Siyaset 7 yıl 18 gün 22 saat 21 dakika önce 739
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından, Torba Yasa Tasarısı’nın madenleri ilgilendiren Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 58’inci, TBMM Genel Kuruluna sevk edilen metinde 51’inci maddesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı.
Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve madenciler katıldı.
Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kitlesel basın açıklamasını ise GMİS Başkanı Ahmet Demirci yaptı. Demirci, terörü kınadıklarını ifade etti. Her fırsatta Zonguldak’ın sorunlarını Ankara’ya aktarmaya çalıştıklarını belirten Demirci, şöyle dedi:
“İktidar partisi milletvekillerimiz, ne yazık ki başarılı olamadılar”
“Paneller, toplantılar düzenledik ve kendi çözüm önerilerimizi anlattık. 14 Temmuz 2016 tarihinde buradan, Madenci Anıtı’ndan hep birlikte seslendik. Ancak 15 Temmuz hain darbe girişimiyle, vatan ve millet olarak daha büyük bir belaya karşı mücadele vermek zorunda kaldık. Bu dönem içinde de her fırsatta TTK ve Zonguldak sorunlarını Ankara’ya aktarmaya çalıştık. Sorunlarımızı Ankara’ya taşıması gereken özellikle iktidar partisi milletvekillerimiz, ne yazık ki başarılı olamadılar. Halktan kopuk siyasetçiler sorunlarımızın Ankara’ya taşınmasını engelliyor. Hatta bazen yanlış bilgiler veriliyor. İşte böyle zamanlarda, biz çeşitli etkinlikler ve eylemler yaparak sesimizi Ankara’ya, siyasi iktidara, Hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne doğrudan duyurmaya çalışıyoruz. İşte böyle bir dönemde yine buradayız.”
“TTK, sahaları ve şirketleri denetleyemeyecek”
Torba Yasa tasarısının 58. maddesini hatırlatan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, sözlerine şöyle devam etti:
“58. Madde şöyle diyor; ’Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir.’ Bakınız yetki TTK Genel Müdürlüğü’ne veriliyor. Ruhsat küçük parçalara bölünüyor ve maden sahaları satılıyor. Yasa metninde “ihale etmek” deniliyor. Birincisi, kurum yönetimi ile işçiler ve sendika karşı karşıya getiriliyor. Bizim kavga etmemiz isteniyor. İkincisi sahalar küçük parçalara bölünüyor. Yani daha küçük şirketlerin alıcı olması isteniyor. Çünkü bizim yıllardır söylediğimiz gibi bu sahaları müessese veya işletme bazında işletebilecek, yeraltı tecrübesi olan ve kurumsal yapısı güçlü maden şirketleri yok.
Şimdi, özelleştirme için sıradan şirketlerin önü açılıyor. Üçüncüsü, ruhsatlar verildiği için sahalarda TTK’nın hiçbir sorumluluğu kalmıyor. Yani TTK, sahaları ve şirketleri denetleyemeyecek. Devletin başka birimleri, yani bu sahaları hiç tanımayan kurumlar bu şirketleri denetleyecek. TTK ve TKİ gibi kurumlar, şirketleri ve sahaları denetlerken yaşadığımız faciaları düşünün. Şimdi bundan daha kötüsünü yani bize doğrudan ölümü dayatıyorlar.”
Yaklaşık 2 bin madencinin katıldığı program, açıklamanın ardından sona erdi.