UYSAL’DAN ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER…

Karadeniz EreÄŸli Belediye BaÅŸkanı Hüseyin Uysal,  “Zafer öldürdüklerinle deÄŸil, korkuttuklarınla kazanılır. Ben hiçbir ÅŸeyden korkmuyorum” dedi.
Partisi AK Parti’den istifa eden Uysal, GMÄ°S Armutçuk Åžubesinin 11. OlaÄŸan Genel kurulunda yaptığı konuÅŸmada, EreÄŸli’de 1995 yılından beri madencilerle iliÅŸkileri olduÄŸunu, çoÄŸunu tedavi söyledi. EreÄŸli Belediyesi olarak da madencilerin yanında duruÅŸunu gösterdiÄŸini anlatan Uysal şöyle dedi:
YAPTIKLARINI HATIRLATTI
“Türkiye’nin en çok maden ÅŸehidi veren ilçesiyiz. Bu yüzden bizim o kardeÅŸlerimize bir vefa borcumuz vardır. Öncelikle bir ÅŸehrin tanıtımında en önemli olay, ister turizm, ister tanıtım olsun, gelen giden çok olsun istiyorsanız tarihi kimliÄŸine sahip çıkacaksınız. Bizim kömürümüz var. 1829 yılında Uzun Mehmet’imiz buldu kömürü. Bizlere dışarıda ‘Sizler Uzun Mehmet’in torunu musunuz?’ diyorlar. Biz de ‘Evet biz madenci ÅŸehriyiz,  Uzun Mehmet’in torunlarıyız’ diyoruz.
Peki ne yaptık, Uzun Mehmet Anıtı, sizlerin de bildiÄŸi gibi Kasım ayında Uzun Mehmet’i anma törenlerinde mavi bir su deposu, yanında bir fener, saygı duruÅŸu yapıyorduk.  Bizler Uzun Mehmet Anıtı’nı baÅŸtan aÅŸağı yeniledik. Su deposunu aÅŸağı aldık. Çocukken arabaların devrildiÄŸini duyardık. Bizim köyümüzden de Alaplı’dan da madene gidenler vardı. KöseaÄŸzı yolunu yeniledik, 5 kilometre kısalttık. Daha emniyetli oldu. Kaza olmaması için bütün ÅŸehrimize oto bariyerler yaptık. Åžoför o yoldan giderken güvenli hissediyor.
O yoldan Kandilli’ye giden iki bin işçi gidiyor. Eskiden on beÅŸ bin işçi gidiyordu.  Gökme Köprüsünde yılda 12 araç aÅŸağı gidiyordu. Köprüyü yaptık, inÅŸallah Allah daha nicelerini nasip eder diyoruz. En sonunda sahilde dernek binası yaptık Maden ÅŸehitleri için. Ä°nnÅŸallah üye sayısı artmaz, orası madenci evine dönüşür.  Bizim en önemli yerleÅŸim yerimiz Armutcuk, orayı göz ardı etmek mümkün deÄŸil.
“HİÇBÄ°R ÅžEYDEN KORKMUYORUM”
Ben özellikle konuÅŸmayacaktım. Dün akÅŸam geçen bazı ÅŸeyleri de paylaÅŸmadan geçemeyeceÄŸim. Buraya gelmemem için telefonla tavsiyede bulundular. Ben dinledim. Benim sokaÄŸa çıkacak yüzüm de cesaretim de var. Biraz önce geldim, hepinizle yanak yanaÄŸa geldim. Öyle vebalı bir yüzüm de yok. Bunu da sizlerle paylaÅŸmak istedim. Her ortamda ömrüm boyunca sizlerin arasında olmaya devam edeceÄŸim. Çünkü tedirgin etmek, korkutmak gibi. Arafat’ın sözleri var bu konularda. Zafer öldürdüklerinle deÄŸil, korkuttuklarınla kazanılır. Ben hiçbir ÅŸeyden korkmuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”