Sağlık 8 yıl 8 ay 28 gün 23 saat 53 dakika önce 1336
İlişkilerin en büyük düşmanı olan kıskançlığın davranış bozukluğuna yol açabileceğini söyleyen Psikiyatrist/ Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, "Kıskançlığın nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olduğunu anlamak gerekir. Kıskançlık doğuştan gelen bir davranış değildir" diyerek duygu sorununun çözümü hakkında bilgi verdi.
Çiftler arasında en büyük sorunlar arasında kıskançlığın yer aldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, "Kıskançlığın bazen sonuçları şiddete, cinayete kadar varabilmektedir. Kıskançlığın nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olduğunu anlamak gerekir" dedi.
KISKANÇLIK DUYGUSU 2-3 YAŞLARINDA BAŞLAR
Kıskançlığın doğuştan gelen bir davranış olmadığının altını çizen Üney, "Yaşamımızın başlamasıyla bir şeyleri paylaşmaya başlarız. Gördüğümüz ilginin eksildiğini fark ettiğimiz zaman kıskançlığımız yani haset başlar. Kıskançlık duygusu 2-3 yaşlarında gelişmeye başlar. Yaşamın ilk yıllarındaki kıskançlıkta neden daha çok sevginin paylaşılması nedeniyle olur. Babayı anneyle paylaşmak ya da anneyi babayla paylaşmak ilk kıskançlıktır. Sonrasında kardeş dünyaya gelir bu kez kardeşle anne ya da babanın sevgisini paylaşmak kıskançlık duygularını başlatır. Hatta kardeş kıskançlığı yaşam boyu sürebilmektedir" şeklinde konuştu
KARŞI CİNSLE İLİŞKİLERDE NE KADAR DOĞAL KARŞILANMALI?
Kıskançlığın ergenlikle arttığını ve yaşlılığa kadar uzanan süreçte devam ettiğini belirten Üney, "Sevgili ya da eş kıskanılmaya başlanır. Kıskançlık, karşı cinsle ilişkilerde doğal karşılanan bir durumdur. Hiç kıskanmamak nadiren olabilir. Ancak bunu birçok kişi sevginin, aşkın olmaması olarak yorumlayabilir. Gerçekten de hiç kıskançlığın olmadığı ilişkilerin bir kısmında, kişinin eşine-sevgilisine ilgisinin olmaması gözlemlenebilir. Kıskançlığın nereye kadar normal karşılanması gerektiği, her zaman tartışılmıştır. Kadında da erkekte de aşırı kıskançlık hayatı yaşanmaz kılar. Bunu bir davranış bozukluğu olarak değerlendirebiliriz" ifadelerini kaydetti.
HAYATI CEHENNEME ÇEVİREBİLİR
Eş veya sevgilinin aşırı kıskançlığında yaşanan sorunlara değinen Üney, aşırı kıskançlığın şiddete varan sonuçlar doğurduğunu söyledi:
"Kıskançlık nedeniyle kavgalar ve tartışmalar olur. Fiziksel veya sözel şiddet meydana gelebilir. Kişi, neredeyse her şeyi kanıt saymaya başlar, konuşulan tek konu kıskançlık olur. Kıskançlık krizleri, ilişkinin sonlanmasına neden olabilir. Partneriniz, tüm sosyal ilişkilerinizi bozar, diğer insanlarla görüşmenize izin vermez. Hatta bazen hemcinslerinizle bile görüşmenizi yasaklayabilir. Giyiminize ve makyajınıza aşırı müdahale eder. Sosyal medya hesaplarınızı kapattırır, telefonlarınızı dinletebilir. Sık sık telefonla nerede olduğunuzu sorar. İşinize ani baskınlar yapar. Tek başınıza evden çıkmanızı istemez. Hatta her yere sizinle birlikte gitmek ister. Telefon ve kredi kartı dökümlerinizi inceler. Aşırı şüpheci tutumları olur. Eve herhangi bir gerekçeyle geç kalmanız ciddi kavgalara neden olur. Sürekli masum olduğunuzu kanıtlamak durumunda kalırsınız. Bazen hiç aklınıza gelmeyecek, tuhaf ya da komik aldatma senaryolarınızı dile getirir. Eğer böyle sorunlar yaşıyorsanız öncelikle ona biraz daha fazla ilgi gösterin."
Kıskançlık konularında aşırı tartışmacı olunmaması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, "Onunla biraz daha fazla zaman geçirin. Ancak bunlara rağmen değişiklik yoksa mutlaka eşinizle-sevgilinizle bir psikiyatrist ya da psikologdan beraberce yardım almalısınız" dedi.
HASTALIK DERECESİNDE KISKANMA TÜRKİYE’NİN SORUNU
Dr. Üney, aşırı kıskanmanın ülkemizde önemli bir sorun olduğunu dile getirdi. Zaten hemen her gün yaşanan kadın cinayetleri, bu hastalıklı kıskançlığın ülkemizdeki boyutunu gösterir nitelikte.
EŞE UYGULANAN ŞİDDETİN EN ÖNEMLİ NEDENİ
Konuyla ilgili bir çalışma sonucunu da hatırlatan Üney, "Ülkemizdeki bir bilimsel araştırmada, eşe uygulanan şiddetin yüzde 70’inin kıskançlık nedeniyle olduğu ortaya konmuştur. Eşler arası aşırı kıskançlığın nedenleri kişinin kendine güven sorunu, aşağılanma, bazı kişilik özellikleri, değersiz hissetme, başkaları ile karşılaştırılma, eşin şüphelendiren davranışları, karşı tarafın sevgisini ifade etmede eksiklikleri, terkedilme ile ilgili aşırı korkular, karşısındaki ile kendisini sürekli kıyaslama, diğer insanları tehdit olarak algılama, şizofreni gibi bazı muhakeme bozukluğuna neden olan hastalıklar, aşırı alkol alma ve uyuşturucu madde kullanmadır" diye konuştu.
NTV