç.Dr. Yetişir, “Mamografi: Kırk yaş ve üzerindeki kadınların her yıl mamografi çektirmeleri. Klinik meme muayenesi: Yirmili ve otuzlu yaşlardaki kadınların tercihen üç yılda bir düzenli meme muayenesi yaptırmaları gerekir. Kırk yaşından sonra ise her yıl meme muayenesi yapılmalıdır. Yüksek riskli kadınlar: Meme kanseri açısından yüksek risk taşıyan kadınlarda mamografilere daha erken yaşlarda başlanması, ek tetkikler yapılması veya daha sık muayene yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.