Kdz EreÄŸli Haber - Eregli FM Gazetesi

TBMM’YE TAŞIDI; İŞTE O SORULAR…

TBMM’YE TAŞIDI; İŞTE O SORULAR…

www.ereglifm.com.tr -BÖLGENİN NABZI-


CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin sorunlarını TBMM gündemine taşıdığını bildirdi.
Yazılı açıklamasında Milli EÄŸitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemi ile bir soru önergesi verdiÄŸini belirten DemirtaÅŸ, aynı zamanda öğretmenler arasındaki ayrımı ortadan kaldırılması için TBMM BaÅŸkanlığına bir kanun teklifi de sunduÄŸunu ifade etti
.
Açıklama aynen şöyle:
“Görevleri çocuklarımıza nitelikli bir eÄŸitim vermek olan ve sözleÅŸmeli ve ücretli olarak ayrıştırılan öğretmenlerimizin, onların sosyal ve ekonomik hayatlarını temelden etkileyecek büyüklükte sorunları vardır. Öncelikle; sözleÅŸmeli öğretmenlerin 6 yıl boyunca eÅŸ ve özür durumuna baÄŸlı olarak tayin hakları yoktur. SözleÅŸmeleri her yıl yenilendiÄŸi için iÅŸ güvenceleri yoktur. Rapor süreleri, evlilik, babalık ve ölüm izinleri kadrolulara göre daha kısadır. Kıdem ve kademe ilerlemeleri 4 yıl sonra kadrolu atamaları yapıldığında mümkün olabilmektedir. Tüm bunlar aslında bir öğretmenin verimli ve aktif çalışmasını teÅŸvik etmekten daha çok mesleÄŸi bırakmaya yönlendirecek uygulamalardır.

Ücretli öğretmenlere hazırlık ödeneği
Ücretli öğretmenlerin ise iş güvenceleri yoktur. Okul idareleri tarafından görevlerine son verilebilmektedir. Yaz tatilinde, yarıyıl tatilinde, bayram tatillerinde ve hava şartları nedeniyle yapılan tatillerde ücret ve sigorta kesilmekte, sigorta primleri ise aylık toplam ders saat sayısına göre ödenmektedir. Buna göre ücretli öğretmenler, ayda en fazla 16-17 gün sigortalı olabilmektedir. Hiçbir tazminat hakları bulunmayan ücretli öğretmenlere hazırlık ödeneği, promosyon gibi ödemeler de yapılmamaktadır. Maaş alamayan ücretli öğretmenlere, girdikleri ders saati başına ücret ödenmektedir.

Israrcı olunması insanlık dışıdır
GeleceÄŸimiz olan çocuklarımızı emanet ettiÄŸimiz öğretmenlerimizin bir kölelik düzeni içinde 1.500-2.000 lira ücrete mahkum edilmesi Anayasa’ya açıkça aykırıdır. 2019 yılı için belirlenen 2 bin 20 liralık asgari ücretin bile, açlık sınırının-Nisan ayı açlık sınırı 2 bin 106 lira altında kaldığı bu dönemde, üniversite mezunu bir eÄŸitimcinin taÅŸeron işçisinde daha kötü koÅŸularda, çalıştırılması ve bu düzenin devam etmesinde ısrarcı olunması insanlık dışıdır. Tüm bu sorunları yaÅŸayan, iÅŸ güvencesi, geçim kaygısı ve aile bütünlüğünü saÄŸlamak gibi ciddi sorunlarla boÄŸuÅŸmak zorunda bırakılan öğretmenlerin, mesleklerinde yüksek bir performans sergilemelerini beklemek, çocuklarımıza yeterli eÄŸitimi ve öğretimi verdiÄŸini düşünmek hayalcilik olur.

Tutarsız eğitim politikaları
Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın, bir ülkenin geliÅŸim ve ilerlemesinde temelde yer alan Bakanlıklardan birisi olduÄŸunu belirten DemirtaÅŸ, açıklamasını ÅŸu sözlerle sündürdü:
“EÄŸitim politikaları en fazla dikkat edilmesi gereken alanların başında gelmektedir. Ancak AKP’nin iktidarlarda olduÄŸu 17 yıl boyunca eÄŸitim, en fazla yanlışın yapıldığı alan olmuÅŸtur. Milli EÄŸitim, sürekli bakan deÄŸiÅŸtirilen, müfredatı tartışmalı, bilimsel eÄŸitimden uzaklaÅŸan, bu nedenle de baÅŸarının bir türlü yakalanamadığı sorunlar yumağı bir alan haline gelmiÅŸtir. Bu durum da var olan sorunları çözmediÄŸi gibi onları daha da büyütmüş hatta yeni yeni sorunların da ortaya çıkmasına neden olmuÅŸtur. Bu yanlış ve tutarsız eÄŸitim politikaları sonucunda, bugün Türkiye eÄŸitimde, pek çok ülkeye göre geri sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle yıllar içinde, eÄŸitim hayatı, artan sorunlar, düşen baÅŸarı oranları ve zorlaÅŸan çalışma koÅŸulları ile gündeme gelmiÅŸtir. EÄŸitimde baÅŸarının yakalanabilmesi için eÄŸitimin en önemli unsuru olan öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
AKP, her alanda ayrımcılık yaptığı gibi öğretmenleri de ayrıştırmış, eğitim hayatına sözleşmeli, ücretli öğretmen gibi yeni kavramlar ekleyerek, öğretmenleri bölmüştür. Aynı işi, aynı şekilde yapan çalışanlar arasında yarattığı ücret, sosyal güvenlik, iş güvencesi açısından uçurumlar yaratan taşeron sistemi eğitim alanına da, bu kavramlarla girmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Nisan 2019 tarihli itibariyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarında alanlar bazında görev yapan kadrolu öğretmen sayısı 770 bin 427,sözleşmeli öğretmen sayısı 83 bin 366,yaklaşık 80 bin de ücretli öğretmen çalışmaktadır. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı ise yaklaşık 500 bindir. Net öğretmen ihtiyacı ise yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 92 bin 165 olarak açıklanmıştır.

Aykırılık teşkil etmektedir
Ä°nsan Hakları Evrensel Bildirgesi 23. Maddesinde ‘Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna yaraşır bir yaÅŸam saÄŸlayan ve gerektiÄŸinde her türlü sosyal koruma yolları ile de desteklenen adil ve elveriÅŸli bir ücrete hakkı vardır’ denirken, Avrupa Sosyal Åžartı’nın, Ä°kinci Bölümünün ‘Adil Bir Ãœcret Hakkı’ baÅŸlıklı 4’üncü maddesinde; ‘Tüm çalışanların, kendileri ve ailelerine iyi bir yaÅŸam düzeyi saÄŸlamak için yeterli adil bir ücret alma hakkı vardır’ düzenlemesi getirilmiÅŸtir. Ayrıca öğretmenler arasındaki ayrımlar, Türkiye’nin de imzaladığı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün temel sözleÅŸmelerindeki çalışma koÅŸulları ile asgari ücrete iliÅŸkin yaklaşım ve düzenlemelere de aykırıdır.
İç hukuk açısından da en temel düzenleme Anayasa’nın ‘Ãœcrette Adalet SaÄŸlanması’ baÅŸlığı altında, madde 55’te yapılmıştır. Buna göre “Ãœcret emeÄŸin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları iÅŸe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diÄŸer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır” düzenlemesi getirilmiÅŸtir. Bugün ülkemizde, normal ve makul bir uygulama gibi ücretli öğretmenliÄŸe ısrarla devam ettirilmesi Ä°nsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa Sosyal Åžartı’na ve Anayasa’ya açık bir aykırılık teÅŸkil etmektedir. Kadrolu, sözleÅŸmeli ve ücretli öğretmen olarak ayrılan, görevleri insan yetiÅŸtirmek olan öğretmenlerimiz, 21.yüzyılda sosyal ve özlük hakları bakımından kölelik düzeninden farksız bir sistemin içinde sorunlarla boÄŸuÅŸmaktadır. MEB, eÄŸitim fakültelerindeki artışı övünç kaynağı olarak ifade ederken, öğretmen olarak atanmayı amaçlayanların sayısının 1 milyonu aÅŸtığını söylemekte ancak tek bir somut çözüm önerisi getirmemektedir.”

-Ä°ÅžTE O SORULAR-
CHP’nin avukat kimlikli Zonguldak Milletvekilinin TBMM’ye sunduÄŸu önergesinde ÅŸu soruları sordu:

1) Eğitim sistemindeki taşeron yapıyı kaldırarak, tüm öğretmenlerin eşit özlük ve sosyal haklara sahip olduğu bir sistemi getirecek misiniz?

2) Kamuda taÅŸeron işçiliÄŸinin kaldırılması için adımlar atılırken, kayıt dışı olarak nitelenebilecek ve son derece güvencesiz, Anayasa’ya aykırı koÅŸullarda çalışan ücretli ve sözleÅŸmeli öğretmenliÄŸi kaldırmayı ve bu öğretmenleri kadroya almayı düşünmüyor musunuz?

3)Öğretmenlerin Anayasa’nın öngördüğü asgari ücretin altında ücretli olarak çalıştırılması, hangi yasal dayanaÄŸa göre yapılmaktadır?

4)Kadrolu olarak atama yapmak yerine sözleÅŸmeli ya da ücretli olarak görevlendirme yapılmasının nedeni MEB’in “ekonomik” olma kaygısından mıdır Para çocuklarımızın geleceÄŸinden daha mı önemlidir?

5)Her biri ayrı ayrı belirtilmek kaydıyla, haftada 30 saat derse giren bir kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenin aldığı ortalama maaş ek ders ne kadardır?

6)Bakanlık olarak ücretli öğretmenlerin görevlendirmelerinde İl-ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiğiniz, kriterlere ilişkin bir tebliğiniz var mıdır?

7)Önergenin yanıtlandığı gün itibariyle kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmen sayısı ne kadardır?

8) Sözleşmeli öğretmenlere eş durumu tayin hakkı verilecek midir?

9) OECD ülkeleri içinde Türkiye, öğretmen maaşları, çalışma koşulları ve sosyal haklar bakımından kaçıncı sıradadır?

WHATSAPP Ä°HBAR HATTI 24-12-2019

gülücük6
hayran2
şaşkın0
üzgün0
kızgın0
  • EreÄŸli FM Mobil Uygulamalarımız Yenilendi!
    Hemen Deneyin!
İlk Yorumu Siz Yazın!
Yorum Yazın

Canlı Radyo