Bakan Kılıç Zonguldak’ta konuştu!.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif ÇaÄŸatay Kılıç, Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin Almanya programının iptal edilmesine iliÅŸkin, "Bir an önce Avrupa’daki tüm siyasilerle siyasetçilerin, ırkçılık ve ayrımcılık yaklaşımlarına karşı kendilerine çekidüzen vermelerini tavsiye ediyoruz." dedi.

Kılıç, AK Parti Zonguldak Gençlik Kollarınca Bülent Ecevit Ãœniversitesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen "Genç Kürsü" programında, Türkiye’de halk oylamasına gidilen bir süreçte olduklarını söyledi.

Türkiye’den 1960’lı yıllardan itibaren Almanya baÅŸta olmak üzere gurbete giden Türk vatandaÅŸlarının olduÄŸunu ve yaklaşık 50 yıldır orada yaÅŸadıklarını anlatan Kılıç, şöyle konuÅŸtu:

"Åžu anda dördüncü nesil var. Demokrasinin, fikir hürriyetinin, basın özgürlüğünün, düşünce hürriyetinin temel prensiplerini uyguladıklarını ve bununla dünyaya örnek olduÄŸunu iddia eden iki ülke Almanya ve Hollanda, bakanlarımızı konuÅŸturmamak ve hitap etme noktasında önüne engel koyma noktasında karar almışlar. Öncelikle bu bir demokrasi ve özgürlükler ayıbıdır. Kendi deÄŸerlerinde olduÄŸunu iddia etikleri tüm deÄŸerlerle çeliÅŸmektedir. Ä°nsan hakkı ihlalidir. Çünkü fikrinizi açıklamak konusunda size deniliyor ki, ’Açık olan bir yerde bunu açıklayamazsınız.’ Bir an önce bu yanlıştan dönün. Bir an önce demokratik olmayan, insan hakkı ihlali yaklaşımdan dönün."

Kılıç, Hollanda’daki referandum etkinliklerine izin verilmemesine deÄŸinerek, "Hollanda BaÅŸbakanı demiÅŸ ki, ’Kamusal alanda seçim veya halk oylaması yapmak doÄŸru deÄŸildir.’ Bu kamusal alan konusunu biz Türkiye’de çok yıllar tartıştık. Kamusal alanın arkasına sığınarak çok hak ihlalleri yapıldı maalesef. Suni gündemler ortaya atılarak, okuma hakları ellerinden alınan genç kardeÅŸlerimiz oldu. Bugün artık böyle bir ÅŸey yok. Bu salonda genç kardeÅŸlerimiz fikir, vicdan ve din özgürlüğü çerçevesinde istedikleri gibi üniversitelerini okuyorlar. Åžu anda burada da bir araya geldiÄŸimiz toplantıda bulunabiliyorlar." deÄŸerlendirmesini yaptı.

Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkanların konuÅŸma yaptığı salonu görmeleri gerektiÄŸini dile getiren Kılıç, "Biz, birbirimize karşı saygılıyız. Hollanda baÅŸbakanına, bu yaklaşımını ve DışiÅŸleri Bakanımızın oraya gitmemesi yönündeki fikrini bir an önce gözden geçirmesin tavsiye ediyorum. Rahatsız olabilirsiniz, biz fikrimizi sonuna kadar söyleyeceÄŸiz." dedi.

- "Kahve kahve gezeriz"

Salon verilmezse sokak sokak gezeceklerini anlatan Bakan Kılıç, şöyle devam etti:

"Kahve kahve gezeriz. Bu kadar basittir, kimse bizi engelleyemez. Biz fikrimizi söyleyeceÄŸiz. Sayın Deniz Baykal’a farklı bir fikri dile getirmesi için salon tahsisinde herhangi bir sıkıntı yaÅŸamamıştır. DoÄŸrusu o. Ä°stediÄŸi gibi gitsin fikrini söylesin. Biz farklı noktadaki düşünceyi dile getiriyoruz diye mi farklı yaklaşım içerisine giriyorsunuz? Kusura bakmayın tutmaz. Böyle bir ÅŸey olamaz. Bir an önce Avrupa’daki tüm siyasilerle siyasetçilerin, ırkçılık ve ayrımcılık yaklaşımlarına karşı kendilerine çeki düzen vermelerini tavsiye ediyoruz."

15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe giriÅŸiminin yaÅŸandığını anımsan Kılıç, "GeçmiÅŸ yıllarda yaÅŸanan darbeler, bugünün gençliÄŸi tarafından tecrübe edilmesin, yaÅŸanmasın ve böyle ÅŸeyler olmasın. Sivil siyaset içerisinde bütün ülkenin geliÅŸimi ve geleceÄŸin çarkları iÅŸlesin. Biz  buna yönelik çalıştık. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızmış bu FETÖ’cü terör örgütünün başını çektiÄŸi darbeciler, 15 Temmuz gecesi çok büyük bir karanlığı yaÅŸatmaya çalıştılar. Ama 15 Temmuz gecesinin sabahında milletimizin en önünde gençlerimiz vardı. Allah hepinizden razı olsun." diye konuÅŸtu.

Almanya’daki "4 bin 500 civarında" terör örgütü üyesinin Türkiye’ye iade edilmesini beklediklerini vurgulayan Kılıç, sözlerini, "Daha bir ÅŸey yok. Niye? ’Bizde mahkeme süreci yavaÅŸ iÅŸler, mahkemeler bağımsız’. Bizde bağımsız deÄŸil mi? Türkiye Cumhuriyeti devletinin mahkemeleri bir karar verdiÄŸi zaman onu sorgulama hakkına sahip görüyorsunuz kendinizi ama Almanya’daki bir mahkeme 2012’de baÅŸlayan ırkçı cinayetler davasını 5 yıldır sonuca baÄŸlamadan ve hiçbir ÅŸey yapmadan sürdürürken, biz onu eleÅŸtirdiÄŸimiz zaman, ’Lütfen iç iÅŸlerimize karışmayın.’ diyeceksiniz. Bu da çifte standart." diye tamamladı.