’Cumhurbaşkanına Yönelik Suikast İddiaları Vardı’

 Zonguldak’ta, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe giriÅŸimine iliÅŸkin, Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli 11 kiÅŸinin yargılandığı davanın görülmesinde devam edildi. 

Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruÅŸmaya, darbe giriÅŸimi öncesinde "TCSG-86" gemisinde görevli olan subay, astsubay ve uzman çavuÅŸlardan oluÅŸan 4’ü tutuklu 11 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı. 

DuruÅŸmada, tanıklardan M.M, M.Ö, H.K, M.M.Ö. ve A.Z, bulundukları illerden Ses ve Görüntü BiliÅŸim Sistemi (SEGBÄ°S) ile ifade verdi.

DuruÅŸmada tanık olarak dinlenen M.M. ifadesinde, bot komutanı olarak Marmaris’te görev yaptığını, tutuklu sanık Oskay Masatcı’yı devresi olması nedeniyle tanıdığını belirterek, ÅŸunları söyledi:

"16 Temmuz’un ilk saatlerinde Masatcı ile telefonda görüştüm. Bana, seyre çıkacaklarını söyledi. Ben de bize böyle bir emir gelmediÄŸini söyledim. Daha sonra saat 01.00 gibi Ä°zmir Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığından ’deniz hudut kapılarının kapatıldığı, limanlardan çıkışların yasak olduÄŸu’ ÅŸeklinde emir geldi. Emri çeliÅŸkili bulup, grup komutanına sordum. Daha sonra telefonla görüşmeler yaptık. Bu sırada Oskay Masatcı ile tekrar telefonda görüştüm. Oskay bana, sıkı yönetim direktifli emir geldiÄŸini ve geri döndüğünü hatta grup komutanının da limana dönmesi yönünde emir verdiÄŸini’ söyledi." 

Kendilerinin 16 Temmuz 2016’da saat 04.00 gibi denize açıldıklarını anlatan tanık M.M, "Bizim çıkış amacımız farklıydı. CumhurbaÅŸkanına yönelik suikast iddiaları vardı. CumhurbaÅŸkanının Marmaris’ten ayrıldığını öğrenmiÅŸtik. Helikopterleri, yani cumhurbaÅŸkanına saldırıya gelen helikopterleri görmüştük. Olası saldırıları engellemek maksadıyla grup komutanımızın emriyle ve onun kaymakamlık, emniyet müdürü ile olan eÅŸgüdümlü görüşmesiyle çıktık." dedi.

Tanık M.Ö. ise 15 Temmuz gecesinde, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Ãœstem’in kendisini aradığını vurgulayarak, şöyle konuÅŸtu:

"Bana, ’Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuÅŸtur, biz de asker olarak gereÄŸini yerine getireceÄŸiz’ dedi. Ben de o an tam algılayamadım. Ancak ’anlaşıldı komutanım’ diyerek telefonu kapattım. Harekat Åžube Müdürüm Kaya ile görüştüm. O da bana ne olduÄŸunu anlayamadığını bir takım reaksiyonlar olduÄŸunu söyledi. Hakan Ãœstem beni yeniden arayarak, Ankara Harekat Merkezi’nin bizim harekat merkezimize sözlü olarak ilettiÄŸi liman giriÅŸ çıkışlarının yasaklandığı, hudut kapılarının kapatılması yönündeki emri sözlü olarak bana tekrar etti. Daha sonra beni tekrar arayarak, ’millet kaçacak’ ÅŸeklinde bir söz söyledi. Ben bu sözlere anlam verememiÅŸtim. O sırada ülkede neler olup bittiÄŸini anlamaya çalışıyordum."

Mahkeme heyeti daha sonra diğer tanıkları dinledi.

- Sanıkların ifadesi

Sanıklardan dönemin TCSG-86 Gemisi Komutanı Yüzbaşı Oskay Masatcı savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, "Terörist damgasıyla yargılanmak bir deniz subayı için onur kırıcıdır. Bir an önce görevime dönmek istiyorum." dedi.

OÄŸuzhan Özhan, Görkem Özdem ve Samet Battal ise suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.

Mahkeme heyeti, yaklaşık 6 saat süren duruÅŸmada tutuklu sanıklar OÄŸuzhan Özhan, Görkem Özdem, Oskay Masatcı ve Samet Battal’ın yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol ÅŸartıyla tahliye edilmesine karar verdi. 

Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının talimatı doÄŸrultusunda, Ä°l Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Åžubesi ekiplerince, 11 AÄŸustos 2016’da  "TCSG-86" gemisinde görevli askeri personele yönelik operasyon düzenlenmiÅŸti. Gözaltına alınan 11 şüpheliden 8’i tutuklanmış, diÄŸerleri ise adli kontrol ÅŸartıyla serbest bırakılmıştı. Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 24 Aralık 2016’daki ilk duruÅŸmada tutuklu 8 sanıktan 4’ü tahliye edilmiÅŸti.