Çobandı, patronu oldu

Zonguldak’ta 63 yaşındaki Cavit Öztürk, çobanlıktan elde ettikleri gelirle kurdukları fabrikada üretilen rafları 26 ülkeye ihraç ediyor. 
Bilecik’in Gölpazarı ilçesine baÄŸlı Demirhanlar köyünde 1955 yılında dünyaya gelen Cavit Öztürk, bir yandan ilkokul eÄŸitimini sürdürürken bir yandan da çiftçilikle uÄŸraÅŸan ailesine yardım ederek çobanlık yaptı. Aile, çobanlıktan elde ettiÄŸi geliri Ä°stanbul’da atölye açan diÄŸer çocuklarına sermaye olarak gönderdi. Atölye kuran aÄŸabeyin rahatsızlanması üzerine Ä°stanbul’a yerleÅŸen Cavit Öztürk, ortaokulu da son sınıfta bırakmak zorunda kalıp çocuk yaÅŸta atölyenin başına geçti. 1972 yılında geliÅŸtirdikleri atölyede raf imalatına baÅŸlayan Öztürk, 26 ülkeye ihracat yapan bir dünya markası oluÅŸturdu. Ä°mal edilen raflar ise market, maÄŸaza ve depoculukta yaygın olarak kullanılıyor. 
“AÄŸabeyim rahatsızlanınca iÅŸin başına geçmem icap etti” 
Çocukları ile birlikte Zonguldak ve Ä°stanbul’da imalathaneler kurarak kendi markalarını oluÅŸturan Cavit Öztürk, o günleri şöyle anlattı: 
“Ailem çiftçilikle uÄŸraşıyordu. Biz de orada doÄŸduÄŸumuz için doÄŸal olarak çobanlık yapıyorduk. Hayvanlarımız vardı. Ufak baÅŸ hayvanların güdümü çocuk olduÄŸum için bana düşüyordu. Ortaokula kadar müsait zamanlarda hayvanları güderek aileye katkı saÄŸlıyordum. Babamız o hayvanlardan elde ettiÄŸimiz geliri Ä°stanbul’da iÅŸ yeri açan aÄŸabeyime sermaye olarak gönderdi. Dolayısıyla ilkokulu bitirdikten sonra ortaokul öğrenimi için Ä°stanbul’a geldim. Ve biz çobanlığı orada bırakmış olduk. Ama çobanlık yaparken güttüğümüz hayvanların gelirleriyle aÄŸabeyimin kurmuÅŸ olduÄŸu iÅŸ yerinin doÄŸal ortağı olarak biz de girmiÅŸ olduk. Ä°ki aÄŸabeyimin iÅŸ yerlerinin ayrılmasından dolayı yeni kurulan iÅŸ yerinin ortağım olan aÄŸabeyim rahatsızlanınca ortaokulu sonuncu sınıfta bırakmak zorunda kaldım. Onun yerine iÅŸ yerinin başına geçmem icap etti. Bu ÅŸekilde iÅŸ hayatına atılmaya baÅŸladık. O zamandan bugüne imalata devam ediyoruz. Raf iÅŸine de 1972 yılının ilk aylarında baÅŸladık. O zaman avize parçası olarak baÅŸladığımız iÅŸ hayatında 1972 yılında da raf imalatı iÅŸine döndük. O gündür raf imalatı yapıyorum.” 
“43 personelden 13’ü kadın çalışan, sayılarını artırmak gayretindeyiz” 
Geçen yıl 26 ülkeye ihracat yaptıklarını aktaran Öztürk, 43 personelden 13’ünün kadın çalışanlardan oluÅŸtuÄŸunu ifade etti. Kadın çalışanlarının becerisinin daha yüksek olduÄŸunu ve iÅŸlerinde de daha dikkatli olduklarını vurgulayan Öztürk, “GeçtiÄŸimiz 26 ülkeye ihracat yaptık. Ä°ngiltere, Küba, Kuzey Afrika ülkeleri, Cezayir, Fas, Tunus, Libya, Ä°srail, Lübnan, Bulgaristan, Romanya, Kosova, Makedonya, Yunanistan, Belçika’ya ihracatlar yapıyoruz. Bizim burada 43 elemanımız var. 13’ü kadın personelimizden oluÅŸuyor. Bu hanım arkadaÅŸları imalatın içerisinde her geçen gün biraz daha artırmak gayretindeyiz. Çünkü hanımların bu iÅŸe olan ilgisi artıyor. Onların becerisi biz erkeklerden daha çok ve iÅŸlerinde daha dikkatliler. O bizim için daha bir avantaj oluyor. Kalitenin yükselmesinde önemli bir adım oluyor. Ona daha çok dikkat ediyoruz. Ä°nÅŸallah bundan sonraki süreçte hanım çalışanların sayısı daha artacak” ÅŸeklinde konuÅŸtu. 
“Ayda 400 ton ham madde iÅŸliyoruz” 
1992 yılından bu yana yöneldikleri ihracatta Avrupa ülkelerinin tamamına yakınına ihracat yaptıklarını ifade eden Cavit Öztürk, “Çalışmak, gayret, sabırlı ve ısrarlı olmak. 48 yıllık iÅŸ hayatında 1992’den bu tarafa genellikle ihracata yönelik çalışıyoruz. Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında ve Rusya ile Asya ülkelerinde olsun ihracat yaptığımız ülkeler çok. O zamanlar fuarlara katılarak baÅŸladık bu iÅŸe, 2002 senesinde ağırlıklı olarak yurt dışı fuarlarına katılarak baÅŸladık. Fuarlardan elde ettiÄŸimiz müşteri portföyünü geliÅŸtirerek sürdürüyoruz. Bu tabii bir de ürünümüzün kalitesinden kaynaklanıyor. Son derece kaliteli ürünümüz var. Hem yurt dışı hem de yurt içinde oldukça ciddi ÅŸekilde talep görüyor. Biz burada 43 personel ile aylık olarak 300-400 ton arasında ham madde iÅŸleyebiliyoruz. Bu da çok ciddi bir rakam. Dolayısıyla maliyetlerimizi işçiliÄŸe böldüğümüz vakit oldukça cazip oluyor. Kalite yüksek, fiyatlarımız uygun. Bizim ihracatımızın da artmasının sebebi bunlar” dedi. 
“Saniyede yüz binlerce çocuk dünyaya geliyor, yarın bizden iÅŸ isteyecekler” 
Dünyaya gelen insanları da düşünerek iÅŸ yerlerinin geliÅŸtirilmesi ve büyütülmesi gerektiÄŸini vurgulayan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: 
“Saniyede dünyaya gelen çocuk sayısı yüz binlerle, milyonlarla ölçülüyor. DoÄŸan çocuklar yarın bizden iÅŸ isteyeceÄŸi için iÅŸ yerlerini geliÅŸtirmemiz ve büyütmemiz lazım. Herkesin her dakika veya her gün yeni bir fabrika kurmak mümkün deÄŸil. Ama mümkün olan kurulu fabrika ve iÅŸletmeleri geliÅŸtirerek büyütmemiz. Ãœlke ekonomisine katkıda bulunmamız lazım. Önce üretimini yaptığımız Çaycuma bölgesine faydalı olup, sonra da ülkemize faydalı olmaya çalışıyoruz. Bunları yerine getirdiÄŸimizde sanıyorum biz gönül huzuruyla evimize akÅŸam gittiÄŸimizde rahat rahat dinlenebileceÄŸiz. Tüm çabamız ve gayretimiz bunun üzerine.”