Siyaset 6 yıl 9 ay 9 gün 22 saat 20 dakika önce 1030
Demirtaş, yazılı açıklamasında, TBMM Başkanlığına, iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerin yakınlarının kamuda istihdam edilmesi için kanun teklifi verdiğini belirtti. Türkiye’de çalışma hayatında, son 16 yılda mevcut sorunların çözülemediği gibi, birçok ağır sorun daha eklendiğini anlatan Demirtaş, şunları kaydetti:
Yanlış siyasi bir anlayışın ortaya koyduğu uygulamalar
“Bu sorunların en önemlilerinden biri de, ölümlü ve yaralanmalı iş kazalarıdır. Ülkemizde iş kazaları sosyal bir yara halini almıştır. Anayasa, ulusal ve uluslararası düzenlemelerle işçilerin yaşam hakkını korumayı taahhüt eden AK Parti hükümetleri, bu taahhütlerini bu güne kadar yerine getirmemiştir. Bu taahhütlerin yerine getirilmemesinin bedelini ise işçiler, canları ile ödemektedir. İş kazası sonucu yaşamının yitiren işçilerin geride kalan aileleri ise sosyal bir travma ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
rtaya çıkan bu acı sonuç, yanlış siyasi bir anlayışın ortaya koyduğu uygulamalardan kaynaklanmaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği politikalarında yapılan yanlışlar işçileri ölüme mahkum etmekte, bu ağır sonuç sonrasında geride kalan aile bireyleri de kaderleri ile baş başa bırakılmaktadır.
Adalet vurgusu… Aynı hakların verilmesi…
Son yıllarda meydana gelen en fazla ölümlü ve en feci iş kazası olan Soma’daki 301 madencinin yaşamını yitirdiği kaza sonrası çıkarılan kanun gereği AK Parti hükümeti ve devlet bu sorumluluğunu kabul ederek, bu kazada yaşamını yitiren maden işçilerinin eşlerine veya çocuklarından birisine, eş veya çocuğu yok ise kardeşlerinden birisine kamuda istihdam olanağı tanınmıştır. Yine hükümet tarafından,10 Haziran 2003 ile 13 Mayıs 2014 tarihleri arasında madenlerde yaşamını yitiren işçilerin aileleri aynı haktan yararlanacaklardır.
Ancak bu düzenlemeler çok doğru olmakla birlikte eksiktir. Yukarıda belirttiğimiz gibi son 15 yılda 20 binin üzerinde iş cinayeti meydana gelmiş ve bu durum sosyal bir travma halini almıştır. Bu sebeplerle iş kazalarında yaşamını yitiren tüm işçilerin aileleri bu haktan süre sınırlandırması olmaksızın yararlandırılmalıdır. Bu durum Anayasanın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine de uygun olacaktır.”