Abalı’da ’Evet’ coşkusu tavan yaptı
AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Teşkilatı, Pazar günü yapılacak olan halkoylaması çalışmalarını yoğun bir program çerçevesinde sürdürüyor.
Siyaset 7 yıl 7 ay 10 gün 11 saat 16 dakika önce 993
AK Parti Karadeniz Ereğli İlçe Teşkilatı, Pazar günü yapılacak olan halkoylaması çalışmalarını yoğun bir program çerçevesinde sürdürüyor.AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, beraberindeki partililerle birlikte dün ilk olarak Çaylıoğlu halk pazarını ziyaret etti. Çaylıoğlu’nda büyük bir ilgiyle karşılanan Çakır, esnafa ’bereketli kazançlar’ temennisinde bulunarak, Anayasaya değişikliğini öngören halkoylamasında ’Evet’ desteği istedi. Çaylıoğlu’nun ardından Kandilli beldesine geçen Çakır ve partililer, burada da büyük bir coşkuyla karşılandı. Çakır, partisinin Kandilli Belde Teşkilatı tarafından hazırlanan programda kalabalık bir vatandaş topluluğuna hitap ederek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne destek istedi.
ABALI MİTİNGİ
AK Parti İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından hazırlanan programların dünkü bölümü Uzunmehmet Mahallesi Abalı Camii önünde yapılan mitingle tamamlandı.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, bazı yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolları yönetimi ile Uzunmehmet mahallesinde düzenlenen mitinge vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi.
Mitingin açılış konuşmasını yapan AK Parti İlçe Başkanı Çakır, geçmişte yaşanan koalisyon dönemlerinin darbeleri de beraberinde getirdiğini ifade ederek, bu süreçlerde ülkenin uğradığı zararlardan söz etti.
“ARTIK ÖZGÜRÜZ”
AK Parti iktidarlarında, 15 yılda yapılan hizmetleri de anlatan Çakır, şunları söyledi:
“2002’de AK Parti iktidara geldi, krizlerle boğuşan Türkiye’de nefes almaya çalıştık. Sağlık alanında Devlet Hastaneleri ile SSK Hastanelerini birleştireceğiz, herkes eşit sağlık hizmeti alacak dedik. Ayağa kalktılar, bugün hayır diyenler o gün de hayır dediler. Bunlar zaten bu devletin, milletin yararına ne yapılsa hep hayır dediler. Hastaneleri birleştirdik. Sağlık sistemi çöker dediler. Çöktü mü? Çökmedi, hamdolsun dörtdörtlük gidiyor. Kendilerini yalnız hisseden engellilerimiz vardı. Hem engellilerimize, hem yaşlılarımıza, hem de bunlara bakanlara ekonomik destek veriyoruz. Allah’a hamdolsun engelli ve yaşlılarımızı topluma kazandırdık. Türkiye’de uçaklara sadece zenginler binerdi, ama artık otobüs bileti fiyatına uçakla seyahat etme özgürlüğü var. Cumhuriyet tarihinde, 80 yılda yapılan karayolundan daha fazlasını 15 yılda yaptık. Artık vatandaşımızın bir kıymeti var, bir değeri var. Eskiden IMF geliyordu, Başbakanlarımıza ayar veriyordu. Borç alan, emir alır. Allah’a hamdolsun IMF’nin parasını verdik, ülkemizden gönderdik. Artık özgürüz. Milli ordu, güçlü ordu, güçlü Türkiye diyorduk; bir insansız hava aracımız yoktu. Amerika’dan, İsrail’den istihbarat desteği bekliyorduk. Siz bakın orada terörist var mı diyorduk. Varsa yok dediler, yoksa var dediler, gittik boş dağlara taşlara bombaları attık, hem ekonomik anlamda paralarımız gitti hem de terörün belini kıramadık. 30 bin şehit verdik. Doğuda karakollarımız vardı, bir saldırıda delik deşik olurlardı. Her saldırıda 30-40 şehit verdiğimiz Aktütün karakolunu hatırlıyoruz. Ama bugün ekonomik durumumuz iyi olunca kalekollar yaptık, hepsi savunmalı. Şimdi hiçbir kalekolumuza saldıramıyorlar. Artık Türkiye başkalarının yazdığı senaryolarda figüranlık, yardımcı roller oynayacak bir ülke değil; kendi yazdığı senaryolarda başrol oynayacak bir Türkiye’dir Allah’a şükür.
SİSTEME SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bize neyi getirecek? Çift başlılık olan her yerde mutlaka restleşme olur. İşte o restleşme olduğu gün onu çözmek çok daha zor. Bugünden aynı Muhtar gibi, aynı Belediye Başkanlığı gibi kesintisiz 5 yıllığına, tek başına iş başına Cumhurbaşkanı getireceğiz. Hem de en az yüzde 50+1 oy ile. Bundan sonra koalisyonlar seçimden önce yapılacak. Göreceksiniz, eğer Cumhurbaşkanı sağcı ise yardımcılarından biri yada kabinesinde solcular da olacak. Artık tam anlamıyla bütünleşeceğiz. Bu bir yönetim sistemidir, bundan sonra koalisyonlar olmayacak. Sizlerden sandıklardan güçlü bir ’Evet’ çıkararak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkmanızı istiyoruz.”
UYSAL: “GELSİNLER DE KARADENİZ’E DÖKSÜNLER!”
Mitingde konuşan Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, “Biz inanıyoruz ki ülke genelinde ’Evet’ oylarıyla sandıklar patlayacak.” dedi.
Uysal, şu ifadelere yer verdi:
“Ülkesini ve vatanını seven, devletin bekası için çalışan herkese teşekkür ediyorum. 16 Nisan çok önemli. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, inşallah sizlerin ’Evet’ oylarıyla sandıktan geçecek. Buna eminiz. Bu yüzden biz belediye olarak sizlere yüzme kursu açmıyoruz, sizlere bot, sandal almıyoruz, hadi gelsinler de Ereğli’de Karadeniz’e döksünler. Evet çıkacak, Türkiye kazanacak. Bizler yüzme derslerimizi 16 Nisan’dan sonraya erteledik. Hiç kimse denize düşmeyecek.
FATİH SULTAN MEHMET’İN TORUNLARIYIZ
Sizler, vereceğiniz ’Evet’ oylarınızla Milletvekillerini ve hükümeti seçmeye var mısınız? Gençlerimiz, çocuklarımız çok heyecanlılar. Abalılar, bugünden çocuklarınızı hazırlayın. Meclis gençleşsin, 70 yaşındakilerden kurtulalım. Vesayet odakları kalksın diye ’Evet’ diyor muyuz? İstikrar için, büyük Türkiye için, gelecek nesiller için, koalisyonlardan kurtulmak için, güçlü hükümet için, bugünkü sorunları torunlarımıza bırakmamak için ’Evet’ diyor muyuz? Biz inanıyoruz ki ülke genelinde de ’Evet’ oylarıyla sandıklar patlayacak. Bizler Fatih Sultan Mehmet’in torunlarıyız. Fatih Sultan Mehmet, 21 yaşında İstanbul’u fethetti, bir çağı kapattı bir çağı açtı. Bizler bundan dolayı 18 yaşa ’Evet’ diyoruz, gençlerimize güveniyoruz.
TÜRKİYE ’EVET’ DİYOR
Bizim ülkemizin karışmasını ve yerinde saymasını isteyen vesayet odaklarına, Avrupa’ya, PKK’ya, FETÖ’ye, bizim ileri gitmemizi istemeyenlere karşı bizler sandıkta ’Evet’leri patlatacağız. 16 Nisan’da sandığa gidip ’Evet’e basarak bütün dünyaya, bütün mazlumlara ’Evet’ ile cevabımızı vereceğiz. Tek millet için ’Evet’ mi? Tek bayrak için ’Evet’ mi? Tek vatan için ’Evet’ mi? Tek devlet için ’Evet’ mi? Ereğli ’Evet’ diyor, Türkiye ’Evet’ diyor. Sizler olduğunuz müddetçe bizleri kimse yenemez, kimse bize boyun büktüremez.”
Uysal’ın miting alanını dolduran vatandaşlara yönelttiği tüm sorular, hep bir ağızdan yüksek bir sesle ’Evet’ şeklinde yanıtlandı.
ÇATUROĞLU: “ÜLKEYİ TERKETMEK ZORUNDA KALACAKLAR”
Mitingde coşkulu kalabalığa hitap eden Milletvekili Çaturoğlu da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluve CHP Milletvekilleri Muharrem İnce ile Hüsnü Bozkurt’a yüklendi.
CHP’lilerin sürekli yalan söylediklerini öne süren Çaturoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
“CHP Genel Başkanı, ’15 Temmuz bir tiyatrodur, oyundur, planlı darbedir’ diyor. Bu ifadeler, 80 milyon Türk ulusuna hakarettir. 250 şehit verdik, 2 bin 500 gazimiz var. İnsan şehitlerimizin kanından, gazilerimizden utanır. Ama bunlarda utanma yok. Bunların işleri güçleri yalan söylemek. Akşam yatıyorlar, saban türlü türlü yalanlarla insanları nasıl kandırırızın hesaplarını yapıyorlar. Kasetle gelen Kılıçdaroğlu’nun yeni bir kaseti çıktı. Darbe gecesi, havaalanında tanklara selam dura dura kaçtı gitti. ’Otellere almadılar bizi’ diyor. İnsan biraz utanır. Bu ülkede, bir partinin genel başkanını almayacak otel olmaz. Sonra da ’Bakırköy Belediye Başkanının evine gittik’ diyor. Kaçtık demiyor. Darbeyi önceden biliyordum demiyor. Kendisi daha önce katıldığı bir TV programında, Cumhurbaşkanımız için ’kaçacak, gidecek’ demişti. İnşallah 16 Nisan’da sizlerin vereceği ’Evet’ oylarıyla Kılıçdaroğlu ve teröristler ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar.
KİM KİMİ DENİZE DÖKÜYOR!
Bir tanesi de çıkmış ’Biz hayır çıkacağından eminiz ama ya evet çıkarsa’ diyor. Samsun’a gideriz, Amasya’ya gideriz, Sivas’a gideriz, İzmir’den onları denize dökeriz diyor. Adama çüş derler, çüş. Bu millet gâvur mu? Bu millet düşman mı? Bu millet kurtuluş savaşını yapmadı mı? Bu milleti denize dökecek kuvvet daha anasının karnından doğmadı. Ama sen bekle Hüsnü Bozkurt. 17 Nisan sabahı biz Karadeniz’in kenarındayız, İzmirliler Ege’nin kenarında, Antalyalılar Akdeniz’in kenarında, gel bakalım kim kimi denize döküyor!
DEMOKRASİYİ KENDİLERİNE GÖRE TARİF EDİYORLAR
Biz 80 milyonu sevgiyle kucaklıyoruz. Evetçi de bizim, hayırcı da bizim. Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğunu dilinden düşürmeyen bu mihraklara diyoruz ki madem ki sandıkta vatandaşın iradesi tecelli ediyor, o zaman sandıktan evet de çıksa hayır da çıksa başımızın tacı olması gerekmez mi? Ama bunlarda hazımsızlık yok, bunlar demokrasiyi kendilerine göre tarif ediyorlar. Kendi zihniyetleri iktidardaysa demokrasi var ama bu millet iktidardaysa demokrasi yok. Buna son vermek için sizleri 16 Nisan’da sandığa davet ediyoruz.
TAVUKÇU MUHARREM, KARGACI MUHARREM OLDU
Bir tane de Muharrem İnce var. Hani ’tavuk gözetmeye gideceğim’ dedi ya. Gitmedi. Bunlar söyler, gitmez. Biz ona karga gözetleteceğiz karga. Bir hayır afişi kesilmiş, Muharrem İnce de efelenmiş, diyor ki ’O afişi keseni bulun, afişin yerine asın’. Ertesi gün mobese kameralarından seyrettik, bir tane kestane kargası gelmiş afişin iplerini kesmiş. Hadi Kılıçdaroğlu’nun yaveri Muharrem İnce, bul o kargayı as da biz de görelim. Kargacı Muharrem seni. Tavukçu Muharrem, Kargacı Muharrem oldu. Bunların aklı, fikri bu kadar.
KOALİSYONLARA, KAVGALARA VE KAYIPLARA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
’Cumhurbaşkanı bir partiden, Başbakan başka bir partiden olursa ne olacak? Bu kavgayı kim önleyecek?’ diyorlar. Adamlar okumamış, okusalar böyle konuşmazlar. Çünkü 16 Nisan’dan sonra yeni sistemde Başbakan olmayacak. Başbakanın yetkilerini Cumhurbaşkanına vereceğiz ve dolayısıyla böyle bir kavganın olması mümkün değil. Kavga şu anda var, biz bu kavgayı bitirmek için 16 Nisan’da vatandaşlarımızı sandığa çağırıyoruz. Halkoylamasından Evet çıkacağına eminiz. Evet çıktığında ne olacak? İki başlılık ortadan kalkacak. Başbakan-Cumhurbaşkanı kavgası ve o kavgaların ülkemize maliyeti ortadan kalkmış olacak. Bunlar diyorlar ki ’15 senedir ülkede istikrar var, niye bozuyorsunuz?’ Peki yarın ne olacak? Bu ülkenin başına kaç yılda bir Recep Tayyip Erdoğan gibi biri gelir? Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresi bitince ne olacak? Yine kaos, yine kargaşa ve yine kayıp. İşte bizim bunlara tahammülümüz yok. Onun için huzurlarınızdayız. 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabul edildiği takdirde –ki edileceğine eminiz Allah’ın izniyle- koalisyonlar son bulacak. Ülkemizde koalisyonlar zamanında bankaların içi boşaltıldı. 2002’de görevi devraldığımızda, bankaların 17 milyar görev zararı vardı. Niçin? İşte bu koalisyonlardan dolayı. İtalya baş edemedi koalisyonları yasakladı, Fransa yarı başkanlık sistemine geçti. İşte bizde 16 Nisan’dan sonra inşallah ebediyen koalisyonları kaldırıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Biz, bizden öncekilere göre başarılıyız ama dünyaya göre yapacak daha çok işimiz var. Ülkemizdeki milli geliri artırmamız lazım, işsizliği çözmemiz, terörü bitirmemiz lazım. Bunun için güçlü iktidarlara ihtiyacımız var. Ülkemizde ne zaman tek partili güçlü iktidarlar olduysa ülkemiz sıçramaya geçmiştir. Örnek olarak rahmetli Adnan Menderes ile Turgut Özal dönemlerini ve şimdi de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dönemini gösterebilirim. İşte bunu şansa bırakmamak için, bu sistemi kurumsallaştırmak için sandıklara gidiyoruz.
’Tayyip Bey iyi-kötü idare ediyor, ya bu millet bir serseriyi seçerse ne olacak?’ diyorlar. Şuna emin olun ki Türk seçmeni, dünyadaki en seçici seçmendir. Hiçbir zaman deliyi, serseriyi seçmez. Seçtikleri kendine hizmet ettiği müddetçe tekrar seçmiştir ama kendine yamuk yaptığını gördüğünde ise sandığın dibine gömmüştür. Bu seçmen, 7 Haziran’da bize de bir ayar verdi. ’Ey AK Partililer, biraz şımardınız. Yürüyüşünüz değişti, kendinize dikkat edin. Vatandaşla hasbihal edin, vatandaşın dertleriyle daha fazla dertlenin. Size yüzde 40 veriyorum ama iktidar yapmıyorum’ dedi. Şefkat tokadı vurdu, tokadın kuvveti biraz fazla kaçtı, neredeyse yıkılıyorduk, neredeyse ülkemiz 15 Temmuz’da bir koalisyona yakalanacaktı. Cumhurbaşkanımızın büyük basireti sayesinde koalisyon olmadı da tekrar seçime gittik, bu millete ’aman’ dedik, af diledik, tekrar bize güvendiler ve sandıkları patlatırcasına oy vererek tek başımıza iktidar yaptılar. Allah hepinizden razı olsun. İşte tüm bunlardan dolayı sandıklarda güçlü bir şekilde ’Evet’ demeye ihtiyacımız var. Biz ’Evet’ çıkacağına eminiz ama ülkemizin dimdik ayakta durabilmesi için, harici ve dahili düşmanların ülkemize yan gözle bile bakmamaları için yüzde 55 olsun, yüzde 60 olsun, yüzde 65 olsun, yüzde 70 olsun. Fazla mal göz çıkarmaz. 16 Nisan’da sizleri sandıklara davet ediyoruz. Geleceğimiz için, çocuklarımız için, gelecek nesiller için, ülkemiz için ’Evet’ diyoruz.”