“YİĞİT” MADENCİDEN, ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Zonguldak Şehit Madenci Aileleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, “500 işçi alımına ilave olarak, yaş şartı aranmamak üzere maden şehidi ailelerin çocuklarından da 250 işçi alınmasını talep ediyorum. Bu sorun çözülmediği taktirde ben de Zonguldak’taki siyasi idareye hakkımı helal etmiyorum” dedi.
Yiğit, 91.7 frekansından yayın yapan Ereğli FM’de, Çarşamba günleri saat 10.00’da yayınlanan “Fikri Kapan’la Burada konuşalım” programının konuğu oldu. Programda, gazeteci Fikri Kapan’ın sorularını yanıtlayan Çetin, şehit madenci ailelerinin içinde bulunduğu durumu da gözler önüne serdi.
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan da canlı yayınlana programda, ağırlıklı olarak; Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na (TTK) işçi alımlarında, şehit madenci ailelerinin çocuklarına öncelik tanınması gerektiğini savunan Yiğit, özetle şunları söyledi:

- Madenlerde şehit verdiğimiz Ocaklarda yapılan anma törenlerine katılımlar oluyor. Çok teşekkür ediyoruz ancak, buraya hangi duygularla geldiklerini de merak ediyorum. Zira kendi madencinize sahip çıkma meselesinde elinizi taşın altına koymuyorsunuz.

- Evindeki hiçbir çocuğu çalışmamış maden şehidi çocuklarından alımlar olsun istiyorum. 2003-2014 tarihleri arasında yaşanan facialarda yaşamını yitiren madenciler için sınırlandırılmasını istemiyorum. Bana ulaşan 170 kişi, ulaşamayıp da 70’ kişi daha 240 kişi olsun, Türkiye geneline ulaşsan 400 kişi olur.

KURUM DUYARSIZ!
Ben, 31 yaş sınırının da kalkmasını istiyorum. Zira kurum (TTK), KPSS alımlarında yaş şartı aranmadı, şimdi ise maden çocuğunda yaş şartı aranmasının gerekçesi olması lazım. İstisnai bir durum olarak 40 yaşına kadar alım yapılmalı. Zaten kurumunda der altı gibi yerüstünde de işçi açıkları var. Kurumun bir çalışma yapıp enerji bakanlığına bilgi vermesi gerekir ama kurumunda bu konuda duyarsız ve yetersiz kalıyor.

GENEL MÜDÜR OTURTMADI!
Cumhurbaşkanımız Zonguldak’a geldiğinde, Maden Şehidi ailelerine verdiği yemekte her müesseseden bir kişi, Cumhurbaşkanımız ile aynı masada eşi ile beraber oturacaktı. Çalıştığım müesseseden de benim olmamı istediler. Aynı zamanda Maden Şehidi Aileleri Derneği başkanı olarak bu da benim hoşuma gitmişti. Ancak daha sonra TTK genel müdürü benim oturmamı istemedi, bu da beni üzdü. Benim masada bir şeyler söylememden, sorunları dile getirmemden çekindi. Zaten o masaya oturmamızın sebebi sorunları Cumhurbaşkanımıza iletmekti. Eğer biz Zonguldak’ın sorunlarını dile getiremeyeceksek o kutlukları kimse işgal etmesin.

KENDİNE HAS SİYASET VAR
Bizim sorunlarımızı yukarılara taşıyan bürokrat yok, Zonguldak’ta cesaretli siyasetçi yok. Burada kendine has siyaset var. Zonguldak halkının mağdur olmasının sebebi, siyasetçilerin de bürokratların da kendilerine has siyaset yapmalarıdır. Burada Zonguldak halkına sahip çıkılmıyor. Burada, halkına sahip çıkacak siyasetçiler istiyorum ama böyle bir kişiyi de görmüyorum.

CUMHURBAŞKANINA SÖYLETEMEDİK
Sayın Cumhurbaşkanımız Ereğli’ye geldiğinde ve dernek olarak karşılamamızda kendisine durumu anlattık, ancak haberdar olmadığını öğrendik ve buna da çok üzüldük. Demek ki anlattıklarımız yukarılara taşınmamış. Sayın Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç da bizi Külliye’ye davet etti. Kendisinden de bu konuda yardımcı olmasını istedik ve yardım sözü verdi. Sayın Oruç’a, ‘Bu iş her dönem böyle seçim sonrasına kalırsa, insanları umutsuzluğa sevk etmiş oluruz’ dedim. Sayın Cumhurbaşkanına bu şekilde söylemelerini talep ettik ama söylettiremedik.

SAHİP ÇIKMIYORSAK, YÖNETİCİLİK YAPMAYALIM
İşe alınmasını talep ettiğimiz bölgeden 250 kişinin ilimizin çeşitli ilçe, belde ve köylerinden insanlar var. Kura çekilse de bölgeden insanlar çıkacak. Yani maden şehidi çocuklarından almaları ile durum değişmeyecek, çok da mükemmel olacak. Eğer Zonguldak’ta yaşama gerçeğiniz madense, maden şehidi çocuğuna sahip çıkamıyorsak biz o zaman yöneticilik yapmayalım.

MADENCİ KIZININ AĞLATAN SÖZLERİ!
Bir tane kızımız var; babası 1 Haziran 2014’de vefat etti. Yasanın bitiş tarihi ise 31 Mayıs 2014. Sevgili kızımızın bana “çetin ağabey, babam bir gün önce mi vefat etseydi!’ dedi. İnsanları o duruma nasıl getiriyorsunuz? İstanbul’dan bir dershane sahibi aradı ve üniversite mezunu kızımıza sahip çıkmak,  kurumunda öğretmenlik yaptırmak istediğini söyledi. Yani İstanbul’dan bir iş adamı insanımıza sahip çıkıyor da, neden Zonguldak insanı sahip çıkmıyor? Beni bu üzüyor.

ULUSAL MARKETLERDE KAÇ MADENCİ ÇOCUĞU ÇALIŞIYOR?
Zonguldak genelinde bir sürü marketler var, kaçında maden şehidi çocuğu çalışıyor? Bir tanesi ‘biz işçi alıyoruz, maden şehidi çocuklarından boşta olan biri var mı? İstihdam edelim’ demiyorlar. Bizim bölgemizden paramız, sermayemizi götüreceksiniz ama Zonguldak’taki maden şehidi çocuğumuza sahip çıkmayacaksınız. İstanbul’dan bir tersane sahibi sahip çıkıyorsa, bu durum Zonguldak adına beni utandırıyor.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
Vekillerimizin de bu konuda bize sahip çıkmasını istiyorum. En azından bu ailelerimizin acılarını hafifletsinler. Eğer bu sorun çözülmediği taktirde bu ailelerin vebali sırtlarında olacak. Bu sorun çözülmediği taktirde ben de Zonguldak’taki siyasi idareye hakkımı helal etmiyorum. Bu sorun çözülünceye kadar bizim hakkımız onların üzerinde olacak. Eğer bu sorun çözülmezse, ailelerle birlikte gerekli mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse kapılarında yatacağız.”

(Aşağıdaki linke tıklayıp videoyu izlemek için, Facebook sayfanız açık olması gerekiyor)

https://www.facebook.com/fikri.kapan/videos/2631554743526416/?t=185